Avrupa Akdeniz Bölgesel ve Yerel Yönetimler Asamblesi(ARLEM) 6. Genel Kurul Toplantısı’nda konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, "Bölgemizdeki sorunların kalıcı biçimde çözümlenmesi ve Akdeniz’in bir huzur,güven, barış ve refah denizi haline gelmesi için tüm uluslararası toplumun el ele vermesine ihtiyaç vardır" dedi.
Avrupa Akdeniz Bölgesel ve Yerel Yönetimler Asamblesi(ARLEM) 6. Genel Kurul Toplantısı, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Serik ilçesinin Belek Turizm Merkezi’ndeki Spice Otel’de gerçekleştirildi. Genel Kurul’un açılış toplantısında konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, katılımcılara tarihi ,coğrafyası, tarımı ve turizmi ile hem bir Avrupa hem de bir Akdeniz şehri olan Antalya’ya hoş geldiklerini söyledi.
Avrupa-Akdeniz entegrasyonu organlarında çeşitli çalışmalara katıldığını aktaran Başkan Türel, "Antalya’nın eski isimlerinden birisi Pamfilya’dır. Yani kavimler yurdu demektir. Antalya bugün yalnızca turizmle değil, Antalya’ya yerleşen ve Antalya’da çalışan on binlerce Avrupalı ve Akdenizli nüfusuyla da bir Pamfilya’dır. Antalya, Avrupalı ve Akdenizli 12 milyon turistin birlikte barış içerisinde tatil yaptığı bir şehirdir. Antalya biraz Lizbon, biraz Barselona, biraz Marsilya, biraz Kazablanka, biraz Hamamet, biraz Selanik, biraz Beyrut’tur.Yani Akdeniz’dir. Umuyorum ki, bu toplantı burada olan Belediye başkanlarımızla işbirliğimizin gelişmesi ve şehirlerimiz arasında ekonomik ve kültürel ilişkilerin artması için de bir fırsat olacaktır" diye konuştu. Türel konuşmasına şöyle devam etti:
"6.ARLEM toplantısında Akdeniz İçin Birlik’te yerel boyut, göç, atık yönetimi gibi konuları ele alınmasından bütün şehirler ve belediyeler gibi Antalya da çok istifade edecektir. Türkiye’de yerelleşme ve belediyelerin özerkleşmesi ve güçlenmesi son 10 yıldaki demokratikleşme adımları sonucunda mümkün olmuştur. Daha önce belediye meclislerinin kararlarının atanmış valilerimizin onayına sunulduğu, belediye yetkilerinin ve mali imkanlarının çok zayıf olduğu bir Türkiye vardır. Bu yapı nedeniyle Türkiye’de şehirleşme süreci son yıllara kadar iyi yönetilememiştir. Ama bugün sürdürülebilir gelişme, çevre korunması en önemli hedeflerimiz arasındadır."
"TÜRKİYE, ÇEVRESİNDE BARIŞ ADASIDIR"
Dünyada çok önemli sıkıntılar yaşandığının altını çizen Başkan Türel, “Bunların içinde en önemlisi Türkiye’nin komşu ülkeler içinde yaşanan maalasef bazı üzücü gelişmeler. Türkiye bu ateş çemberi içinde bir demokrasi adası, barış adası, istikrar adasıdır. Türkiye çevresindeki yaşanan sorunların çözümü noktasında katkılar koyuyor. Ülkemiz dünyada en büyük 16 ekonomidir. İnsani yardımlar yapmada, dünya ikincisi hatta birincisidir. Bizler bugün gerçekten güç durumda zor koşullarda yaşayan insanları dini, dili ırkı, mezhep gibi ayrıcalıkları gözetmeden elimizden gelen desteği vermenin insani sorumluluk olduğunu unutmamalıyız. İşte bu noktada ARLEM’in önemi büyüktür. Son 5 senedir çalışma programında bu hususlar toplantılarda ele alındı. Bu toplantılar neticesinde Akdeniz’e yön verecek, ışık tutacak, raporlar ortaya çıkmıştır. Sonuç bildirgeleri kamuoyu ile paylaşılmıştır" dedi. Demokrasi olmadan kalkınmanın olmayacağını, yerelleşme ve iyi yönetişim olmadan da demokrasinin ve kalkınmanın olmayacağının iyi bilindiğini ifade eden Başkan Türel, "Avrupa-Akdeniz işbirliğinin bu anlamda demokrasinin, insan haklarının geliştirilmesi temelinde de bir ilerleme sağlamasını temenni ediyorum. Bölgemizdeki sorunların kalıcı biçimde çözümlenmesi ve Akdeniz’in bir ’huzur, güven, barış ve refah’ denizi haline gelmesi için tüm uluslararası toplumun el ele vermesine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu vesileyle bu Genel Kurul Toplantısı’nın, amaçlanan doğru ve güzel tüm niyetlerin hayata geçirilmesi için temel bir adım olmasını, başarılı ve verimli geçmesini diliyorum" ifadelerini kullandı.
