68.verem Eğitim Ve Propaganda Haftası
Malatya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemal Şener, “Verem önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır” dedi.
5-11 Ocak 2015 tarihleri arasında ülkemizde “68.Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, verem hastalığının önemine temas eden Malatya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemal Şener, “Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri verem mikrobu ile enfektedir. Bu İnsanların yüzde 10’unun yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali bulunmaktadır.Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni hasta ortaya çıkmaktadır.
Verem mikrobu, hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırmaktadır.
Verem hastalığı oluştuğunda; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama gece terlemesi gibi genel yakınmalar görülür. Bunun dışında öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı gibi akciğer şikayetleri yanında ateş de ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.
Şener, "Hangi durumlarda verem hastalığına yakalanma riski artar?” konusunda ise şunları söyledi:
“Tedavi görmeyen verem hastası ile birlikte aynı evde yaşamak , kalabalık, havalanması iyi olmayan ev koşulları, yoksulluk, kötü beslenme, HIV/AIDS hastalığı, şeker hastalığı, vücut direncini azaltan diğer hastalıklar, sigara içmek, ilaç ve alkol bağımlılığı hastalık riskini artırır.”
Şener daha sonra şunları belirtti:
"İki-üç hafta veya daha uzun süreli öksürük şikayeti olan herkes Verem Birimlerine veya diğer bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
Çocuklarımızı veremden korumanın en etkin ve kolay yolu doğumdan sonra 2. ayında verem (BCG) aşısı ile aşılamaktır. Toplumdaki tüm bireylerin bu konuda duyarlı olması, hastalık bulguları olan kişilerin teşhis için en kısa sürede Verem Savaş Dispanserlerine yeni adı ile Verem Birimi’ne başvurması, hastalık tespit edilenlerin de tedavilerini hekim tarafından önerilen şekilde eksiksiz olarak tamamlamaları çok önemlidir.
Tüberküloz hastalığında tedavinin garantisi 2006 yılından beri Sağlık Bakanlığı tarafında kabul edilen ‘‘Doğrudan Gözetimli Tedavidir’’. Hastanın ilaçları içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içilmesinin sağlanması en uygun yoldur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün önerdiği bu stratejiye Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) denilir. Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar ücretsiz olarak Verem Biriminden verilmektedir. İlaçların düzenli içilmesi, periyodik muayene ve takiplerin yapılması kişinin, yakın çevresinin ve toplumun sağlığı açısından oldukça önemlidir.”