Denizli’de 16 aylık kızlarının aşırı dozda iğne yüzünden öldüğünü iddia eden aile sorumlular hakkında dava açacağını söyledi.
10 yıllık evli olan Hatice ve Gültekin Mustak çiftinin 17 ay önce bir kızları oldu. Zeynep ismini verdikleri kızlarının kalbinde hastalık olduğunu öğrenen aile tedavi için çaba harcadı. Kalp damarlarının ters olduğu teşhisiyle Ege Üniversitesi Hastanesi’nde ameliyata alınan Zeynep bebeğe ameliyat sonrası damarında pıhtı olduğu için kan sulandırıcı iğneler vurulmaya başladı. Baba Gültekin Mustak’ın iddiasına göre bebeğe her gün 0.7 dzm düzeyinde iğne vurulurken, bir hemşire tarafından 10 kat fazlası olan 7 dzm iğne vuruldu. Bunun ardından kan kusmaya başlayan Zeynep bebek, tedavi altında olmasına rağmen kan kusmaya devam etti. Baba Gültekin Mustak, tüm bu yaşanılanlara rağmen, kızına müdahale edilmediğini iddia etti. Yanlış iğnenin ardından 3 gün sonra hayatını kaybeden Zeynep bebek Denizli’nin Kale ilçesinde düzenlenen törenle toprağa verildi.
Çocuğunun doğuştan kalp hastalığı olduğunu belirten baba Gültekin Mustak, “Doğduktan bir ay sonra ameliyat oldu. Daha sonra bir daha ameliyat olması gerekiyordu. Biz de 4 ay önce Ege Üniversitesi Hastanesi’nde ameliyat oldu. Ameliyat iyi geçti. Yoğun bakım süreci başladı. 72 saatlik bir pıhtı tedavisi gördü. Pıhtı tedavisinde yüzde 40 iyileşme sağlandı” dedi.
“ÇOCUĞUM HASTANEDEN ÇIKACAĞI ZAMAN BAYRAM YAPACAKTIK”
Tedavinin ardından kızının iyileşmeye başladığı kaydeden Mustak, “Sadece pıhtıya yönelik tedavi başladı. Pıhtı tedavisinin de ardından bize taburcu olacağımız söylendi. Biz çok mutlu olduk. Ramazan Bayramı’nı çok buruk geçirdik ama bizim hastaneden çıkışımız bize bayram olacaktı. Hatta adak bile adamış ve koyun almıştım. Eve gelmeye hazırlanırken, bir hemşire çocuğuma 07 yerine 7 dozajında iğne vurması bizi mahvetti. Vurmadan önce de uyardım. Bunun yüksek olduğunu söyledim. Dinlemediler. İğnenin ardından mide kanamasından dolayı çocuğum hayatını kaybetti” dedi.
“BAŞKA ÇOCUKLAR BÖYLE BASİT HATALAR YÜZÜNDEN ÖLMESİN”
Olayla ilgili dava açacağını ifade eden acılı baba, “Ben dava açmakta kendimi sorumlu hissediyorum. Başka anne ve babaların canı yanmasın. En büyük doktor çocuğun anne ve babasıdır. Bizim söylediklerimize kulak verselerdi belki de çocuğum hayatta olacaktı. Ben dozun yüksek olduğunu söylememe rağmen dinlemediler. Sadece hemşire değil diğerleri de sorumlu. Ben gözümde ihmal var. Kanayan yere neden müdahale edilmedi. Çocuğumun hakkını arayacağım. Başka çocuklar böyle basit hatalar yüzünden ölmesin” dedi.
Hastane olayla ilgili açıklama yapmazken, idari olarak soruşturmayı sürdürdüklerini söyledi.