5. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) üye ülkelerinin katılımıyla Trabzon’da başladı.
Novotel’deki toplantıya 120’si yerli ve 60’ı yabancı olmak üzere yaklaşık 180 üst düzey yönetici ve konularında uzman kişiler katılırken, sempozyumun açılış konuşmasını Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Yadigar Gökalp İlhan yaptı. Konuşmasına “Hep birlikte sosyal güvenlik yaklaşım ve uygulamalarımızı çok daha yeni ve iyi ufuklara taşıyacağız" diyerek başlayan İlhan "Sunumlar sosyal güvenlik alanında yapılan en yenilikçi çalışmaları tartışma imkanı da sağlayacak. Bu coğrafyada uzun süredir devam ettirdiğimiz kardeşliğin temelini sağlamlaştıracağımıza da inanıyorum. Karadeniz ve Balkan ülkeleriyle tarihsel yakınlığımız ve ortak geçmişimiz bulunmaktadır. Küreselleşen bir dünya göç hareketlerini hızlandırmakta ve sosyal güvenliğin uluslararası boyutunu daha önemli hale getirmektedir. Sınırların şeffaflaştığı bu dönemde işbirliğinin geliştirilmesi, hizmet standartlarının yükseltilmesi ve sosyal güvenlik hizmetlerinin modernize edilmesi gereklidir. Yaşlanan nüfus, doğurganlık oranını azalması, kayıt dışı istihdam ve sosyal güvenlik kapsamının genişletilmesi başlıkları hayati önemdedir. İyi uygulama örneklerini tespit edip faydalanmak önemlidir. Türkiye’de 2008 yılındaki sosyal güvenlik reformu pek çok değişime ön ayak oldu. Bu yılki sempozyumun temasını sosyal güvenliğin kapsamı, prim tahsilatlarının artırılması ve bilgi teknolojileri olarak belirledik” dedi.
“BARIŞÇIL VE MÜREFFEH BİR BÖLGE OLUŞTURMAK İSTİYORUZ”
Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Genel Sekreteri Dr. Victor Tvircun, KEİ’nin bölgesinde refahı artırmak için çalışmalar yaptıklarını hatırlattı. Tvircun "İşbirliğini artırılması sadece ekonomik yönden bir ilişki sağlamıyor. Ülkeler arasında güven oluşması sağlanıyor ve gelecekteki olası gerilim ve çatışmaların da önüne geçilmiş oluyor. Çok şey yapıldı bu bağlam içinde. Tarım, gümrük, eğitim, acil durumlar, enerji, sağlık ve eczacılık sektörlerinde çalışmalar yaptık. Bölgemizdeki işbirliğini güçlendiriyoruz. Bu yıl gençlik ve spor birimimiz de işbirliği sürecimiz içinde başlatıldı. Ekonomik sektörlerin gençliğin yönünü anlamazsa gelişemeyeceğine inanıyoruz. İstihdam sağlanması ve gençlerin ekonomik faaliyet içinde yer alması bizim için büyük önem arz ediyor. Küresel dünyada bazı tehditler var. Çatışmaların önlenmesi ve istikrarın sağlanması büyük öneme sahip. Uluslararası camia yeni güvenlik tehditleriyle karşı karşıya. Bunlar sadece devletlerin güvenliğini değil genel olarak insanın güvenliğini tehdit ediyor. Gıda, enerji güvenliği, finans sisteminin güvenilir hale getirilmesi, organize suçların artması, terörizm, kaçakçılık, yoksulluk gibi iyileştirilmesi gereken konular var. Bunlarla mücadele için KEİ’nin belli mekanizmalarla çalışma yapması gerekiyor" diye konuştu.
