İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu’nca yapılan açıklamada, Türkiye’nin sığınmacıların yaşam koşullarının iyileştirilmesi için Cenevre Sözleşmesi’ndeki çekincesini kaldırması gerektiğine dikkat çekildi.
Mazlum-Der Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu’nca, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle yazılı açıklama yapıldı. Kadına yönelik şiddetin insanlığın geçmişinden bugüne kadını ezen, haklarını gasp eden, onurunu ayaklar altına alan insan hakları ihlallerinin başında geldiğine dikkat çekilen açıklamada, "Kadın, toplumda onu hep bir alt seviyede tutmaya zorlayan bu eylemler karşısında kendini yeterince ifade edememiş ve toplum içerisindeki rolü de bu eylemler neticesinde şekillenmiştir. İnsanlık her alanda geldiği nokta konusunda kendini övmekten geri durmamakta, ancak kadının hak ettiği ‘nokta’ yadsınarak ona reva görülen muamele olması gerekenden çok farklı yerlerde duruyor. Eril zihniyet kadına her türlü şiddeti layık görüyor. Kadının yaşamda metalaştırılması, dinsel tercihlerinde ve onu yaşama biçimlerinde baskılanması, kimi zaman ailenin kendisini ifade edebileceği alan olmasına rağmen kimi zaman da aile mekanizması onun üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaktadır" denildi.
"SİYASAL ŞİDDET HAD SAFHADA"
Kadınların maruz kaldığı ve hatta yüzyıllardır her zaman daha yaralayıcı ve yok edici olan devlet ve iktidarların uyguladığı şiddetin ise oldukça yıkıcı olduğuna işaret edilen açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:
“Bazı radikal İslamcı ve seküler örgütlerin eylemleri bunu destekler niteliktedir. Bugün geldiğimiz noktada Kürdistan’da kadının maruz kaldığı siyasal şiddet ise had safhadadır. Günlük hayattaki ezilmişlikler, vatansızlık, anadil sömürüsü, kadına toplumsal faaliyetlerde yer vermeme hali kadınların fiili ifade özgürlüklerinin önündeki en temek engeller olarak durmaktadır. Bu zor şatlar yetmezmiş gibi coğrafyamızın onurlu kadınları Rojava’da ve özelde Kobani’de savaşın en çetin şartlarıyla baş başa kalmak zorunda bırakılmışlardır. Biz Mazlum-Der olarak kadına yönelik her türlü şiddetin karşısında olduğumuzu belirtiyor ve hak ihlallerinin başında gelen bu eylemleri kınıyoruz. Devletlerin başta kadınlara uyguladığı dayatmacı, yok sayıcı, sistematik kadın kırımına yol açacak her türlü şiddetinin takipçisi olup bununla mücadele edeceğimizi deklare ediyoruz. Türkiye’nin sığınmacıların yaşam koşullarının iyileştirilmesi için Cenevre Sözleşmesi’ndeki çekincesini kaldırmasını talep ediyoruz."