Rize’nin Fındıklı İlçesi’nde Öğretmenevi resepsiyonunda çalışan 44 yaşındaki Gamze Pala isimli kadını saplantı derecesinde karşılıksız seven ve kendisine sosyal medya üzerinden cevap alamamasına rağmen defalarca mesaj atan, görüşme talebine karşılık bulamayınca ise önce kurşunlayan sonra ise vahşice boğazını keserek öldüren Savaş Dalançıkar hakim karşısına çıktı.
Çıkarıldığı Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayeti nasıl işlediğini anlatan Savaş Dalançıkar, cinayeti öncesinden tasarlamadığını ve ateş ettikten sonraki kısmı ise hatırlamadığını iddia ederek “Meydana gelen olayı tasarlayarak gerçekleştirmedim, tamamen o anda meydana gelen bir olaydır. Olay tarihinde maktulü görmek için parka gitmiştim ancak onu göremedim. Maktulü görmek için iş yerine gitmeye karar verdim ancak öğretmenevi müdüründen korktuğum için müdürü korkuturum diye yanıma bir de tabanca almıştım. Öğretmenevine gittim ancak maktul beni görünce korktu. Ben de aniden üzerimdeki tabancayla maktule ateş ettim. Olayın devamını hatırlamıyorum” ifadelerini kullandı.
"ALKOLLÜYDÜM AMA ÇOK ALKOLLÜ DEĞİLDİM"
Olay gecesi alkollü olduğunu dile getiren Katil Dalançıkar kendisinin adına sahte sosyal medya hesapları açıldığını iddia ederek bıçağı ise bu yüzden taşıdığını dile getirdi. Adına açılan sahte sosyal medya hesabı nedeniyle kendisini güvende hissetmediği için çift bıçak taşıdığını dile getiren Dalançıkar “Olay tarihinde biraz alkollüydüm ancak çok fazla alkol içmemiştim. Daha önce benim adıma sahte bir İnstagram hesabı açılmıştı. Kendimi güvende hissetmediğim için olayda kullandığım bıçak ile diğer küçük bıçağı her zaman yanımda taşıyordum. Zaten bir tanesi küçük meyve bıçağıdır, yalnızca tabancayı yanıma aldım ve olay yerine gittim. Tabancanın namlusuna mermiyi ne zaman sürdüğümü hatırlamıyorum. Ayrıca olay günü arkadaşlarım öğretmenevine kömür taşmaya gitmişlerdi, ben de maktulün yüzünü görürüm diye öğretmenevine gittim ancak içeriye girmedim. Maktulü de görememiştim. Daha sonra yeniden görmek için öğretmenevine gittim ve olay meydana geldi” dedi.
"ÖĞRETMENEVİ MÜDÜRÜNDEN KORKUYORDUM"
Öğretmenevi müdüründen korktuğu için parka gittiği esnada tekrar eve dönüğünü ve yanına tabanca aldığını dile getiren Dalançıkar “Olay günü arkadaşlarımla birlikte kömür taşıma işinden sonra tenha bir yerde alkol içmiştik. Ben hatta arkadaşlarımdan ayrı bir yerde alkol içtim, daha sonra eve gittim, oradan Gamze'yi görürüm diye parka gittim. Daha sonra eve gidip müdürden korktuğum için tabanca almak için tekrar eve gittim, tabancayı aldım, öğretmenevine gittim. Öğretmenevi müdürünü görmüştüm ancak ne şekilde gördüğümü hatırlamıyorum. İçeriye girdiğimde yalnızca Gamze diye seslendiğimi hatırlıyorum. Olayın devamını hatırlamıyorum. Ayrıca ben maktulün resmini sürekli yanımda taşıyordum, fotoğrafçıya söyledim benim resmimi maktulün resmini birleştirdiler. Olaydan pişmanım maktulün ailesinden özür diliyorum. Olay anında kendimi kaybetmiştim. Bu nedenle tam olarak hatırlamıyorum, benim psikolojik sorunlarım vardır. Pişmanım. Ben olay günü maktulün öğretmenevinde olduğunu bilmiyordum. Mesai saatleri değişiyordu” diye konuştu.
"TABANCAYI CİNAYETE ÖZEL ALMADIM"
Tabancayı cinayeti işlediği günden çok önce düğünlerde ateş etmek için aldığını dile getiren Katil Dalançıkar “Doğrudur aynen tekrar ederim. Kolluk beyanlarım genel itibariyle doğrudur. Ancak kollukta baskı gördüğüm için kısmi farklılıklar vardır. Öncelikle tabancayı olay tarihinden uzun bir süre önce almaştım, düğünlerde atma düşüncesiyle silahı aldım ancak bıçağı düşmanlarımdan kendimi korumak için almıştım, ayrıca parka ilk gittiğimde üzerimde bıçak vardı ancak tabanca yoktu. Eve giderek müdüre karşı korkutucu olsun diye tabancayı da aldım. Sadece bıçakla yetinmemiştim. Ayrıca tabancanın namlusuna mermiyi nerede sürdüğümü hatırlamıyorum. Öğretmenevine gittiğimde maktul beni görünce kaçtı, ben de kendimi kaybettim, kaç el ateş etliğimi hatırlamıyorum, ayrıca tabancanın tutukluluk yapıp yapmadığını, devamında bıçakla gerçekleştirdiğim eylemi hatırlamıyorum, kendimi zaten kaybetmiştim” ifadelerini kullandı.
