Hüseyin A.'nın şikayeti üzerine başlatılan idari soruşturma sonunda rektörlük, konunun yargıya taşınmasına karar verdi ve Prof. Dr. Hakan Y. hakkında 'tehdit, hakaret, iftira' suçundan dava açıldı.
Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitim ve Spor Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hüseyin A., 11 Temmuz 2017 tarihinde rektörlüğe, Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Y. hakkında şikayet dilekçesi verdi. Dilekçesinde Hakan Y.'nin cep telefonundaki Whatsapp üzerinden kendisine hakaret ettiğini ve tartıştıklarını bildirdi. Hüseyin A. şikayet dilekçesinde hakaret ve tartışmaya neden olan olayın ise 7 Temmuz 2015 tarihinde ÖSYM tarafından gerçekleştirilen Lisans Yerleştirme Sınavı'nda, salon başkanı olarak görev yaptığı Türk Telekom Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde yaşandığını kaydetti.
Hüseyin A., salon başkanı olarak görev yapacağı sınav öncesinde kapalı haldeki cep telefonunu görevliye teslim etmek istediğini ancak polislerin buna izin vermediğini kendisinin de telefonu otomobiline koyduğunu anlattı. Ancak bina sorumlusu Prof. Dr. Hakan Y.'nin talimatı üzerine 2 polis tarafından bir odaya götürülüp, çırılçıplak soyularak üzerinin arandığını öne sürdü. Hüseyin A., giyindikten sonra üzerinde madeni paralar bulunduğunu bu nedenle ikinci kez aynı şekilde arandığını iddia etti.
Dilekçesinde 'alay konusu olma' endişesiyle herhangi bir şikayette bulunmadığını, psikolojisinin bozulduğunu ve tedavi gördüğünü ifade eden Hüseyin A., Hakan Y.’nin kendisine "Önce insan olacaksın ki esas derdin insan olsun. Sınavlarda bir daha sakın karşıma çıkma. Kalan son şeyini de çıkarttırırım. Merak ediyorum senin Azrail’in kim olacak? Sana Allah ıslah etsin diyeceğim ama senden bir b.k olmaz" şeklinde mesaj gönderdiğini öne sürdü.
ÜNİVERSİTE SORUŞTURMAYA İZİN VERDİ
Şikayet üzerine Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü Personel Daire Başkanlığı soruşturma açtı. İdari soruşturma kapsamında ifadesi alınan Prof. Dr. Hakan Y., LYS'de görevli oldukları okulda polislere, aday ve görevlilerin sınav yönetmeliği kapsamında yasak olan araç ve gereçler ile içeri alınamayacağı yönünde hatırlatma yaptığını, başka bir talimat vermediğini savundu. Hüseyin A.'nın daha önce kendisine mesajla hakaret ve tehditte bulunduğunu öne süren Hakan Y. o tarihte 50 arkadaşına cuma mesajı gönderdiğini, bu sırada Hüseyin A.'ya da yanlışlıkla mesaj attığını ardından aralarında tartışma yaşandığını söyledi.
YARGILAMA BAŞLANDI
Üniversite, 26 Nisan 2018 günü konunun yargıya taşınması için 'lüzumu muhakeme' kararı verdi. Prof. Dr. Hakan Y. hakkında Konya 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'hakaret, tehdit ve iftira' suçlarından dava açıldı. Davanın 2 Mayıs günü görülen ilk duruşmasına 2 akademisyen ile taraf avukatları katıldı. Sanık Prof. Dr. Hakan Y. iddiaları kabul etmeyerek, şunları söyledi: "2015'teki sınavda bina görevlisiydim. Polis memuru sınav başlamadan yanıma geldi. BESYO'dan bir öğretim görevlisinin üzerinde cep telefonu olduğunu söyledi. Bırakmak istediğini söylemiş. Ben sınav kuralları çerçevesinde üzerinden detaylı arama yapabileceklerini söyledim. Polis memuru yeniden geldi ve üzerinden para çıktığını söyledi. Bu olaya müdahale etmedim. Polisle arasında geçen bir durum bu. Hüseyin A. ile aramızda mesajlaşmalar oldu. Amacım konuşup konuyu kapatmaktı. Ancak olay maalesef bu noktaya geldi. Maksadım hakaret değil, bu konunun kapanmasını istememdi."
ÇIRILÇIPLAK SOYDULAR
2 kez çırılçıplak soyularak üzerinin arandığını belirten Hüseyin A. ise "Cep telefonum kapalı bir şekilde elimdeydi. Salon başkanı olduğum okulun kapısına geldiğimde polis memuru, bu şekilde içeriye giremeyeceğimi söyledi. Bina sorumlusuna 'telefonu vereyim çıkışta alırım' dedim. Hakan hoca geldiğinde, 'BESYO'cular hep böyle, giremezsin' diye bağırdı. Çok sinirliydi. Telefonu bıraktım, geldim. Hakan hoca polislerden tecritli arama yapmasını istedi. Bu aramanın ne olduğunu bilmiyordum. Beni bir odaya alıp, gömleğimi, atletimi çıkarmamı istediler. Daha sonra pantolonumu ve iç çamaşırımı zorla çıkarttılar. Cebimde üç lira buldular. Onu da bırakıp geldim. Tekrar soyup, aradılar. Sınav sonrası polislere 'beni böyle arama hakkınız yok, sizi şikayet edeceğim' dedim. Polisler de 'biz emir kuluyuz, başkanın talimatıyla bu aramayı yaptık' dediler. Psikolojim bozuldu. Psikolojik destek gördüm. Şikayetçiyim" dedi.
Duruşma ertelendi.