Olay sırasında avukat ve çevredekilerin, Veli İlhan C.'yi kovalayıp yakalamalarına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri dava dosyasına delil olarak girdi. Veli İlhan C.'nin, 2015 yılında da aynı suçtan hakkında soruşturma yürütüldüğü; ancak, müştekinin şikâyetinden vazgeçmesi üzerine 'kovuşturmaya yer yok' kararı verildiği ortaya çıktı.
Olay, 4 Mayıs 2018 tarihinde AVM'de meydana geldi. Veli İlhan C, iddiaya göre yürüyen merdivenden çıkarken cep telefonuyla önündeki avukat M.N.'nin (27) etek altı fotoğraf ve görüntülerini çekti. Karşı merdivenden inen başka bir kadının uyarısıyla M.N. durumu fark edince, Veli İlhan C., kaçmaya başladı. Avukat M.N. de topuklu ayakkabılarıyla Veli İlhan C.'nin peşinden koştu. M.N., Veli İlhan C.'yi, çevredekilerin de yardımıyla yakaladı. Veli İlhan C., çağırılan polis ekiplerine teslim edildi, cep telefonuna da el konuldu. M.N.'nin şikayetçi olduğu Veli İlhan C., ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ DELİL OLDU
Cumhuriyet savcılığının başlattığı soruşturma sonunda Veli İlhan C. hakkında 'cinsel taciz' suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Olaya ilişkin AVM'nin güvenlik kamerası görüntüleri de dava dosyasına delil olarak girdi. Görüntülerde Veli İlhan C.'nin AVM'nin girişinden itibaren M.N.'yi takip etmesi, yürüyen merdivende durumun fark edilmesi, ardından da kovalamaca sonucu yakalanması yer aldı.
'TELEFONUMDA FOTOĞRAF BULUNMADI'
Ankara 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakkında dava açılan tutuksuz sanık Veli İlhan C., Şubat ayındaki duruşmada suçlamayı kabul etmedi. Veli İlhan C. savunmasında şunları söyledi:
"Yürüyen merdivenden çıkarken eşimi aramaya çalışıyordum. Merdivenlerden inip çıkanlar vardı. Görgü tanığı bir şeyler söyleyerek indi ve aşağıda beklemeye başladı. Arkadan sesler yükselince oradan uzaklaştım. Sonra 'yakalayın' diye bağırdılar. Biri elinde makas ya da bıçak olabilir, sallayarak üzerime geldi. Ben de korkudan güvenlik noktasına doğru koşmaya başladım. Beni yakaladılar ve arbede yaşandı. Müşteki 'hırsız var' diye bağırarak bana doğru geldi. Arbede devam ederken, müşteki bu sefer 'şahıs benim fotoğraflarımı çekmiş, şikayetçiyim' dedi. Telefonumda herhangi bir fotoğraf bulunmadı. Telefon ve kamera kayıtları incelendi. Bir suç unsuruna rastlanılmayınca polis merkezinden ayrıldım. Suçlamayı kabul etmiyorum, fotoğrafını çekmedim."
'BACAĞIMA BİR ŞEY DEĞDİ'
Ankara Barosu Başkanı Avukat Erinç Sağkan ile birlikte 30'a yakın avukatın savunduğu avukat M.N. ise yürüyen merdivenden çıkarken bacağına bir şeyin değdiğini hissettiğini ileri sürerek, "Karşıdan aşağıya inen kadın, 'telefonunun flaşını açmış, eteğinizin altını çekiyor' diye bağırdı. Arkamı dönünce sanık beni ittirdikten sonra kaçmaya başladı. Ben de arkasından, 'tacizci var, yakalayın' diye bağırdım. Oradaki bir kişi kaçarken sanığı düşürdü. 'Ben kamu denetçisiyim, bırakın' diye bağırıyordu. Daha sonra polis geldi ve karakola gittik" dedi.
'ŞİKAYETİMDEN VAZGEÇMEM İÇİN BASKI YAPILIYOR'
M.N, sanığın 2015 yılında da aynı suçu işlediğini; ancak mağdur kadının ikna edilerek şikayetini geri alması sonucu dosyanın kapatıldığını iddia ederek, "Orada da bir kadının etek altı fotoğraflarını çekiyor. Dosyanın mahkemenize getirtilmesini istiyorum. O dosyanın kapatılmasının nedeni; kadının şikayetinden vazgeçmesidir. Ayrıca ben sanık hakkında koruma kararı aldırttım. Bana yaklaşamıyor; ancak ailesi ve çevresi tarafından şikayetimden vazgeçmem için baskı yapılıyor. Ben şikayetimden vazgeçmeyeceğim" diye konuştu.
'OTOPARKTA BULDUĞUMUZ TELEFONU POLİSE TESLİM ETTİK'
Duruşmada, Veli İlhan C.'yi AVM'de yakalayan bazı kişiler ile güvenlik görevlileri ve polis memurları tanık olarak dinlendi. AVM'de görevli güvenlik görevlisi, olayın ardından AVM otoparkında cep telefonu bulduklarını, olayla alakalı olduğunu düşünerek telefonu tutanak karşılığında karakola teslim ettiklerini söyledi.
TANIK 'HIRSIZ VAR DİYE BAĞIRDI' DEYİNCE, GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Sanığı yakalayan kişiler arasında bulunan tanık A.S. ise kalabalık ile birlikte Veli İlhan C.'yi yakaladıklarını söyleyerek, "Bir kadın 'hırsız var' diye bağırıyordu" dedi. Bunun üzerine M.N, "Artık dayanamayacağım" diyerek ayağa kalkıp, ağlayarak salonu terk etti. Sonra tekrar salona giren M.N. "Tanık, sanık tarafından yönlendirilmiş. Ben o gün neler yaşadığımı biliyorum. 'Tacizci var, yakalayın' diye bağırdım. 'Hırsız var' diye bağırmadım" dedi.
'SANIK, KONUMUNU KULLANARAK BASKI YAPIYOR'
Avukatları da tanık hakkında, 'yalancı tanıklık' yaptığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. M.N.'nin avukatları, sanığın bulunduğu konumu kullanarak polis ve tanıklara baskı kurduğunu, yönlendirdiğini iddia etti. Avukatlar, sanık hakkında aynı suçtan 2015 yılında yürütülen soruşturma dosyasının istenmesini talep etti.
MAHKEME, 2015 SORUŞTURMASINI İSTEDİ
Mahkeme de güvenlik tarafından bulunarak polis merkezine teslim edilen cep telefonunun akıbetinin sorulmasına, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine, sanık hakkında aynı suçtan 2015'te yürütülen soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istenmesine, tanık A.S. hakkında suç duyurusunda bulunulup bulunulmayacağına davanın ileriki aşamasında karar verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.