"2014’TE 3 BİN 500 SIĞINMACI BOĞULDU"
ARLEM Eş Genel Başkanı Mıchel Lebrun ise çalışmalarda Türkiye’nin stratejik bir rol oynadığının altını çizerek, "Akdeniz’deki siyasi istikrarsızlık sürekli olarak bir şiddet yaşanmasına neden oluyor. Denetim altında olmayan bir göç hareketi oluyor. Göç de Avrupa’da bir organize suç grupları tarafından bu göçmenler kullanılıyor. 3 bin 500 sığınmacı 2014’te boğularak öldü. Biz burada bir saygı duruşu yapsak 3 gün saygı duruşu yapmak gerekiyor. Bu siyasi insanı sorunlar karşısında Akdeniz için iş birliği terör ve şiddete karşı dayanışma vermemiz gerekiyor" diye konuştu.
"AKDENİZ’DE KADEMELİ STARTEJİ GELİŞTİRİLMELİ"
İsrail ve Filistin arasındaki barış sürecindeki sorunlara da destek verilmesi gerektiğini kaydeden Lebrun, şunları kaydetti:
"Gerçekten sürdürülebilir sosyoekonomik çözümler oluşturacak bir kuruluşuz. Fırsatlar arasında reform süreçleri çerçevesinde yapılan çalışmalar Avrupa komşuluk politikasının da gelişmesi gerekiyor. Bu birleşme politikasının dayanışma politikasının AB ülkeleri çerçevesinde en önemli yatırımlardan biri olmak zorundadır. Yapmamız gereken makro batı Akdeniz stratejisinin de nitelikleri, Akdeniz bölgesindeki görüşmeleri kriz yönetiminden fırsat yönetimine çevirmemiz gerekiyor. Beklentilerimizden söz ettim bu formun gereksinimlerinden söz ettim. Çok taraflı çok seviyeli bir program hazırlamamız gerektiğini vurguladım. Ayrıca Akdeniz’de kademeli bir şekilde makro lejyoner stratejiler gelişmeliyiz."
"DİKKAT ÇEKMEK İSTİYORUZ"
Mıchel Lebrun, Akdeniz’de bazı ülkelerin sığınmacılarla karşı karşıya kaldığını aktararak, sığınmacıların kabulünün önemli olduğunu söyledi.
ARLEM’in sığınmacılara dikkat çekmek istediğini dile getiren Lebrun, "Bu konuya dikkat çekmek istiyoruz. Biz sahada çalışmaya gayret gösteriyoruz. Böylece azami düzeyde bu göçü nasıl engelleyebiliriz bunu görmeye çalışıyoruz. Akdeniz’in giderek artan bir mezarlık haline gelmesini istemiyoruz. Akdeniz’i geçerken hayatını kaybeden sığınmacılar olsun istemiyoruz" dedi.
Genel kurula; Mısır, Cezayir, Türkiye, Fas, Suriye, Tunus, Arnavutluk, Bosna Hersek, İsrail, Ürdün, Lübnan, Moritanya, Fislistin yetkili makamı, Monaco, Karadağ, AB ülkelerinden eş-başkanlar, belediye başkanları, parlamenterler, delegeler katıldı.
ARLEM HAKKINDA
ARLEM, Akdeniz İçin Birlik (AİB) ortaklığına bölgesel boyut kazandırmak ve Avrupa-Akdeniz işbirliğinde bölgesel ve yerel yönetimlerin rollerini güçlendirmek üzere Avrupa Birliği (AB) bünyesinde 2010 yılında kuruldu. AB ve Akdeniz bölgesinden 80 yerel ve bölgesel temsilciden oluşan ARLEM’de AB ve Akdeniz katılımcıları eş başkanları ile eşit olarak temsil ediliyor.
ARLEM’in Türkiye’den katılımcıları arasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Antakya Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediyesi yer alıyor.