Aydın Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada; bonzai ile mücadelede uygun tedavi uygulanabilmesi için sağlık kurumlarında sentetik kannabinoidler testlerinin hızla yaygınlaştırılması gerektiği belirtildi.
Aydın Tabip Odası, Türkiye’de de hızla yaygınlaşan ve halk arasında “Bonzai” veya “Jamaika” olarak adlandırılan Sentetik Kannabinoidler (SK) kullanımıyla ilgili mücadele yöntemlerini masaya yatırdı. Bonzai ile mücadelede alınması gereken önlemlerin konuşulduğu toplantıya Oda Başkanı Dr. Metin Aydın ve Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.
Bonzainin vücut tarafından tanınmadığını ve bu sebeple bazı kişilerde iki saat bazı kişilerde 30 saat kalabildiğini vurgulayan Nazilli Devlet Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Barış Karayeit, “Bonzai vücuttan atılana kadar zehir etkisi yapıyor. Şizofreniden tutun birçok psikiyatrik hastalığa neden olabiliyor. Kalp krizi geçirebilirsiniz, tansiyonunuz yükselip düşebilir. Kalpte yeni ritim bozuklukları ortaya çıkabilir. Tıpta, bunu nasıl tedavi edebiliriz peşinde. Şu an için tam bir tedavisi söz konusu değil. Hiçbir zaman kötü tarafı sunulmuyor.Bu tip maddeler ilk önce tütsülerin içine de katılmış. Hatta bitkisel ürün olarak sunulmuş. Özenti ile bu moleküller ortaya çıkmış. Bizim toplumumuzda son yıllarda çok tehlikeli olabilecek şekilde bitkisel ürünlere karşı bir sempati oluştu. Tamamen yanlış. İşte esrar, o da bir bitki. Ama ne kadar zararlı. Morfin de bir bitkiden elde diliyor. Ama ne kadar zararları var. ‘Bitkiler faydalıdır zarar gelmez, doğaldır, buyurun kullanın’ diye tehlikeli bir alan ortaya çıkarıldı. Bu ortamı uyuşturucu camiası da kullanıyor” dedi.
BONZAİN KULLANIMININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Bonzai kullananlarda vücut sıcaklığının yükseldiğini, ağrı duyusu azaldığını, hareketlerin yavaşladığını ve yüz ifadesinin donuklaştığını ifade eden Dr. Karayeit, “Bonzai, vücutta doğal olarak bulunan kannabinoidlere göre, beyinde bulunan CB1 ve bağışılık sistemi ile ilgili CB2 reseptörlerini çok daha güçlü uyardığından etkileri daha uzun sürer. Bu nedenle Bonzai kullanımında ölüm oranları daha sık görülmektedir. Uyuşturucu madde kullanımına sebep olan birçok sorun ve faktörler, Bonzai kullanımında da geçerlidir. Ergenlik döneminde hassaslaşan gençler başta olmak üzere, özellikle ailevi, sosyal ve kişisel olarak sorun yaşayan 15-30 yaş arasındaki bireyler uyuşturucu tacirlerin ve aracılarının tercih ettiği Bonzai risk grubunu oluşturur” diye konuştu.
BONZAİ İLE MÜCADELEDE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Sentetik Kannabinoidler kullanımının Türkiye’de önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldiğine işaret eden Dr. Karayeit, bu sorunla mücadele konusunda başta medya olmak üzere toplumun tüm kesimlerine görevler düştüğünü söyledi. Madde kullanımı olan kişilerin yardım alabilecekleri konusunda bilgilendirilerek sağlık kurumlarına yönlendirilmesi gerektiğini kaydeden Karayeit, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “Hastalara sağlıklı bir tedavi uygulanabilmesi için sağlık kurumlarında SK tarama testleri hızla yaygınlaştırılmalı. Sürekli yeni çeşidi ortaya çıkan SK’larla ilgili yasal açıkların büyümemesi için bu maddeler yakından takip edilmeli ve düzenlemelerin güncel kalması sağlanmalıdır. Önleme programlarının yanı sıra, SK kullanıcılarına yaklaşık konusunda ilgili tıbbi dalların birlikte hareket edebileceği multidisipliner bir tedavi planı acilen hazırlanmalıdır. Ülkemizin bağımlılık politikalarının çağımız koşullarına uygun olarak oluşturulmasına ve ilgili tüm kurumlar ile kuruluşların sorumluluklarını ciddiyetle ele almalarına ihtiyaç vardır. Madde kullanımı ve madde kullanım bozukluğu çağımızın ciddi bir sorunu olarak ele alınıp, uzun vadeli ve kalıcı devlet politikaları geliştirilmeli, gerekli önleme ve tedavi programları üretilmelidir”