Ab Bakanı Çavuşoğlu: “türkiye’de Bilirkişilik Kokuştu”

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Muğla’nın ilçelerinde işadamları ile bir araya gelerek sorunlarını dinledi. Muğla Ticaret ve Sanayi Odası'nda (MUTSO) Muğlalı işadamlarıyla bir araya gelen Çavuşoğlu'na, MUTSO Başkanı Bülent Karakuş bölgenin eksiklerini anlattı.
Yat imalatı konusunda yer bulmakta zorlandıklarını kaydeden Karakuş, “Bu ve diğer konularda yapılması gerekenleri, projeleri ilgili bakanlıklara dosya halinde sunuyoruz. Birçok bakanlık işin içinde olduğu için uzun zaman alıyor. Sanayi ve ticaret konusundaki dosyaların bir tek bakanlıkta toplanması halinde projeler hızlanacaktır” dedi. Bakan Çavuşoğlu, Karakuş'un önerileri için Ankara'da girişimlerde bulunacağını dile getirdi.
“GOLF TURİZMİNE AĞIRLIK VERİN”
Muğla’nın turizmle birlikte narenciye ve yer altı zenginlikleri açısından önemli bir il olduğunun altını çizen Mevlüt Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Gittiğimiz her ilçede görüyoruz ki, Allah nazardan saklasın, her türlü zenginliğe sahip bir ilimiz. Bir tarafta turizm, diğer tarafta narenciye, diğer tarafta yer altı zenginlikleri ve bunun yanında kültür turizmi ile çok önemli bir konuma sahip. Artık görüyoruz ki Muğla artık yat turizminde ilçeleri ile beraber en gözde il oldu. Yalıkavak’ta bir yatırım var Azerbaycan kökenli bir kardeşimizin. Yine ilçelerde yat limanlarımız var. Ama mega yatlar için büyük bir limana ihtiyacımız var. 100 metre, 65 metre gibi devasa yat gelerek burada aylarca yıllarca kalıyor. Bu transit yatlar ve özellikle bunların yakıtı ile ilgili sorunları yerinde tespit ettik. Ankara’ya gittiğimde bunları gündeme getireceğiz."
Muğla’nın bu mega yatların girebileceği büyük bir limana kavuşması gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konudaki düşünce ve tespitlerimi Ankara’ya gittiğimde ilgili arkadaşlarımız ve Başbakanımız ile paylaşacağız. Turizm artık sadece deniz turizmi değil, yat turizmi değil. Bodrum’da başlayan golf turizmi ve spor turizmini mümkün olduğunca tüm Muğla’mıza yaymamız gerekiyor. Bu konuda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitemizin de bu konuda önemli rol oynayabileceğini düşünüyorum. Yeni golf sahalarının da yapıldığını görüyorum. Çünkü golf için bir turist hem kış aylarında hem de yaz aylarında geliyor. Antalya’da öyle değil. Antalya’da Temmuz ve Ağustos’ta golf oynamak biraz zor. Ama Muğla ve ilçelerinde 12 ay golf turizmi yapılabilir. Normal bir turiste göre 4 kat daha fazla harcayan bir turist kapasitesine sahip golf oynayanlar. Bunun için doğrudan seferlerin olması lazım ve birlikte yürütülmesi lazım. Yavaş yavaş otellerin kış aylarında açık olduğunu görüyoruz. Otelleri destekleyici spor aktivitelerine de ağırlık verilmesi gerekir.”
Türkiye’deki hukuk sistemini de eleştiren AB Bakanı Çavuşoğlu, bilirkişilik meselesinin Türkiye’de kokuştuğunu açıkladı. Bakan Çavuşoğlu, AB Bakanı olarak Türkiye’nin en sorunlu alanlarından birisinin hukuk olduğunu ve yargı olduğunu söylemek istediğini belirterek "Bu objektif bir gözlemdir. Bu sorunu sokaktaki bir vatandaşımız da yaşıyor, bir esnafımız da yaşıyor, çok ciddi yatırım yapan işadamlarımız da yaşıyor. 10 sene süren, 15 sene sonra verilen bir karar adalet değildir" dedi.
Türkiye’nin çözmesi gereken sorunlardan bir tanesinin de bilirkişi meselesi olduğunu anlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Maalesef çok açık söylüyorum, bilirkişi meselesi Türkiye’de kokuşmuştur. Son derece yanlış raporlar veriyorlar. Buna bir çeki düzen vermek gerekiyor. Suistimaller oluyor, yanlış şeyler oluyor. Dünya gerçekleri ile Türkiye gerçeklerinin örtüşmediği raporları görüyoruz. Mahkemelerin de aldattığını, kandırıldığın ve devletin zarar ettiğini görüyoruz. Örneğin bir ceviz ağacı var. Ceviz ağacı dünyada ve Türkiye’de ortalama 100 kilo veriyor. Bir bakıyorsunuz, ceviz ağacı 300 kilo ceviz veriyor diye rapor tutuluyor. Hukukun geç işlemesi, mahkemelerin uzun sürmesi, yanlış kararlar, vatandaşlarımızın uğradığı haksızlıklar. Herkes şimdi değişik davalardan konuşuyor. Özellikle son 6-7 aydır gündeme gelen ve paralel yapının yargı içindeki etkisi ile olumsuz yansımaları konuşuyoruz, ama esas itibari ile bunlardan bağımsız düşündüğümüz zaman da yargının Türkiye’de vatandaşlarımızın ve iş dünyasının önünü açması lazım. Bu zihniyet değişimini de yakalamamız lazım. Yasaların çıkması yetmez, bunu da yakalamamız lazım. Gerçekten güvenilir bir hukuk sistemi olduğu zaman Türkiye’nin istikrarı ve huzuru için de ortam güçlendirilmiş olur. Böylelikle hukuk yolu ile daha da kurumsallaşmış oluruz.”

Haberleri