Olay günü eşim olmadığı sırada, bu kez çocuklarımın önünde tecavüz etmek istedi, rastgele ateş ettim" diye savunma verdi. Avukatı Tolgahan Turan da "Ülkemizde kadın olmak zor. Adın çıkmışsa ve fakirsen çok daha zor. Maktul ile ilişkisini neden söylemediklerini soruyorlar. Belki söylese eşi gidip, öldürecekti" diye konuştu.
Olay, geçen şubat ayında Korkuteli'ne bağlı Dereköy Mahallesi'nde gece yarısı meydana geldi. İddiaya göre, Durmuş Tayyar, eşinin olmadığı sırada geldiği evde Leyla U.'yla ilişkiye zorladı. Leyla U., Tayyar'a gitmesini söyledi. Ancak Durmuş Tayyar, evin kapısında beklemeye devam etti. Leyla U. da evdeki av tüfeğini alıp, arka pencereden çıktı ve kapıya yöneldi. Kapıda bekleyen Durmuş Tayyar'ın başına, tüfekle bir el ateş etti. Durmuş Tayyar yere yığılırken, ihbar üzerine eve jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, bir süredir eşinden ayrı yaşayan 2 çocuk babası Durmuş Tayyar'ın olay yerinde yaşamını yitirdiğini belirledi. Jandarma tarafından gözaltına alınan Leyla U. tutuklandı.
'SENİ HERKESE REZİL EDERİM'
Leyla U.'nun yargılanmasına Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Leyla U. ile ölen Durmuş Tayyar'ın babası ve taraf avukatları katıldı. Leyla U. savunmasında şöyle konuştu:
“Maktul beni sürekli tehdit ediyor ve cinsel ilişkiye girmek istediğini söylüyordu. Biz konteynerde yaşarken beni banyoda izlemiş ve aşık olmuş. Maktulün kız kardeşine evli ve çocuklu olduğumu, bana mesaj atmaması gerektiğini söyledim. Bir süre sonra yeniden 'seni seviyorum' şeklinde mesajlar atmaya başladı. Kendisine evli ve çocuklarım olduğunu, bana mesaj atmaması gerektiğini söyledim. 'Eğer bunları yapmaya devam edersen seni ailene söylerim' dedim. O da 'Sen söylersen ben de seni herkese rezil ederim. Eşini öldürürüm. Zaten ikinci yapmışsın. Sana kimse inanmaz' dedi."
'BİRÇOK KEZ TECAVÜZ ETTİ'
Bir süre sonra kiralık ev bulup, konteynerden çıktıklarını anlatan Leyla U., Durmuş Tayyar'ın bir gün bu evlerine alkollü halde geldiğini belirterek, “Eşim çalışıyordu. Eve zorla girdi. Başıma tabanca dayadı. 'Sen benim olacaksın' diyerek, zorla cinsel ilişkiye girdi. Ardından 'Bak sana nasıl sahip oldum. Bundan sonra benimsin, bunu kimseye söylemeyeceksin. Söylersen seni rezil ederim' dedi. Korktuğum için eşime söyleyemedim. Beni çocuğumla tehdit ediyordu. 10'a yakın cinsel ilişkimiz oldu. Hepsi isteğim dışında oldu. Genelde geceleri, eşimin evde olmadığı zamanlarda, alkollü bir şekilde gelip, beni tabancayla tehdit ediyordu ve sürekli cinsel ilişkide bulunmak istiyordu. 'Eşinden boşan benimle evlen' diyordu. Ben hep reddediyordum" diye konuştu.
'ÇOCUKLARIMIN GÖZÜ ÖNÜNDE TECAVÜZ EDECEKTİ'
Olay günü Tayyar'ın kendisini telefonla arayarak, geleceğini söylediğini belirten Leyla U., “'Gelme' dedim, bana küfür ederek, ısrarla geleceğini söyledi. 'Gelme, ya sen ölürsün ya da ben' dedim. Eşim o saatte köy toplantısındaydı. Gelmiş, seslenmiş, duymadım. Sobayı yakmıştım. Çocuklardan birini uyutmuştum, ikinci defa seslendiğinde duydum. Evin dışındaydı, 'aç kapıyı, geldim' diye bağırıyordu. Eşimin evde olduğunu düşünür, korkar gelemez diye düşünmüştüm. Kapıyı açsam çocuklarımın gözü önünde bana tecavüz edecekti. O an tüfeği gördüm, elime aldım. Her şey bir anlık oldu. Mutfak penceresi ve balkon yan yana. Pencereden çıktım, onu görür görmez rastgele ateşledim. Öldürmeye yönelik hedef almadım. Tüfeği sıktığım anda, 'yandım anam' diye seslendiğini duydum. Dizlerinin üzerine düştü. Bana elini uzattı, bir şey söylemedi, tutmaya çalıştı. Ben de beni tutmasın diye kapıya doğru koştum. O sırada yere düştüğünü gördüm" diye konuştu.
Daha sonra içeri girdiğini söyleyen Leyla U., konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hemen telefonu aldım. Oğlum sese uyanmış. 'Anne bir ses geldi' dedi. 'Oğlum o sesi ben yaptım, sen sakın dışarıya çıkma' dedim. Hemen eşimi aradım. 'Durmuş Tayyar'ı vurdum. Jandarmayı arayacaksan ara, hemen eve gel' dedim. Daha sonra kazağımı, montumu ve sigaramı aldım, dışarı çıktım. Maktul sırt üstü yatıyordu. Gözleri açıktı ancak ölüp ölmediğini bilmiyordum. Çekyatın üzerine oturdum, sigara yaktım. Daha sonra eşim ve beraberindekiler geldi."
Durmuş Tayyar'ın babası Ramazan Tayyar ise sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyerek, “Ben bunlara 10 yıl baktım, komşuluk ettik. Madem oğlum tecavüz ediyordu neden gelip bana söylememiş? Biz bu kadar yakınken gelip bana söyleyebilirdi. Bu söyledikleri inandırıcı değil, cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
7 AYDIR ÇOCUĞUYLA CEZAEVİNDE
Sanık avukatı Tolgahan Turan da ölenin gözü kara biri olduğunu belirterek, “Yeri geldiğinde evli bir kadını kocasının yanından alacak cesarete sahip. Zaten ısrarla aramaları ve mesajları bunu gösteriyor. Müvekkilim iki evlilik yapmıştır, bu ikinci evliliğidir. Kocasını severek evlenmiştir ama köyde müvekkilim hakkında dedikodular dolaşmıştır. Aynı zamanda müvekkilimin yaşadığı ev, köye 1 kilometre uzaklıkta, etrafı açık dahi olmayan bir evdir. Maddi durumu iyi olmayan fakir bir ailedir. Kıt kanaat geçiniyorlar. Dolayısıyla gerek maddi durum gerekse köyde dolaşan dedikodular nedeniyle maktulün tehditlerini kimseye söylememesi çok normaldir" diye konuştu. Müvekkilinin 7 aydır küçük çocuğuyla birlikte cezaevinde bulunduğunu söyleyen Turan, “Ülkemizde kadın olmak zordur. Adın çıkmışsa ve fakirsen çok daha zordur. Maktul ile ilişkisini neden söylemediklerini soruyorlar. Belki söylese eşi gidip öldürecekti. İddianamede müvekkilimle ilgili toplanmış bir tek delil yoktur" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.