Murat Ç., tutuklu yargılandığı duruşmada, “Eşim internette 'Çocuk nasıl düşürülür' sorgulaması yapıyordu. Ona sorduğumda 'Nefsime yenik düştüm, aldattım' yanıtını alınca bıçakladım" dedi.
Olay, 3 Ağustos günü saat 11.00 sıralarında, Hüsnü Karakaş Mahallesi'nde meydana geldi. Cezaevi firarisi Murat Ç., cezaevine girmeden önce eşine verdiği cep telefonunda, iddiaya göre Narkotik Şube Müdürlüğü'nde çalışan bir polisle eşinin samimi fotoğraflarını gördü. Fotoğrafı eşi Zehra Ç.'ye gösteren Murat Ç., "Nefsime yenik düştüm ve seni aldattım" sözünü duyunca mutfaktan aldığı bıçakla 7 aylık hamile eşini 9 yerinden bıçakladı. Ardından 112 acili arayan Murat Ç. eşini bıçakladığını söyledi. Eve gelen polis ekiplerine teslim olan Murat Ç. gözaltına alındı. Ağır yaralı Zehra Ç. ise Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alındı. Murat Ç. tutuklanırken, eşi Zehra Ç. ise tedavisinin ardından hamilelik süreci zarar görmeden taburcu edildi.
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Murat Ç., Zehra Ç. ve taraf avukatları katıldı. Sanık Murat Ç. savunmasında, 14 Aralık 2017 tarihinde cezaevine girdiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Cezaevine girmeden öne eşime cep telefonumu teslim ettim. Telefona ise görüşmeleri kaydeden bir program indirmiştim. İzinli olarak çıktığım cezaevine teslim olmayarak evde kaldım. 3 ay sonra indirdiğim uygulamada ses kayıtlarını tespit ettim. Bu ses kayıtlarında eşim kız arkadaşı E.P.'yi arayarak 'E. neredesin?' diyor. E. de 'Zeynel ile birlikteyim. Zeynel beni oraya bırakacak' diyor. E. de olduğu yeri tarif ediyor. Yine başka bir görüşmede eşim E.P'yi arayarak, Zeynel'i kast ederek, 'Ben Zeynoşum ile birlikte rakı içiyorum' diyordu. Bu ses kayıtlarından dolayı kavga ettik. Eşimi babasının evine götürdüm. Sonrasında babası ile konuştuktan sonra eşimi almaya gittim. Eşim burada bana 'Ben seni aldatmadım' dedi ve barıştık. Evimizde otururken eşim internette 'Zeynel ve Zehra' isimlerinin anlamlarına baktı ve 'Çocuk nasıl düşürülür?' diye sorgulama yaptı. Bunu ona sorduğumda başka birisi için baktığını söyledi. Telefonda Zeynel ile çekilen fotoğrafları gösterdim. O zaman da bana 'Nefsime yenik düştüm, aldattım' dedi. Ben de tahrik altında mutfaktaki bıçağı aldım. Sinir ve öfkeyle eşimi bıçakladım. Kendime gelince de 112'yi aradım."
'NEFSİME YENİK DÜŞTÜM, ALDATTIM DEMEDİM'
Zehra Ç. ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, “Ben 'Nefsime yenik düştüm, aldattım' demedim. Zeynel polis memurudur. Kocam, yani sanık ona zaman zaman muhbirlik yapar. Zeynel ile beni tanıştıran da odur. Ben Zeynel ile fotoğraf çektirdim, doğrudur. Ama Zeynel ile aramda duygusal birliktelik yoktur. Beni Zeynel'le görüşmem için eşim gönderdi" diye konuştu. Zehra Ç.'nin avukatı ise müvekkilinin 9 yerinden bıçaklandığına dikkati çekerek, sanığın 'kasten insan öldürmeye teşebbüs' suçundan yargılanmasını talep etti.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Zehra Ç.'nin arkadaşı E.P. ise Zeynel'i tanımadığını, müştekinin ise çocukluk arkadaşı olduğunu ifade etti. E.P., Zehra Ç.'nin polis memuru Zeynel ile 2 aydır arkadaş olduğunu, bir gün evine saat 19.00-20.00 sıralarında geldiğini, aralarında duygusal birliktelik olmadığını sözlerine ekledi.
Sanık avukatı ise müştekinin 9 değil 8 yerinden bıçaklandığını, bunların 5'inin ellerinde olduğunu belirterek, alınan raporda bıçak darbelerinin organa denk gelmediğini, sadece 1.5 cm'lik bir kesik meydana geldiğini, bunun da müvekkilinin öldürme amacının olmadığına yorumlanması gerektiğini söyledi.
Sanığın tutukluluğun devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.