CEZAEVİNDE İNTİHARA KALKIŞMIŞ!
Olaydan sonra kendine ateş etmeyi düşündüğünü, hatta ceza evinde tutuklu olduğu süre içerisinde de intihara kalkıştığını sözlerine ekleyen sanık “Ayrıca ben olay yerinde kendime de ateş edecektim, intihar edecektim, hatta cezaevinde de birkaç defa intihara kalkıştım ancak ölmedim” dedi.
"MESAJ GÖNDERDİM AMA O CEVAP VERMEDİ"
Dosya içerisinde bulunan facebook messenger sohbet kayıtları okununca mesajları kendisinin attığını dile getiren Dalançıkar “Söz konusu mesajları maktul Gamze'ye ben gönderdim ancak bu mesajların hiç birisine maktul cevap yazmıyordu” şeklinde konuştu.
AVUKAT SAĞLIK RAPORU İSTEDİ
Savaş Dalançıkar’ın avukatı ise akıl sağlığının yerinde olmadığını dile getirerek mahkeme heyetinden sağlık raporu alınmasını isteyerek “Müvekkil daha önce Rize Devlet Hastanesi'nde akıl sağlığı tedavisi görmüştür, buna ilişkin belgeler temin edilerek müvekkilin TCK'nin 32. Maddesi kapsamında sağlık raporu aldırılsın” dedi.
Davaya müdahil olmak isteyen Gamze Pala’nın ablası Tülay Pala “Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum. Ben meydana gelen olayı sonradan öğrendim, ayrıca annem ve maktul ile birlikte ayni evde yaşıyorduk. Eğer sanık ile bir ilişkisi olsaydı bana anlatırdı, zaten sanıkla herhangi bir işi olmaz” ifadelerini kullandı.
"OLAY TÜRKİYE'DE YAŞANMIŞ EN VAHŞİ KADIN CİNAYETİ"
Abla Tülay Pala’nın Avukatı Yunus Çoruh ise cinayetin Türkiye’deki en vahşi kadın cinayeti olaylarından biri olduğunu dile getirerek “Şikayetçiyiz, davaya katılma talebimiz vardır. Ayrıca meydana gelen cinayet olayı Türkiye'de yaşanmış en vahşi kadın cinayeti olaylarından bir tanesidir, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilsin, akıl sağlığı hususunda daha önce dosya arasında birtakım belgeler vardır. Sanığın tedavi görmediği açıktır” dedi.
"EYLEMLERİNİ TASARLAYARAK VE CANAVARCA HİSLE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SABİTTİR"
Gamze Pala’nın bir diğer ablası Kudret Pala’nın avukatı Serkan Ellialtı ise Dalançıkar’ın cinayeti planlayarak yaptığının sabit olduğunu fakat suçtan kurtulmak için olayı hatırlamadığını söylediğini dile getirerek “Olayın meydana geliş şekline ilişkin sanık kollukta detaylı beyanlarda bulunduğu halde mahkemede suçtan kurtulmaya yönelik bir takım kısımları hatırlamadığını ifade etmektedir. Bu beyanlarına itibar edilemez. Ayrıca sanığın eylemlerini tasarlayarak ve canavarca hisle gerçekleştirdiği sabittir. Zira olayın meydana geldiği tarihte saat 21:00 Sıralarında olay mahallindeki tüm iş yerleri kapanmış, yalnızca olay saati olan 22:30 sıralarında öğretmen evi açıktır. Işıklar yanık olduğu için gerek parktan gerekse caddeden resepsiyonda çalışmakta olan maktul açıkça görülmektedir. Sanık bu hususlar da değerlendirilerek cezalandırılsın” şeklinde konuştu.
Savcı sanık hakkında Rize Devlet Hastanesi'ne müzekkere yapılarak sanığın tedavi görüp görmediği ve tedavi görmüşse tedavi evraklarının istenilmesini ve tedavi evraklarının gelmesi akabinde sanık hakkında üzerine atılı suçtan TCK'nın 32/1-2 maddesi kapsamında akıl hastalığının bulunup bulunmadığı hususunda rapor aldırılması için talepte bulundu.
Mahkeme heyeti sanık Savaş Dalançıkar’ın tutuklu yargılanmasına ve duruşmayı 4 Şubat 2021 tarihine erteleyerek bu süre içerisinde Katil Savaş Dalançıkar’ın ceza ehliyeti olup olmadığı yönünde suç tarihi itibariyle suç tarihi olan 15 Şubat 2020 tarihinde işlemiş olduğu "Tasarlayarak, Canavarca Hisle Kasten Öldürme, Kasten Öldürme" suçları yönünden CMK 74/1 maddesi uyarınca 3 haftayı geçmemek üzere gözlem altına alınmasına karar verdi.
Öte yandan heyet sanığın geçmişte tedavi gördüğünü iddia etmesi üzerine Rize Devlet Hastanesi'nde psikiyatri bölümünde tedavi gördüğünü beyan etmesi nedeniyle tedavi evraklarının celbi için hastaneyle görüşülmesine de karar verdi.