Tvircun, günümüzde finansal olarak sürdürülebilir emeklilik sistemlerinin elzem olduğunu da vurgulayarak, “Ulusal emeklilik yapıları bölge içindeki ülkelerde en önemli sorunlardan biri. Bir çok ülke kendilerine özgü hem devletin hem de özel olarak prim ödemenin içinde olduğu sistem ortaya koyarken bazı ülkeler tamamen özelleştirilmiş sistemlerin peşinden gidiyor. Bir çok ülke emeklilik yaşını yükseltmiş durumda. Kadınların ve gençlerin istihdamı, çalışma standartları, çocuk istihdamı, çocuk bakımı için gerekli olan ortamların hazırlanması, engelliler için çalışma ve istihdam şartlarının artırılması gibi şeyler konusunda çalışmalıyız. Devlet dışındaki sivil toplum örgütlerinin de işbirliği içinde olması lazım. Sosyal açıdan sürekli bir ağ içinden bilgi paylaşırsak halklarımız arasında güven sağlamış olacağız. KEİ olarak barışçıl ve müreffeh bir bölge oluşturma çabamıza her zaman devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“PRİM GELİRLERİMİZ 20 MİLYAR LİRA ARTTI”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez ise sosyal güvenliğin bir ülkenin en önemli istikrar unsurlarından biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
Sosyal refahın sağlanması, iç ve dış kaynaklı dalgalanmalardan vatandaşların korunması için güçlü bir sosyal güvenlik sistemi olmalıdır. Çalışanlarımızın emeğinin boşa gitmemesi için çaba sarf ettiğimizin altını çizmek istiyorum. Bakanlık olarak vatandaşlarımıza aktif ve kaliteli hizmet sunmak için politikalar belirliyoruz. Emeklilik ve genel sağlık sigortasında devrim yaptık. Sosyal güvenliğin kapsamını genişlettik. Genel sağlık sigortası sistemiyle dünyanın en kapsamlı ve en kolay erişilebilir sağlık hizmeti sunan ülkelerinden biri olduk. İş yeri sayısında yüzde 118, sigortalı sayısında yüzde 140 artış sağladık. Çok yüksek miktarda açıklarla aldığımız üç farklı kurumu birleştirerek önemli başarılar elde ettik. Toplam gelirlerin toplam giderleri karşılama oranının yüzde 89 olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Yapılandırma dahil prim gelirlerimizin 2012 yılına kıyasla yaklaşık 20 milyar lira artarak 2013 yılı sonunda 118 milyar 729 milyon lira olarak gerçekleştiğini de belirtmek istiyorum. Ayrıca 2013 yılı bütçesinden beklenen açıktan 5 milyar lira daha az açık verdik. Reform sonrası sosyal güvenlik açıklarının gayri safi milli hasılaya oranı giderek daha da azalmaktadır.”
“KAYIT DIŞINDA VATANDAŞA DA GÖREV DÜŞÜYOR”
Kayıt dışılığın önüne geçilmesi konusunda vatandaşlara da önemli görevler düştüğünü vurgulayan Halil Etyemez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kayıt dışı istihdam konusunda bundan 12 yıl önce yüzde 53 düzeyinden bahsederken yaptığımız çalışmalarla bu rakam yüzde 33 bandına kadar geriledi. Yüzde 33’lük kayıt dışılığın yıllık maliyeti 30 milyar liradır. Kayıt dışılıktaki sadece 1 puanlık düşüşün ekonomimize katkısı 1 milyar lira olmaktadır. Farklı kurumlarla ortak veri üzerinden çalışarak çapraz sorgulama sistemleri vasıtasıyla kayıt dışılıkla mücadele konusunda önemli bir adım daha atıyoruz. Krizde ve krizi izleyen dönemde hayata geçirilen istihdam teşviklerinden önemli kazanımlar elde ettik. Teşvikler ve desteklerimiz özellikle kadın ve gençlerimize yönelik olmuştur. 2004 yılından bu yana uyguladığımız istihdam teşviklerinden her ay ortalama 1 milyon 400 bin iş yeri ve 10 milyonu aşkın sigortalımızı yararlanmaktadır. İstihdam teşviklerine 38.5 milyar TL kaynak aktardık. Güçlü toplum insanların bugününü ve geleceğini güvence altına alan toplumdur. Çalışanını kollayan, çalışmayanını gözeten bir devlet gerçek sosyal devlettir. Gelecek endişesi olmadan, sağlık ve huzurla yaşadığın bir Türkiye ve sürdürülebilir etkin ve verimli bir sosyal güvenlik sistemi hayal ediyoruz. 2023 Türkiye’sinde kayıt dışılığın yüzde 15’e kadar gerilediği, işsizliğin yüzde 5 seviyesine indiği, kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 38’e çıktığı, sosyal güvenlik açığının gayri safi milli hasılaya oranının yüzde 1 seviyesine çekildiği bir çalışma ve sosyal güvenlik dünyasını hedefliyoruz.”
İki gün sürecek sempozyumda, çeşitli ülkelerden gelen konusunda uzman 20’si yerli ve 60’ı yabancı olmak üzere yaklaşık 180 üst düzey yönetici ülkelerindeki sosyal güvenlik uygulamaları konusunda bildiriler sunacak ve yeni uygulamalar hakkında bilgiler verecek.