Afyonkarahisar’da bu haftaki Cuma namazı hutbesinin konusu “Erdemli Bir Duruş ve Sadakat” oldu.
Kentte Cuma namazında vatandaşlar camilere akın ederken, bu haftaki Cuma hutbesinde camii imam-hatipleri verdikleri hutbelerde doğruluk ve sadakat üzerinde durdular. Cuma hutbesinde şu ifadelere yer verildi:
“Ahlaklı ve erdemli bir hayat için vazgeçilmez ilkelerden birisi de hiç kuşkusuz doğruluk ve sadakattir. Mümin, özü ve sözü doğru olandır. O, dilini yalan, gıybet, boş ve kötü sözle kirletmeyendir. Peygamber Efendimiz (S.A.S) ‘Her kim Allah ve Resul’ünün kendisini sevmesini istiyorsa sözünde doğru olsun.’ ifadesiyle müminde bulunması gereken sözün sadakatine vurgu yapmıştır. Doğruluk, sadece dilden dökülen sözcüklere bağlı değildir. Gerçek anlamda sıdk ve doğruluk; hak ve hakikati tasdik etmektir. Söylediğimiz doğru söze uygun davranışta bulunmaktır. Sözümüzde durmaktır. Yüce Allah’ın ‘Onlar emanetlerine ve verdikleri sözlere riayet ederler.’ âyeti ile müminleri vasıflandırdığı erdemli bir duruştur sadakat. Beşeri münasebetlerde çıkarların daha çok önemsendiği, bireyselleşerek “biz”in kuşatıcılığından ‘ben’in yalnızlığına savrulduğumuz zamanlarda doğruluktan ayrılmayan, her haliyle dürüstlüğü ve sadakati yaşatan, Allah katında ‘sıddîk’ olarak kayda geçer. Yalan ve hile ile hareket etmekten çekinmeyen ise Allah katında bu kötü hali ile anılır. Neticede Efendimizin dile getirdiği gibi sadakat mümini cennete ulaştırırken yalanın götüreceği son durak ise cehennemdir. Müminin sadakati öncelikle kendisini yaratan Rabbinedir. Sadakat ehli mümin, daima Allah’ın gözetiminde olduğu bilinciyle hareket eder. Her durumda ’O’nun buyrukları doğrultusunda yaşar. Rabbinin hoşnut olmayacağı durumlara düşmekten ateşe atılırcasına korkar. Hayatın anlamını O’na kullukta bulur. Dünyevi ve uhrevi tüm ilişkilerini sadakat ölçüsünde sürdüren kişi emin olur. Hem güven duyar etrafından, hem de çevresindeki herkese ve her şeye güven verir. Bu güven sayesinde birlik, beraberlik ve vefa duygusu kuvvetlenir. Öyleyse gelin özümüz ve sözümüzle doğruluktan, sadakatten ayrılmayalım. Hiçbir şeyin karşılıksız kalmayacağı hesap günü için sadakati kendimize azık edinelim. Rabbimizin o büyük günde sadıklara vereceği şu müjdeye kulak verelim, bu doğrulara, doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlara, içinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da ’O’ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur.”