AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi (KİK) Türkiye Kanadı Üyesi Sivil Toplum Kuruluşları, Kobani eylemleriyle ilgili bir açıklama yaptı.
AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi (KİK) Türkiye Kanadı Üyesi Sivil Toplum Kuruluşları; Hak-İş, Kamu-Sen, Memur-Sen, TZOB, TİSK, TESK, Türk-İş ve TOBB Başkan ve Yöneticileri ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda son günlerde yaşanan olaylarla ilgili yapılan açıklamada "Birileri ülkemizde kardeş kavgası başlatmak, birlik ve bütünlüğümüzü bozmak istiyor, kirli bir oyun tezgahlıyor" denilerek sağduyu çağrısı yapıldı. AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Öncelikle dün hain bir saldırı sonucu Bingöl’de şehit düşen 2 emniyet mensubumuza Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bu hain saldırıyı şiddetle lanetliyoruz. Son günlerde ülkemizde yaşanan olayları değerlendirmek üzere TESK, TÜRK-İŞ, Türkiye KAMU-SEN, MEMUR-SEN, HAK-İŞ, TİSK, TZOB ve TOBB olarak bir araya geldik. Bizler Türkiye’nin işçileri, memurları, esnafları, çiftçileri ve girişimcileriyiz. Hepimiz huzur içinde yaşamak, üretmek ve ülkemizin büyümesine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Her görüşten, her inançtan, her etnik gruptan üyelerimiz var. Hepimizin ortak hayali, çocuklarımıza daha güçlü, daha müreffeh bir Türkiye bırakmaktır. Bizler; devletimize, milletimize ve demokratik, laik, sosyal hukuk devlet yapımıza karşı girişilen her türlü hukuksuz ve şiddet içeren eylemin karşısındayız. Sınırlarımız dışında yaşanan olaylar bahane edilerek bazı şehirlerimizde sergilenen şiddet eylemlerini açık bir şekilde lanetliyoruz. Vandalizm ve eşkıyalık, hiçbir şekilde mazur gösterilemez, meşru kabul edilemez; hak arama metodu olamaz. Sıkıntılar ve talepler, sokak barbarlığıyla değil, demokratik usullere göre ifade edilmelidir.
Sokak terörü, sadece ülkemizdeki istikrara ve huzura zarar vermekle kalmaz, ekonomiyi de olumsuz etkiler. Özellikle de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde son yıllarda canlanan yatırımlar zarar görür. Bundan da en büyük zararı bölge insanımız ve ülkemiz görür. Huzur ve istikrar, herkesin kendi işine odaklanabilmesinin ön koşuludur. Milletimizin daha müreffeh ve huzurlu olmasının yolu da buradan geçer.
Geçmişte farklılıklarımızın, ayrılıklara dönüştürülmeye çalışıldığı karanlık günleri ve üzerimizde oynanan kirli oyunları hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Şurası çok açık ki, bugün de birileri ülkemizde kardeş kavgası başlatmak, birlik ve bütünlüğümüzü bozmak istiyor, kirli bir oyun tezgahlıyor. Çok net ifade ediyoruz: Millet olarak bu oyunu bozmak zorundayız! Şehirlerimizde huzurun hakim olmasını sağlamak, Türkiye’nin birliği ve kardeşliğini her türlü çatışmadan uzak tutmak hepimizin görevidir. Özellikle de, ülkemiz için büyük önem taşıyan huzur ve kardeşlik sürecinin akamete uğramaması için dikkatli ve aklıselimle hareket etmeliyiz. Ülkemizde sahnelenmeye çalışılan bu oyun karşısında, toplumun tüm kesimlerini sabırlı, sorumlu ve sağduyulu davranmaya çağırıyoruz. Çatışmalarla israf ettiğimiz toplumsal enerjinin farkına varmalı ve Türkiye için, ortak geleceğimiz için çalışmaya devam etmeliyiz. Bu topraklarda bin yıllık bir medeniyetin nesli olan bu millet, bunları aşacak, oynanmaya çalışan kirli oyunu bozacak güce ve azme sahiptir. Bu ülke, tüm bu coğrafyanın huzuru için bugüne kadar maddi manevi her türlü katkıyı vermiştir; bundan sonra da vermeye devam edecektir. Bizler hep birlikte, daha güzel günlere doğru birlikte yürümeye devam edeceğiz.
76 milyon bu yolda kenetlenmelidir. Unutmayalım bu ülke hepimizin" ifadelerine yer verildi.