Ankara'da polis memuru Erol Güler ile Döndü Güler, 2019 yılı Haziran ayında evlendi. Güler çifti, bir süre sonra bebekleri olacağı haberini aldı. Aksu ilçesinde yaşayan Döndü Güler, 7 Temmuz 2020 günü doğum için Manavgat ilçesinde özel bir hastaneye yattı. Genç kadın sezaryen ile doğum yaparak, 'Hatice Umay' ismini verdikleri çocuklarını dünyaya getirdi.
DOĞUMDAN BİR GÜN SONRA YAŞAMINI YİTİRDİ
İddiaya göre doğumun ardından odaya bilinci kapalı halde getirilen Güler rahatsızlanınca, durum ailesine bildirildi. Yapılan müdahale ile entübe edilen Güler, Antalya'da bir özel hastaneye sevk edildi. Güler, ertesi gün hayatını kaybetti.
DOKTORDAN ŞİKAYETÇİ OLDULAR
Acılı aile, yeni doğan bebeğini göremeden yaşamını yitiren Güler'in ölümünde ihmal olduğu iddiasıyla doktor ve çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Talep üzerine yapılan otopside Güler'in, 'akut solunum sıkıntısı sendromu'na bağlı yaşamını yitirdiği belirlendi. Şüpheliler ise Güler'in ölümünde ihmalleri olmadığını iddia etti. Savcılığın talebi üzerine soruşturma dosyasına, doğum sonrasında yaşananların kayıtlı olduğu belirtilen güvenlik kamerası görüntülerinin bulunduğu 3 CD eklendi. Savcılık, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen ölüm raporuna dayanarak, Güler'in ölümünde ihmal olmadığına ve şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜLERİNİN OLDUĞU CD'LER BOŞ ÇIKTI
Ailenin avukatları karara itiraz etti ancak talep reddedildi. Bunun üzerine avukatlar dosyadaki CD'leri alıp incelemek istediğinde CD'lerde görüntü olmadığını gördü. Görüntülerde olay günü odada ve dışında yaşananlar olduğu, bunu izlemeden karar verilmesinin doğru olmayacağı gerekçesiyle aile avukatları aracılığıyla Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunuldu.
"DOĞUMDA ÇOK HATA YAPILMIŞ"
Doğum öncesinde defalarca doktor kontrolüne gittiklerini ve bir sorun olmadığını söyleyen Döndü Güler'in babası Ali Saykun, "Kızımın ölümünün ardından dava açtık. Üzerinden 2 yıl geçti, hiçbir sonuç alamadık. Dosyada 3 CD kayıp. Kayıp olduğu halde nasıl karar verildi anlamıyorum. Doğumda çok hata yapılmış. Bazı malzemeleri bulamamışlar. Araba muayenesine gittiğinizde bile tüm malzemeler bir sehpanın üzerinde olur. Burada o bile yok. Bizim başımız yandı başkasının başı yanmasın. Adaletin yerini bulmasını istiyorum" dedi.
"KIZIMIN AĞZINDAN KÖPÜK GELDİ"
Kızının doğum sonrası getirildiği odada bulunan Iraz Saykun, "Sol eli ve ayağı yukarı kalkıyordu. Hemşireye sordum bana 'Narkozdan kaynaklı' dedi. Narkozu 2 doz vermişler. Anestezi uzmanı geldi. O sırada kızımın ağzından köpük geldi. Bizi oyaladılar ve beni sonra odaya almadılar. Doktoru bulmak için hastaneyi gezdim. İçeri girdiğimde çocuğuma kalp masajı yapıyorlardı. Kızının ölümünde doktorların ihmali olduğunu iddia eden Saykun, "Odaya geldiğinde bilinci kapalıydı. Bir an 'seni duyuyorum' dedi ve havaya baktığını gördüm. Benim kızım orada öldü. Bizi orada oyaladılar. Kızını göremedi hiç. 'Emzirdi' diye yalan söylediler. O anı yaşamak çok zor. İçeride 1 saat uğraştılar. Sonra 'Antalya'ya sevk edeceğiz, entübe ettik' dediler. Adalet yerini bulsun" dedi.
"ADALET BAKANLIĞI'NA YARGILAMA İÇİN BAŞVURDUK"
Verilen karara yaptıkları itirazların reddedildiğini söyleyen ailenin avukatı Uğur Çetinkaya, "Döndü Güler'in vefatının ardından aile, ilgili sağlık çalışanları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda sağlık çalışanlarının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, akut solunum sıkıntısı sendromu nedeniyle vefat ettiği şeklinde bir beyan vardı. Bunun üzerine savcılık ilgililer hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Biz itiraz ettik ancak reddedildi. Biz de bunun üzerine Adalet Bakanlığı'na yargılama için başvurduk" diye konuştu.
"KAYITLARA ULAŞAMADIK"
Dosya Adli Tıp Kurumu'na gittiğinde güvenlik kamera görüntülerini talep ettiklerini, dosya uzun süre Adli Tıp'ta olduğu için kayıtlara ulaşamadıklarını belirten Çetinkaya, "Dosya fiziken döndüğünde kayıtları incelemek için CD'leri aldığımızda, içinde görüntü olmadığını gördük. CD'lerin bozukluğu veya hastane tarafından gönderilen kayıtların bozukluğu sebebiyle herhangi bir görüntü olmadığını görünce itirazda bulunduk ancak bu itirazımız da reddedildi. Görüntülerin, Adli Tıp Kurumu raporunda değişiklik yapabileceğini düşündüğümüzden Adalet Bakanlığı'na başvurduk" dedi.