Aydın’da, emekli ikramiyesiyle iş hayatına atılan Mehmet Sezik, kendisini sorunlar yumağı içinde buldu. Akrabalarından aldığı arsa yüzünden malları haczedilen Sezik, hukuk savaşı başlattı.
23 yıl 112 Acil Servis’te ambulans şoförlüğü yaptıktan sonra 2011 yılında emekliye ayrılan Mehmet Sezik, emekli ikramiyesini bankada tutmak yerine iş hayatına atılmayı tercih etti. Teyze çocukları A.T., A.T., M.T. ve G.T’nin ortağı olduğu şirketin satılığa çıkardığı Efeler ilçesi Ovaeymir Mahallesi’ndeki araziyi içindeki binayla birlikte 54 bin TL’ye alan Sezik, araziyi yerli ürün ticareti yapması için eşi Özgün Sezik’e kiraladı. Çektikleri 25 bin TL kredi ile makine ekipman temin eden karı koca, bir kişiyi de işe alarak beraber alımlara başladı. Büyük hayallerle ticaret hayatına atılan Sezik ailesi, üreticilerden 60 bin TL değerindeki 97 bin 280 kilogram mısırı satın aldı.
Aldıkları mısırı satıp müstahsile paralarını ödemeyi ve elde edecekleri kar ile bir yandan borç kapatıp diğer yandan ise ticarete devam etmeyi umut eden Sezik ailesi, kapılarına dayanan haciz memurlarını görünce neye uğradığını şaşırdı. İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün teyze oğullarına ait şirket aleyhine yürüttüğü haciz işlemi kapsamında aldığı arsa için ‘hileli satış’ takibi olduğunu öğrenen Mehmet Sezik, tapu ve ticaret sicil belgelerini göstererek banka avukatını ikna etmeye çalıştı. Her hangi bir işlem uygulamadan iş yerinden ayrılan icra ekibi, 5 ay sonra jandarma nezaretinde yeniden işyerine gelerek 97 ton mısırı 15 kamyona yükleyip götürdü.
Üreticiye parasını ödeyemeyen ve borçlarla karşı karşıya kalan Mehmet Sezik, hileli satış olduğu iddia edilen ancak üzerinde her hangi bir temlik bulunmayan araziyi satarak borcun bir bölümünü kapatmaya çalıştı. Kalan borçları için ise 70 bin TL daha kredi çeken Sezik, haksız bir şekilde haciz işlemi gerçekleştirildiğini iddia ettiği bankaya karşı haciz işlemi başlattı.
Kendisinin gerçekleştirdiği bir arsa alım satımı yüzünden eşine ait bir işyerinin haczedilmesine anlam veremediğini ifade eden emekli kamu çalışanı Mehmet Sezik, “Emekli ikramiyemi faize yatırmak yerine iş kurmayı tercik ettik. Ancak başımıza gelmeyen kalmadı. Teyze oğullarımın borcu yüzünden satın aldığım ürün haciz edildi. Akrabalarımın bu arsayı bana hileli olarak sattıklarını iddia ettiler ancak benim yatırdığım para ve belgeler ortada. Malımı haciz ettiler ama hileli satış olduğunu iddia ettikleri arsayla ilgili her hangi bir işlem yapılmadı. Ben borçlarımı ödemek için arsayı 150 bin TL’ye başkasına sattım. Aldığım rakamdan yükseğe sattığım için birde 34 bin 745 TL kazanç vergisi ödedim. Madem hileliydi neden benim satışıma engel olmadılar?” diye konuştu.
ERDOĞAN’A MEKTUP YAZIP YARDIM İSTEDİ
Yaklaşık 3 yıldır hukuki mücadelesini sürdüren Mehmet Sezik, o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazarak kendisine yardımcı olmasını istedi. Sezik, içinde bulunduğu durumu şöyle özetledi: “Haciz işleminden bu yana bu işle uğraşıyorum. Hukuki süreç çok yavaş ilerliyor. O günden bu yana çalışamıyorum. 250 -300 bin TL zararım var. Dükkanım da, ürünüm de gitti ve birde borç ödemek için 70 bin TL daha kredi çektim. 1800 TL olan emekli maaşımın 1140 TL’si kredi borcuna gidiyor. Oğlum askerde. Bir kızım okula gidiyor, diğeri ise yakında evlenecek. Çaresizlik içinde sorunun çözülmesini bekliyorum. Başta Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız olmak üzere yetkililerden yardım istiyorum”
Öte yandan; haciz işlemini gerçekleştiren banka yetkilileri, konuyla ilgili yasal sürecin devam ettiğini belirterek, her hangi bir açıklama yapmaktan kaçındı.