Ak Parti İpekyolu İlçe Kongresi
VAN (İHA) – AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, süreç devam ederken Gezi olayları ve ardından 17 ile 25 Aralık yargı darbesi girişimi olduğunu belirterek, “Bunların hepsi bu ülkenin gelişmesinden, büyümesinden, ekonomisinin güçlenmesinden, demokrasi çıtasının yükseldiğinden korkanların yaptığı bir saldırıydı” dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) Van İpekyolu İlçe Kongresi, Anadolu Öğretmen Lisesi’nin spor salonunda yapıldı. Kongreye AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, Van milletvekilleri Burhan Kayatürk, Fatih Çiftçi ve Mustafa Bilici, İl Başkanı Zahir Soğanda, Saadet Partisi Van İl Başkanı Özay İlhan ile partililer katıldı. Açılış konuşmasını yapan AK Parti Van İl Başkanı Zahir Soğanda, 2002 yılına kadar geçen 80 yıllık Türkiye’de yaşananlardan bahsetti. Soğanda, “Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) zihniyeti ceberut devlet, hem bölgemizde hem Türkiye’de maalesef yapabilecekleri en gaddar şiddeti yaptı. Bölgemizde özellikle hem inançlı kesim üzerinde, hem dindar kesim üzerinde, hem başörtülü kesim üzerinde, hem de özellikle Kürtler üzerinde olabildikçe şiddet uyguladılar” dedi.
AK Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici ise, Van’a yapılan yatırımlara değindi. Bilici, “2015 yılı için Van’da toplam 241 proje teklifi yapıldı. Bunların parasal değeri 3 milyar 100 milyon liralık bir yatırımdır. Bunların içerisinde örneğin Çubuklu Barajı var, bunların içerisinde Kuskunkıran Tüneli’nin ikinci tüpü yer almaktadır. Ayrıca çok sayıda derslik, okul, hastane var” diye konuştu.
Van Milletvekili Fatih Çiftçi de, sürece değinerek, “Terör nereden gelirse gelsin, IŞİD de terörlük yaparsa lanetliyoruz, PKK da terörlük yaparsa lanetliyoruz. Bizim için huzur gerekli, bizim için barış gerekli, bunun için samimiyet gerekli. Ama üzülerek söylüyorum ki bu samimiyeti göstermediler. Bu süreci baltalamak için, zeminin altını kaydırmak için her türlü bahane ve yola başvurdular. Bu bölgeyi yakıp yıktılar. Ama hamdolsun ki hükümetimizin iradesi, dik duruşuyla birlikte inşallah bu bölgede kamu düzeni tesir edecek ve inşallah bu süreçte sonuna kadar sağlıklı bir şekilde devam edip kardeşlik hukukumuz tesis edilecek” ifadelerini kullandı.
Milletvekili Burhan Kayatürk ise, Aysel Tuğluk’un ‘seküler güçler’ açıklamasına değinerek, “Allah aşkına dindar insanların bugüne kadar Türkiye’de, tarihte günümüze kadar neler yaptığını, Aysel Tuğluk’un çağırdığı seküler güçlerin neler yaptığını hepimiz biliyoruz. Osmanlı Hilafeti dindar bir hareketti. Orada Kürtler de, Türkler de, bütün insanlar merhamet gördü, şefkat gördü. Peki sonrası ne oldu? Cumhuriyet döneminde biz Dersim olaylarını unuttuk mu? Van’da çok yakında yapılan Zilan Deresi olaylarını unuttuk mu? Kürtlerin başına nelerin getirildiğini Aysel Tuğluk bilmiyor mu? Dindar Menderes döneminde Kürtlerin rahatladığını görüyoruz. Dindar Özal döneminde halkın, Kürtlerin nasıl bir saygı gördüğünü bilmeyen yoktur. Geliyoruz Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ahmet Davutoğlu’nun Kürtler için neler dediğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek de, 2001 yılında AK Parti kurulduğunda programa yazılanların aynısını yaptıklarını ifade ederek, “AK Parti’nin programında başta olağanüstü halin kaldırılmak üzere bütün demokratik adımları atacağımızı biz partimizi kurduğumuzda programımıza yazarak milletimize söz verdik. Geldiğimizde hemen olağanüstü hali kaldırdık. Yasalarda, kanunlarda değişiklikler yaptık. Bazen adına ‘kardeşlik projesi’ dedik, bazen ‘çözüm süreci’ dedik, ama biz çalışmamıza 2002’de iktidara geldiğimizde başlamıştık. Ardından, ‘biz baskı yaptık onun için bu adımları attılar’ dediler. Yalan, biz o kanunları ve bu demokratik adımları 2001 programımıza yazdığımız için ve bu bölgede yaşayan ve Türkiye’nin her yerinde yaşayan insanımızın bu haklara sahip olmasını hak ettiği için çıkardık. Biz bu demokratik atılımları yaptık, demokratik adımları attık, bir kısım yasal düzenlemelerden sonra terör örgütünün suça bulaşmamış olanları topluma kazandırılacak, Türkiye’de bulunan silahlı unsurların silahlarını bırakıp Türkiye’yi terk edeceklerdi. Bir süreçti, tam da mayıs ayında silahları bırakıp Türkiye’yi terk etmeleri gerekirken, mayıs ayı öncesinde Gezi olayları oldu. Ardından 17 ve 25 Aralık yargı darbesi girişimi oldu. Bunların hepsi bu ülkenin gelişmesinden, büyümesinden, ekonomisinin güçlenmesinden, demokrasi çıtasının yükseldiğinden korkanların yaptığı bir saldırıydı” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından tek liste halinde seçime gidildi.