Zonguldak 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada taraf avukatları ve Murat Cura’nın yakınları hazır bulunurken, Erdoğan Kösepınar mahkemeye SEGBİS aracılığıyla cezaevinden katıldı.
"Organik olmayan psikoz tanısı konmuş"
Kösepınar’ın avukatı Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz ederek, “Önceki yılarda Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nden alınan raporlarda ‘organik olmayan psikoz’ tanısı konmuş. Psikoz teşhisi ceza ehliyetine engeldir” dedi. Söz alan Kösepınar ise, “Psikolojik tedavi gördüm. Maktulün şeytanları sürekli beni kesiyordu. O yüzden onu öldürmek zorunda kaldım” diye konuştu.
Mütalaasını açıklayan savcı; sanık ve maktulün 27 yıl önce Almanya’daki Mevlana Camii tekkesinden tanıştıklarını, tekke şeyhinin ölümünün ardından Kösepınar’ın diğer müritlere mehdi olduğunu söylediğini, ancak maktulün müritleri etkileyerek Kösepınar’ın tekkeden dışlanmasına sebep olduğunu söyledi.
Savcı, maktulün şeytan olduğuna ve öldürülmesi gerektiğine Kösepınar’ın kendisini inandırdığı, plandan yaklaşık 6 ay önce öldürme kastıyla maktulün evine gittiğini ancak evde bulamaması sebebiyle öldüremediğini, 6 ay sonra tekrar gittiğinde maktule tabancayla ateş ederek öldürdüğünü belirtti. Adli Tıp Kurumu raporunda Kösepınar’da akıl hastalığı veya zeka geriliğinin saptanmadığını, işlediği fiilin hukuki sonuçlarının farkında olduğunun belirtildiğini ifade eden savcı, ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan Kösepınar’ın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi.
"Maktulün şeytanları her gün benim kolumu, bacağımı kesiyordu"
Mütalaaya itiraz eden Erdoğan Kösepınar, “Maktul şeytana teslim olmuş, bir mehdi olarak sürekli benimle uğraşıyordu. Maktulün şeytanları her gün benim kolumu, bacağımı kesiyordu. Allah öldürmedi diye ölmüyordum. Yoksa çoktan ölmüştüm. Bana öldürmekten başka çare bırakmadılar. Benim 30- 35 bin lira maaşım var. Niye durduk yere öldüreyim. Ben bilerek öldürseydim, teslim olur muydum?” dedi.
Sanık avukatı, Kösepınar’ın akli dengesinin yerinde olmadığını belirterek, müvekkilin suça dair beyanları kabul edilirken, mehdi olduğunu ileri sürmesinin kabul edilmediğini ifade etti. Müvekkilinin beyanlarının gerçekliği kabul ediliyorsa, mehdi olduğunun da kabul edilmesinin gerektiğini söyledi.
Son sözü sorulan Erdoğan Kösepınar, “Mecbur kalmadığım sürece kimseyi öldürmem. Onu öldürmek zorunda kaldım. Bana bir şey yapmadan niye öldüreyim” dedi.
Mahkeme heyeti Kösepınar’ın, Murat Cura’yı tasarlayarak kasten öldürme suçunu işlediğini sabit görerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına takdiri indirim uyguladı. Kösepınar’a indirimle birlikte müebbet hapis cezası verildi.