'Ben ölürsem onları da öldürürüm!'

Fatih'te Molla Gürani Mahallesi Oğuzhan Caddesi'nde bulunan bir binanın birinci katında oturan 48 yaşındaki Cüneyt Yetişkin, 54 yaşındaki Oya Yetişkin, 60 yaşındaki Kamuran Yetişkin ve 56 yaşındaki Yaşar Yetişkin'in önceki gece cansız bedenleri bulunmuştu. Kardeşlerin cenazeleri yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Otopsi işlemleri dün sabah saatlerinde tamamlanan kardeşlerin birinci derece yakınlarına ulaşılmaya çalışılıyor. Cüneyt, Oya, Kamuran ve Yaşar Yetişkin'in cenazelerini alan kimse olmadığı için cenazeler Adli Tıp Kurumu morgunda bekletiliyor.

Fatih'te evlerinde ölü bulunan 2'si kadın 4 kardeşin 35 senelik aile dostu olduğunu söyleyen Serpil Alkan, cenazelerin kendisine verilmesi için savcılığa başvuruda bulundu. Alkan, "Avukatımla da geldim, dilekçede yazdık. Cenazeleri almak istiyoruz" dedi.

4 kardeşin yakın dostu olduğunu söyleyen Serpil Alkan, cenaze defin ruhsatı için başvuruda bulundu.

"KARDEŞTEN ÖTEYDİ DOSTLUĞUMUZ"

Alkan, "Oya, Kamuran, Cüneyt ve Yaşar Yetişkin'in 35 senelik aile dostlarıyım. 7-8 sene Oya Tekin ile dans grubunda çalıştık. Daha sonra Kamuran 1-2 ay bende çalıştı. Dans grubu kendim ayrı kurmuştum. Öyle başladı arkadaşlığımız, ama bizim kardeşten daha öteydi dostluğumuz" dedi.

"ONLAR OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE ŞOKA GİRDİM"

Kamuran Yetişkin ile en son bir hafta evvel telefonla görüştüklerini anlatan Alkan, "Bana, 'Bir sen varsın dostum. Benim başıma bir şey gelirse, biliyorum sen peşimde dolaşacaksın' dedi. Yani bana vasiyette bulundu. 'Sen benim akrabamsın, kardeşimsin. Keşke iki kardeşim yerine sen olsaydın başımızda' dedi. Bir haftadır yazışamadık. Bir gün evvel akşam da aklıma geldi, ne oldu bu kız aramıyor, öldü mü, kaldı mı dedim. Dün sabah televizyonda görünce ben inanamadım soyadını duyunca. Fatih bölgesi deyince böyle sanki kötü oldum. 'İnşallah Allah'ım bunlar değildir' dedim. Onlar olduğunu öğrenince şoka girdim" diye konuştu.

"BEN ÖLÜRSEM ONLARI DA ÖLDÜRÜRÜM' DEMİŞTİ BİR SENE EVVEL"

Oya Yetişkin'in, Mimar Sinan Okulu'nda modellik yaptığını söyleyen Alkan, gözyaşlarına hakim olamadığı konuşmasına şöyle devam etti:

"Annesi vefat ettikten sonra  bayağı bir borçlanmıştı. Annesinin de borçları vardı. 'Kredi çektim Serpil. Ama bayağı bir ödedim, 3-4 sene kaldı emekliliğime' demişti. Durumları çok kötüydü. Kız kardeşi bayağı bir kiloluydu, 130 kilo falandı. Abla kardeş bunlar devamlı depresyon ilacı içiyorlardı. En son konuştuğumuzda, 'İnsanlar çok hain Serpil, insanlardan nefret ediyorum. Hayvanlar daha iyi. Keşke benim kardeşim sen olsaydın' demişti. Oya, 'Ben ölsem bu kardeşlerim ne yapar? Abim çalışmıyor, kardeşlerim de öyle. Ben ölürsem onlar da ölecek' demişti bir sene evvel. Yani böyle bir şey tasarlandığının jetonu sonradan düştü bana. 'Ben ölürsem onları da öldürürüm' demişti bir sene evvel. 'Günah, bunların ne günahı var? Öleceksen bunları neden götürüyorsun? 'dedim. Kızdım hatta ona yapma öyle şeyler dedim. Ev sahibi çıkarmak istiyordu, kirayı artırmışlar. Bir ekmeğe bile muhtaç durumdalardı. Ben elimden gelen her şeyi yapıyordum. En son dün duydum 600 lira elektrik parası gelmiş, kesmişler. Çok acı bir şey".

"GELİN CENAZEYİ KALDIRALIM"

Babasının, annesinden sonra başka bir evlilik daha yaptığını ve 4-5 kardeşleri daha olduğunu iddia eden Serpil Alkan, "Rica ediyorum onlardan. Gelin cenazeyi kaldıralım. Ben avukatımla da geldim, dilekçede yazdık. Cenazeyi almak istiyoruz" dedi.

 EVİN İÇİ GÖRÜNTÜLENDİ

4 kardeşin öldüğü evin içinden bazı bölümler bugün görüntülendi. Evin bir odasında, sehpa üzerinde beyaz ve mavi kase ve yeşil renkte kupa olduğu hemen arkasında ise bir kitaplık, içinde ise kitap ve CD olduğu ve bir koltuk olduğu görülüyor. Diğer bir oda da ise tekli bir koltuk üzerinde ve yerde kıyafetlerin bulunduğu kameraya yansıyor.

KEDİ MUTFAK CAMINDA BEKLİYOR

Evin mutfak camında ise 4 kardeşin beslediği kedi bekliyor. İçeride ise mutfak kapısının hemen önünde bir temizlik kovası, yanında bir çift terlik, mutfak tezgahı üzerinde bulaşıkların durduğu görülüyor.

“EKMEK, DOMATES, YUMURTA, PEYNİR ALDI"

Dairenin hemen altında bulunan bakkalın sahibi Yusuf Deniz, kendisine borçları olduğunu belirterek, “Borcu vardı, 'vereceğim' ekmek, domates, yumurta, peynir aldı. 'Salı günü' görüşürüz' dedi. Salı günü gelmeyince kapısına vurdum. Arkadaşı da geldi, kapıyı açan olmadı. 155'i aradık, iki ekip geldi" dedi.

Asayiş Haberleri