Afyonkarahisar’daki yorgancı esnafı, soğuk geçen kış mevsimine ve sert havalara rağmen satışların istenilen düzeyde olmadığından dert yakındılar.
Kent merkezinde Uzun Çarşı’da geçimini halen yorgancılıkla sağlayan esnaflar, el emeği, göznuru yorganların ve yorgancılık mesleğinin tarihe kavuşmak üzere olduğunu ifade ettiler. Esnaflar, bu yıl soğuk kış koşullarının yaşandığı kentte, yorganın tezgahlarda alıcı bulamamasından yakındılar. Bir zamanlar evlenecek kızların çeyizlerinde önemli yer tutan, rengarenk kumaşlar ve bin bir emekle işlenerek dikilen yorganlar ile yorgancılık mesleğinin yok olmaya yüz tuttuğunu aktaran esnaflar gelecekten de kaygılı olduklarını ifade ettiler.
Yorgancılık mesleğini dededen devralan ve 1 asırdır bu mesleği sürdüren Kalaycıoğlu ailesi üyelerinden 55 yaşındaki Kamil Kalaycıoğlu, bu sene yaşanan soğuk kış koşullarına rağmen satışların hiçte iyi olmadığını belirterek, “Geçen yıla göre satışlarımız arttı diyemem. Kış sezonunu yaşadığımız şu günlerde hareketlilik pek yok maalesef. Sanırım bunda piyasa da yapılan zamların etkisi fazla. Artık insanlarımızda şöyle bir algı oluştu, ‘ne varsa alışveriş merkezlerinde var’ diye. Yerli tezgahlar kalkıyor, bu meslek bitiyor. Bu işi Afyonkarahisar’da yapan en fazla 5 kişi kaldık. Şükür yine de müşterimiz oluyor. Ancak kış geldi, soğuklar geldi diye yorgan satışları hız kazanmadı maalesef”dedi.
“PİYASA ZAMLARI İLE BİLMEDİĞİMİZ GİZLİ ZAMLAR İŞİ ETKİLİYOR”
Yine çarşı esnafından olan emekli ve geçimini yorgancılık ile sürdüren İzzet Kalaycıoğlu, öncelikle piyasa zamları ve yapılan gizli zamların işi, mesleği etkilediğine değinerek, “Kış sezonu da olsa işler hafifledi. Bu sene durulma yaşıyoruz. Piyasa zamları işi etkiledi. Zam yok diyorlar ama bir bakıyorsunuz bazı şeylere gizli zamlar yapılıyor. Herkesi etkiliyor zamlar, memuru, işçisi, zanaatçısı, çalışanı, herkesi. Petrole zam geliyor mesela bu zam bizim işimizi de etkiliyor. Diyecekler ne alaka petrolle senin işinin? Örneğin elyaf, silikon bu ürünler de petrolün payı var. Yaptığımız iş dededen gelme, 100 seneyi aşkın. Yani bir asırdır devam eden bu mesleği biz dededen devraldık devam ediyoruz. Diğer esnaflar dışarıdan gelme. Bugün el emekleri deyince bakırcılık, kalaycılık, yorgancılık, keçecilik, urgancılık vs. gelir akla. Bakırcılık kalay ister, bizim işimiz el sanatı ister. Bugün bakırcılar minarenin kubbelerini yapıyor. O da iş çıkarsa. El sanatları fazla kazanmadığı için rağbet görmüyor. Çırak bile gelmiyor artık. Gelen çırağın da ilk işi para oluyor, para ön planda artık. Alacağı paraya bakıyor, az bulursa bir daha uğramıyor bile. Teknoloji ilerliyor ve ilerledikçe de el zanaati bitiyor. Bugün büyük alışveriş merkezlerinde de satışlar yapılıyor. Halkımız orada daha ucuz diyerek yerli esnaftan alışveriş yapmıyor. El emeği göz nuru, gece gündüz demeden üzerinde emek harcadığımız yorganlarımızın fiyatı 100-150 TL arası. Alışveriş merkezi bugün 50 TL’ye bile buluyorsunuz. Artık alışveriş merkezlerinin ön planda, göz nurları el emekleri alışveriş merkezlerinde ki ürünler oldu. Yerel el sanatları, zanaatlık bitti, bitiyor. Yakında hiç kalmayacak böyle giderse. Allah’a şükür yine de müşterilerimiz oluyor. Geçimimizi sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
“KİMİ ESNAF KREDİ MÜJDESİ İLE MESLEĞE VE GELECEĞE DAHA BİR UMUTLA BAKIYOR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçen hafta “yok olmaya yüz tutmuş mesleklere faizsiz kredi” müjdesine de değinen İzzet Kalaycıoğlu şunları söyledi:
“Başbakanımızın açıklamalarını duyduk. Güzel haber evet. Kimi esnaf kredi müjdesi ile mesleğe ve geleceğe daha bir umutla bakıyor. Ancak bir çelişki görüyoruz. Tamam kredi verilecek ama karşılığında önce sertifika ve ustalık belgesi isteniyor. Devletimiz bir kurs açsa, katılanlara eğitim verse, tam yetkin hale getirse sonra desteklese daha iyi olmaz mı? Bana bugün şurada sertifikalı ya da ustalık belgeli esnaf gösterin. Bir elin beş parmağını geçmez.”