Avcılar’da 5 Şubat günü kız arkadaşını bir konfeksiyon atölyesine "sürprizim var" diye çağırıp burada boynuna, bacaklarına ve vücudunun farklı yerlerine falçata ile saldıran Emre Çiçek'in yargılanmasına başlandı.
PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Emre Çiçek tutuksuz sanık Yunus K. ve müşteki Rabia K. hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları ile Rabia K.’nin yakınları da katıldı. Duruşmada savunması sorulan tutuklu sanık Emre Çiçek, psikolojik rahatsızlığı olduğunu söyleyerek Rabia K.ile inişli çıkışlı bir ilişkileri olduğunu aktardı.
“BEN KISKANÇ BİRİYİM, BENİ TAHRİK ETTİ”
Emre Çiçek, "Ben cinsel saldırı suçlamasını kabul etmiyorum. Rabia kendi kendine bir şeyler yapmaya çalıştı ben müdahale ettim. Ama o ne diyorsa doğrudur. Ben kıskanç biriyim. Beni tahrik etti. Ben o gün ilaç aldım ve içki içtim. Rabia bana küfürler etti. Bana falçata salladı. Rabia falçata ile kendisine de zarar verdi. Ben tokat attım atmaz olaydım. Benim Yunus K.’ye borcum vardı. Yunus K. olay yerine geldiğinde ‘ben yokum bu işte’ dedi.
“RABİA NE DİYORSA DOĞRUDUR”
Rabia’yı ben daha sonra valize koydum. Tam göle atacakken bir kıpırdama oldu. Ben de valizin ağzını açık bıraktım. Rabia ne diyorsa doğrudur. Lanet olsun seviyorum. Rabia ne söylediyse doğrudur, ben onu kardeşinden bile kıskanırdım" dedi. Sanık Emre Çiçek savunmasının devamında gözyaşlarına hakim olamadı.
“BORCUNU ÖDEYECEĞİNİ SÖYLEYEREK YANINA ÇAĞIRDI”
Olay yerinde Rabia K.’yi görmediğini ancak kan gördüğü için midesinin bulandığını ve başının döndüğünü söyleyen tutuksuz sanık Yunus K. ise, Emre Çiçek'in kendisine olan borcunu ödeyeceğini söyleyerek çağırdığını aktardı. Yunus K., "Ben Emre ile gittim. Yerde kan gördüm. Beni kan tuttuğu için mide bulantısı ve baş dönmesi oldu. O sırada ablam mesaj attı annemi hastaneye götüreceğiz diye. Emre’ye bunu söyleyerek ayrıldım. O an baş dönmesiyle dışarı çıkmak istedim" dedi.
ATÖLYEYE GÖTÜREREK SÜRPRİZİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Sanıkların ardından söz verilmesi üzerine konuşan Rabia K. ise, Emre Çiçek'in kendisinin erkek arkadaşı olduğunu ve olay günü patronunun telefonundan arayarak akşam 17.30 sıralarında kendisini evden aldığını söyledi. Rabia K., "Ailemden izin alarak beni balıkçıya götürdü. Burada alkol almadı. Sonra tekstil atölyesine gittik. Bana orada patronu ile patronun eşi olduğunu söyledi. Bana bir sürprizi olduğunu söyledi.
GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI
İçeri girdiğimizde kimse yoktu. Sonra göz bandı taktı gözüme. Takmasına müsaade etmedim. O sırada bir çanta gördüm. Telefonu çıkarmamı ve çocukluk arkadaşım olan Can’a mesaj atmamı istedi. Kapıya doğru yöneldiğimde beni içeri çekiştirdi. Sonra ağzımı ve burnumu soluksuz bıraktı. Ayaklarımı, ellerimi ve diz kapaklarımı bağladı. Arkaya götürüp beni tekmeledi. Elindeki falçata ile vurdu. Falçata ile kesti" diyerek yaşadığı o anları anlattı. Genç kız mahkemede olay anını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.
“SENİ PARÇALAYACAĞIM AMA ZAMANIM YOK”
Rabia K., Emre Çiçek'in kendisine ‘seni buraya cezalandırmak için getirdim’ dediğini söyleyerek, "Falçatanın arka kısmıyla karnıma vurdu. Seni parçalayacağım ama zamanım yok dedi. Telefon o sırada durmadan çalıyordu. Emre ara ara annemle konuşup geliyordu. Falçata ile daha fazla vurmaması için elimle falçatayı tutup attım, ellerim kesildi. Falçatanın ucu yamulduğu için bıçak getirdi. Sonra böbreğime sapladı. Sadece acı hissettim. Buradan kurtulmak istiyorsan benimle birlikte olacaksın dedi. Bacaklarımı kesti. Bana cinsel saldırıda bulundu" dedi.
“GEBERMEDİN Mİ SEN HALA?”
Emre Çiçek'in yastık gibi bir cisim getirdiğini söyleyen Rabia K., "Beni bununla boğmaya çalıştı. Üzerimden atmaya çalıştım ama olmadı. Bu sırada bıçağı boğazımın iç kısmında tutup çekti. Üzerime bir şey örttü dışarıya çıktı sonra Yunus ile geldi. Emre tekrar geldiğinde kafama tekme atarak ‘gebermedin mi sen hala’ dedi. Yunus beni gördü ama hiçbir şey söylemedi. Sonra beni ikisi birlikte çuvala soktular ve araca götürüp bagaja koydular. Son ses müzik açarak hiçbir şey olmamış gibi arabada gittiler.
“O AN SADECE ÖLMEK İSTEDİM”
Emre göl kenarında durdu beni bagajdan çıkarıp yere fırlattı. Ayakları ile bastı bana. Ben sesimi çıkarmadım. Araba ile üzerimden geçildiğini hissettim bir ağırlık oldu. Saatlerce o soğukta yarı çıplak halde kaldım. O an sadece ölmek istedim. Ben kendime zarar vermedim, yalan söyledi. Benim sesim böyle değildi tedavim devam ediyor" şeklinde konuştu.
“GEREKİRSE EVLENİRİM, İSTERSENİZ İDAM EDİN”
Sanık Emre Çiçek'e tekrar söz verilmesi üzerine, "Ben gerekirse evlenirim. Allah benim cezamı versin, isterseniz idam edin" dedi. Diğer sanık Yunus K. ise, yalnızca atölyenin merdivenlerine kadar indiğini söyleyerek burada kan gibi bir şey gördüğünü ancak Rabia K.’yi görmediğini ifade etti.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti Rabia K.’nin beyanları doğrultusunda her iki sanık hakkında ‘hürriyeti kısıtlama’ suçundan suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Mahkeme, müşteki Rabia K.’nin İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilimdalı’na sevk edilerek cinsel istismar iddiası ve diğer olgular bakımından rapor alınmasına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ertelendi.
ŞANS ESERİ HAYATTA KALDI
Duruşmanın bitmesinin ardından adliye önünde basın açıklaması yapan avukat Diren Cevahir Şen, yaşanan dehşeti anlatarak Rabia’nın şans eseri hayatta kaldığını söyledi. Avukat Şen, konuşmasında kadın cinayetleri konusuna da vurgu yaptı.