Başakşehir ve Küçükçekmece’de işlediği seri cinayet ve yaralama olaylarının ardından iki polisi yaralayan Güven Güler, saklandığı viyadük altında yakalanmıştı.
"HANNAS DEDİĞİM BU VARLIK SİLAHI ÇEKTİ"
Bugün şüpheliler Güven Güler, ve olay gecesi kullandığı araçtaki Nevzat A., Uğur U, ve Ferdi T. Küçükçekmece Adalet Sarayı’na sevk edildi. 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle işlemleri Çocuk Şube Müdürlüğü'nde yapılan Atilla Ü.'de adliyeye sevk edildi. Burada Cumhuriyet savcısına verdiği ifade de Güler, “Ergül Maden benim mahalleden samimi arkadaşımdır. Olay gecesi muhabbet etmek için eve çağırmıştım. Normalde de sürekli gelir giderdi. O geldiğinde evde kimse yoktu. Ben normalde uyuşturucu madde kullanırım ama birlikte evde iken kullanmadık. Ben 3-4 ay kadar önce Metin Güler isimli amcam tarafından silahla vurulmuştum. O günden sonra "Hannas" denilen cin kabilesinin reisini görmeye başladım. Bununla alakalı tedavi de görüyorum. Benim Ergül ile aramda herhangi bir husumet yoktur. Olay gecesi de tartışmadık. "Hannas" dediğim bu varlık silahı çekti. Ergül'ü vurdu. Neresinden vurduğunu hatırlamıyorum. Silah Ergül'ün silahıydı. Ardından ben evden çıktım" dedi.
İstanbul'da 3 kişiyi öldürüp, 2 polisi yaralayan saldırganın yakalanma anıİstanbul'da 3 kişiyi öldürüp, 2 polisi yaralayan Güven Güler adliyeye sevk edildi. Saldırganın Küçükçekmece Adalet Sarayı'na götürüldüğü öğrenildi. Saldırganın yakalanma anına ilişkin görüntüler basınla paylaşıldı.
“ÖLEN CELAL’İN OĞLU AYHAN BENİ ÇOK SEVER"
Bir süre sonra arkadaşı Ayhan Meşegülü ziyaret etmek istediğini farklı bir amacının olmadığını söyleyen şüpheli Güler, “Ayhan’ı da yine mahalleden tanırım, arkadaşım olur. Beni çok sever, aramızda bir husumet yoktur. Saat gece 11-12 sıralarında ben Uğur isimli arkadaşımı arayarak Ayhan Meşegül'ün evine götürmesini istedim. O da Nevzat ile birlikte araçla evin önüne geldi. Benim yanımda Ferdi ve Atilla da geldi. Onlara "Gelin Ayhan ağabeyin yanına gideriz, hem de birlikte otururuz" dedim. Ardından beşimiz birlikte Ayhan’ın evinin önüne gittik. Ferdi ve Uğur'a "Ben gidip müsait mi diye bakayım, sonra size haber veririm" dedim. Atilla ile onlara göre daha samimi olduğumdan o da benimle geldi. Kapıyı Ayhan'ın babası Celal açtı. Atilla, Celal’i görünce aşağıya indi. Ayhan ağabeyi sordum. O da evde olmadığını söyledi. O sırada silah sesi duydum. Celal'in düştüğünü görünce kaçtım. Evde başka kimse olup olmadığını bilmiyorum. Ardından diğerlerinin yanına döndüm. Diğerlerinin sesleri duyup duymadığını bilmiyorum. Onlara Ayhan ağabeyin evde olmadığını söyledim" dedi.
"HANNAS DEDİĞİM VARLIK YENGEME, AMCAMIN KIZI VE EŞİNE ATEŞ ETTİ"
İfadesinin devamında şüpheli Güven Güler, “Atilla'ya "Keyfim yok, gel biraz takılalım" dedim. Bu sırada olaylarda kullanılan silah benim belimde idi. O Sırada beni mahalleden biri arayıp polislerin evimizin önünde olduğunu söyledi. Ben de korktuğum için amcam Hacı Güler’in evine gidip sığınmak istedim. Amcamın kapısını çaldım. Saat geç olduğu için beni eve almak istemedi. Üst katta oturan Sevim Tepe kapıyı açtı. İçeri davet etti. Bana olayları sordu. Adem Tepe de yanında idi. Daha sonra Güllü Güler yanımıza geldi. Polislerin niye geldiğini sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Daha sonra olayları tam hatırlamıyorum. Ancak "Hannas" dediğim varlık Güllü Güler isimli yengeme, amcamın kızı Sevim Tepe ve Adem Tepe'ye ateş etti. Ben etmedim. Nasıl ve nerelerinden vurulduklarını bilmiyorum. Ardından korkup kaçtım. Atilla bana seslerin ne olduğunu sordu. Ben de "Bilmiyorum, tuhaf tuhaf şeyler oluyor. Beni yalnız bırakma" dedim. Atilla da itiraz etmeyip benimle geldi" şeklinde ifade verdi.
“HANNAS SİLAHI ALIP ONLARA ATEŞ ETTİ, ÜZÜLDÜM, TAKSİCİYİ VURMAKTAN VAZGEÇTİM"
Daha sonra Aksaray’da Bekir isimli arkadaşını ziyaret etmeyi düşündüğünü ancak kendisini polislerin durdurmak istediğini anlatan şüpheli Güler, “Polis memurlarından biri bana "Kenara geç" diye söyledi. O esnada ‘Hannas’ silahı alıp onlara ateş etti. Ben polis olduklarını bilsem asla böyle bir hareket yapmazdım. Buna karar veren Hannas'tır. Benim memurlara yönelik herhangi bir kinim yoktur. Ardından Atilla ile beraber kaçtık. Atilla'yı kaybettim. Yolun karşısından bir taksiye bindim, Şahintepe'ye gitmek istedim. Taksiciye sürekli sesler geldiğini söyledim. İçimden seslerin taksiciyi öldür dediğini anlattım. Yolda çevirme vardı. Taksici o çevirmeye takılmayınca ben bir anda üzüldüm, taksiciyi vurmaktan vazgeçtim. Daha sonra beni Şahintepe'ye bıraktı. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Bu cinayetleri işleyen "Hannas" dediğim varlıktır" dedi.