Ağrı Barosu’ndan Cizre Açıklaması
Ağrı Baro Başkanı Ali Artuk, “Cizre olaylarının başka alanlara sıçramaması, derin güçlerin devletin ihmal ve ilgisizliği üzerine şiddet temalı iktidarlarını inşa etmemesi adına siyaset kurumunun derhal harekete geçmesi, olayları aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekmektedir” dedi.
Cizre’de yaşanan olaylarla ilgili bir açıklama yapan Ali Artuk kamuoyunda ve basında "Cizre Olayları" olarak kayıtlara geçen hadiseden dolayısıyla birçok vatandaşın öldüğünü ve birçok vatandaşın da yaralandığı söyledi. İlçede her gün buna benzer olayların yaşanmasının çözüm süreci bağlamında tüm Türkiye toplumunda bir korku ve endişe oluşturduğunu ifade eden Artuk, "Basına yansıyan ve bu konuda devletin yetkili makamları tarafından kusur atfedilen bir kısım kolluk mensuplarının yol kenarına patlayıcı madde ve benzeri cisimleri bırakması, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konudaki demeçleri, Kürt siyasal hareketinin tüm bileşenlerinin Cizre temelinde sağduyu çağrısında bulunması ve buna rağmen bir vatandaşımızın tekrar katledilmesi, birlikte değerlendirildiğinde ortada provokasyon kokan bir durumun olduğu sonucuna varılacaktır. Kürt siyasal hareketin suçlanması, bölgede hiçbir toplumsal karşılığı olmayan bir tarafın peşinen mağdur ilan edilmesi, derin güçlerin değirmenine su taşımaktan başka bir anlam ifade etmez. Türkiye yaklaşık yüz yıllık sorunu olan ‘Kürt Sorunu’ ile yüzleşme adına çözüm paradigması geliştirmiştir. Bu süreçte tarafların samimiyeti, ortaya konulan iradeyi önemsemek gerekmektedir. Kürt toplumu tüm bileşenleri ile birlikte bu süreci sahiplemiş ve buna göre yol haritasını çizmiştir. Yaklaşık iki yıllık süre zarfında silahların susmuş olması, ‘İmralı ve Kandil’ merkezli sağduyu çağrıları bu iradeyi kuvvetlendirmektedir. Hal böyle iken Cizre halkı şahsında Kürt sokağını karıştırma ve harekete geçirme amaçlı derin provokatif eylemlerin durdurulması ve bu mekanizmanın açığa çıkartılması devletin başlıca görevdir. Cizre olaylarının başka alanlara sıçramaması, derin güçlerin devletin ihmal ve ilgisizliği üzerine şiddet temalı iktidarlarını inşa etmemesi adına siyaset kurumunun derhal harekete geçmesi, olayları aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekmektedir. Şiddetin ve onun yansıması olan ölümlerin olduğu bir ortamda siyasal demokratik hakların tartışma zemini kalmaz ve sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi beklenilemez. Ağrı Barosu olarak devleti, devlet mekanizmalarını, siyaset kurumunu, aydınları, demokrasi güçlerini sürecin akamete uğramaması adına Cizre olaylarının bütün boyutları ile birlikte çözülmesi gerektiği inancı ile göreve davet ediyoruz" dedi.