Eskişehir’deki Gezi Parkı olayları sırasında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi ile ilgili görülen davada mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, mütalaaya karşı süre isteyen tutuksuz yargılanan Şaban Gökpınar, “Beratımı istiyorum” derken, tutuksuz yargılanan Hüseyin Engin, “Beratımı istiyorum, takdiri yüce mahkemeye bırakıyorum” dedi. Yalçın Akbulut, “Mütalaayı kabul etmiyorum. Benim hiçbir suçum yok. Bana verilen görevi yaptım. Eylemciyi sokaktan uzaklaştırmak için kovaladım. Görüntü incelendiğinde görülecektir. Şahsın yanına yaklaşmadım. Suçum varsa sadece şahsı kovalamaktır. Adaletinize sığınıyorum” dedi.
Tutuklama talebine ilişkin olarak tutuklu sanıklar Muhammet Vatansever, “Ben kabul etmiyorum. Bizim kaçacak yerimiz yok. Adresimiz belli. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. İsmail Koyuncu, “Polislerin bana ‘tut’ demenin suç olduğunu bilmiyordum. Suçsuz yere 17 aydır tutukluyum. Ailem mağdur oldu” derken, Ebubekir Harlar, “Benim yakaladıktan sonra darp ettiğim söyleniyor. Ben kendimden eminim. Ben sadece önüne geçtim ve çekildim. Dokunmadım o kişiye. Ben bir hukukçu değilim. Polisin yakala demesiyle yakalamam suç ise suçumu kabul ediyorum. Başka diyeceğim bir şey yok” diye savunma yaptı. Ramazan Koyuncu ise “Tutuklama talebini kabul etmiyorum. 17 aydır suçsuz yere yatıyorum. Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum” diye konuştu.
Yalçın Akbulut’un avukatı Selim Karakoyun’un, “Gezi Parkı nedeniyle tüm ülke çapında eylemler gerçekleşti. Benim müvekkilim olay günü izinli. Ama olaylar nedeniyle göreve çağırıyorlar. Darp edilen kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığı iddiasındayız. İddia makamının mütalaası bizim için çok ağır. Benim müvekkilim için ‘şunu yapmıştır’ diyen birini görmedik. Diğer sanıklar hakkında açıkça söylüyorlar. Görüntülerde darp ederken hiçbir görüntümüz yok. HTS kayıtlarında hiçbir tespit yok ama biz orada varız diyoruz. Tanıklar evlere şenlik. Görüntüleri izledikten sonra yalan beyanda bulundukları zabıtlara geçti. En basit trafik kazasında 5 rapor girerken, bu davada sadece TÜBİTAK’ın iyileştirme görüntüleri ile karar veriyoruz. Mahalle baskısı nedeniyle mahkemenin davayı bir an önce bitirme çabası olduğunu görüyoruz. Bunun olmaması lazım. Biz Ali İsmail Korkmaz olmadığı iddiasındayız. TÜBİTAK raporu gelene kadar aile ‘Bizim oğlumuz veya kardeşimiz’ demedi” diye konuşması, Korkmaz ailesinin tepkisini çekti. Avukat Selim Karakoyun, “Ali İsmail Korkmaz’ın aldığı darbe sağ tarafta ama görüntülerdeki kişiye darbe tam tersine atılıyor. Bu darbeyi alan insanın ‘8-10 basamaklı merdivenden düştüm’ demesi, olaya uygun değil. Kendi beyanı var ‘Ev taşırken düştüm’ diye. Kız arkadaşı da bunu doğruluyor. Mahkeme bence sanığın aleyhine olan delilleri de toplamalıdır. Sanığın ev taşıdığı yerden araştırma yapılmadı. Güvenlik kamera görüntüsü var mı yok mu bakılmadı. Müvekkilimin beraat edeceği aşikardır. Bizim hiçbir şekilde bir eylemimiz yok. Deliller toplanmış, karartma ihtimali yok. Tutuklama talebinin reddine karar verilmesini istiyorum” diye savunma yaptı.
Şaban Gökpınar’ın avukatı Hasan Kanatlı, “Yapılan baskı, elimizde bir şeyi aydınlatmak için var olan sebepleri kullanmayı engellememelidir. Bu kişi gerçekten Ali İsmail Korkmaz mıdır? İlk günden beri var olan bu tereddüdü ortadan kaldırmak herkesin yararınadır. Bu dosyayı neden Hollanda’ya göndermiyoruz? Yazılı savunma sunmayı da düşünmüyorum” savunmasını yaptı.
Ebubekir Harlar’ın avukatı Avukat Kaan Yırtımcı, “TÜBİTAK raporundan bir şey beklemiyorduk. Dağ fare doğurdu. Görüntü kayıtları üzerinde yeteri kadar duramadık. Bahsedilen siviller ile burada yargılanan siviller aynı kişiler değil. Baskı nedeniyle bu ayrım yapılmıyor. Basında pompalandığı şekilde gelen geçeni polislerle bir olup dövdükleri yok. Polislerden mert davranmalarını isterdim. Siviller basketçi gibi savunma yapıyorlar ardından da polisler geliyor. Arkadan gelen polisler ‘Yakalayın’ diyorlar ama burada bunu itiraf etmiyorlar. Polis ‘durdurun’ demişse ve siviller bu olaya karıştıysa kastının bu aşamada değerlendirmesi gerekir. Olayın tespiti görüntüler varken nasıl bu kadar yanlış yapılıyor anlamak mümkün değil. Tahliyesine karar verilmesini istiyorum” savunmasını yaptı.
İsmail Koyuncu vekili avukat Fatih Karabük, “Bize göre Ali İsmail Korkmaz’ın failleri tespit edilememiştir. Siluetten ibaret olan bir kişinin Ali İsmail Korkmaz olarak düşünülmesiyle yargılama yapılıyor” diyerek savunma yaptı.
Ramazan Koyuncu’nun avukatı Damla Sezer, “Tanık Semih Berkay Yapıcı’nın verdiği 4 ifadede de çelişki var. Ortak suç işleme kararı için müvekkilim oraya gitmemiş, akrabasının yanına gitmiştir. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” derken, Muhammet Vatansever’in avukatı Melike Boran İsmail Oğulları, “Harman Ekmek Fırını’ndaki görüntülerdeki kişi Ali İsmail Korkmaz değildir. Müvekkilimin beraatine aksi takdirde adli kontrol hükümlülüklerinin uygulanmasını istiyoruz” diyerek savunma yaptı.
Mahkeme heyeti arar karar vermek için duruşmaya ara verdi.