DAVA AÇILMASIN DİYE
Muzaffer Pehlivan, 1979’da tezgâhtar olarak girdiği ünlü bir tatlıcı firmasında 27 Kasım 2014’e kadar çalıştı. İşinden ayrılmak isteyen Pehlivan’dan alacaklarına karşılık, sağlık nedeniyle ayrıldığını beyan eden bir belge ve bir boş senet imzalaması istendi. Bu belgenin kötü niyetli bir dava açılmaması için alındığı belirtildi. Pehlivan belge ve seneti imzalasa da kendisine ödeme yapılmadı.
Pehlivan, alacakları için İstanbul 13’üncü İş Mahkemesi’nde dava açtı. Şirket avukatı, Pehlivan’ın hırsızlığa karıştığı için tazminattan feragat ederek ayrıldığını ileri sürdü. Dava 12 Nisan 2018’de bitti. Pehlivan’a 289 bin 717 TL ödenmesine hükmedildi. Kararda, Pehlivan’ın 35 yıl 10 ay çalıştığı ve hakkından vazgeçmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtildi. Hırsızlık iddiasının ispatlanamadığı ve geçmişte suç duyurusunda bulunulmadığı ifade edildi.
Pehlivan’ın başvurusu üzerine İstanbul Anadolu 21’inci İcra Müdürlüğü, şirket hakkında icra takibi başlattı. Şirket avukatları ise karara itiraz etti. İki çocuk babası Pehlivan, kararın kesinleşmesini ve tazminatın ödenmesini beklerken 2014’te imzaladığı boş senet, üzerine 350 bin dolar yazılmış halde karşısına çıktı. Senedin ilk önce Suat Aydınlı adına, sonra Neeto Kopar ve Erkan Boran’a ciro edildiği ortaya çıktı.
3 KİŞİYE SUÇ DUYURUSU
Vade tarihi 2017 olarak yazıldığı halde senet, dolar kurunun en yüksek olduğu 2019’da işleme kondu. İstanbul Anadolu 14’üncü İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlatıldı. Pehlivan’ın tek evine haciz kondu.
Pehlivan’ın avukatı Erkan Kılıç, şirket yetkilileri ve avukatı ile senedin ciro edildiği üç kişi için suç duyurusunda bulundu. Dilekçede “Müvekkilimiz bu kimseleri tanımamaktadır. Gerçek kişi olup olmadıkları bir soru işaretidir. Senedin bankaya götürülmemiş olması, borcun hayali olduğunu, amacın müvekkilimizin alacağını kötü niyetli şekilde engelleme olduğu açıktır. Müvekkilimiz yıllarca işçi olarak çalışmıştır ve şu an emeklidir. 350 bin dolar borçlanacağı bir ilişki içerisinde olması mümkün değildir” denildi.