Kentte 2019 yılında ailesiyle yaşadığı eve yakın bir okulda öğrenim gören ve o dönem 13 yaşında olan E.K., sınıf arkadaşı A.B. (15) ile arkadaş oldu. İddiaya göre, bir süre sonra erkek arkadaşının ağabeyi M.B., küçük kıza sosyal medya hesabı üzerinden mesaj attı. Attığı ilk mesajlarda E.K.'ye arkadaş olarak yaklaşan M.B., ilerleyen sürede E.K. ile görüşmek için baskı yapmaya başladı. Erkek arkadaşı A.B.'ye ağabeyinin attığı mesajları söyleyemeyen ve bir süre sonra onunla arkadaşlığını bitiren E.K., zaman zaman M.B. ile sosyal medya hesabı üzerinden konuşmaya devam etti. 28 Şubat 2019 günü yine sosyal medya hesabı üzerinden konuşan E.K. ve M.B. ertesi gün buluşmaya karar verdi. M.B., 1 Mart 2019 günü aracıyla okuldan E.K.'yı aldı. İkili daha sonra M.B.'nin aracı tenha bir yere çekmesiyle sohbet etmeye başladı. Burada M.B.'nin kendisine cinsel ilişkiye girmeyi teklif etmesinden dolayı araçtan inmek isteyen E.K., şüpheliden kaçmak isterken boynunu koltuk demirine çarparak bayıldı. Kendine geldiğinde kıyafetleri üzerinde olmayan E.K., istismara uğradığını anlayınca otomobilden inerek M.B.'nin yanından ayrıldı.
OLAY SONRASI İNTİHARA KALKIŞTI
Olaydan sonra psikolojisi bozulan E.K., durumu okuldaki iki arkadaşına anlattıktan sonra okul tuvaletinde evden getirdiği hapları içerek intihara kalkıştı. Erken müdahaleyle kurtarılan E.K, konuyu rehber öğretmenine ve daha sonra da ailesine anlattı. Bunun üzerine E.K. ve ailesi, şüpheli M.B.'den şikayetçi oldu. Emniyetteki ifadesinde M.B.'nin kendisine araç içinde tecavüz etmeye kalktığını ve kendisinin de kaçmak isterken bayıldığını söyleyen E.K., "Bana 'uyan, uyan' diye seslendi. Kendisi aracın dışında duruyordu. Ben uyandığımda ayağımdaki çorap dışında üzerimde hiçbir kıyafetim yoktu. Üstümde sperm kalıntıları vardı. Peçete verip silmemi istedi. Ne olduğunu sorunca 'hiç öyle' diye cevap verdi. Ben de üzerimi giyinip yanından ayrıldım" dedi. Suçlamaları kabul etmeyen şüpheli M.B., E.K.'nin yaşını 17 sandığını ve ilişkinin onun da rızasıyla gerçekleştiğini iddia etti.
YAŞADIĞI KÖTÜ SÜRECİ DHA'YA ANLATTI
Olaydan sonra psikolojik olarak çok yıprandığını ve ailesinin desteğiyle ayakta durduğunu kaydeden E.K., yaşadığı kötü süreci gözyaşlarıyla anlattı. M.B.'nin kendisini istismar etmek için arkadaşça yaklaştığını ve bu olayın yaşandığını belirten E.K., şöyle konuştu:
"Bunu yapacağı aklımın ucundan geçmemişti. Sonuçta kardeşinin sevgilisiydim. O gün sadece konuşmak için gittim. Benimle birlikte olmak istedi. Ailene, arkadaşlarına rezil ederim diyerek tehditler savurdu. 'Elimde fotoğrafların var' dedi. Bahsettiği fotoğraflar da açık seçik fotoğraflar değil. Sadece bikinili fotoğraflarımdı. Elinde bıçak da vardı. Çok korktum. Araçtan kaçmak isterken bayıldım ve uyandığımda istismara uğramış haldeydim. Önce bu durumu aileme söylemeye çekindim. Fakat artık onların yanımda olduğunu biliyorum. Onlar her düştüğümde yanımda oldular. O gün bunların yaşanacağını bilseydim, o arabanın yanından dahi geçmezdim. Şimdi bu kişi serbest ve ben korkarak yaşıyorum. Arabasıyla bir kere evimizin önünden geçti ve ben sinir krizi geçirdim. Dışarı dahi adımımı atamıyorum. Çok korkuyorum. O benim geleceğimi mahvetti. Adaletin yerini bulmasını istiyorum."
'RIZASI OLSAYDI DAHİ BU BİR SUÇTUR'
Mağdur E.K.'nin avukatı Öykü Eşberk ise Adana Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada şüpheli M.B.'nin tahliye edilmesinin kendileri için üzücü ve şaşırtıcı bir sonuç olduğunu, olayın yaşandığı süreçte mağdurun 13-14 yaşlarında olduğunu ve davanın çocuğun nitelikli cinsel istismar ve hürriyetinden yoksun kılınması hususunda açıldığını belirtti. Bütün delillerin ve adli tıp raporlarının lehlerine olduğunu vurgulayan Eşberk, "Buna rağmen sanık 9 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi. 18 yaşından küçük olan herkes çocuktur. 15 yaş altında ise durum daha da kritik bir hal alır. Kızımızın zaten olayda rızası yoktur fakat rızası olsaydı dahi bu geçerli bir durum olmayacaktı. Bu bir suçtur ve çocuğa yönelik işlenmiştir. Biz tahliye kararına itiraz ettik. Umudumuz bu kişinin hak ettiği cezayı almasıdır" diye konuştu.
Davayla ilgili bir sonraki duruşmanın 17 Kasım günü Adana Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüleceği belirtildi.