Aydın’da geçtiğimiz iki ay içerisinde beyin ölümü gerçekleşen 5 hastanın organları 11 kişiye umut oldu.
Aydın Devlet Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen Sevgi Bacak, Mustafa Düzova, Emrah Kuş ve Volkan Sivri’nin organları aileri tarafından bağışlanarak 10 kişiye hayat olurken, Söke ilçesindeki Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi’nde de beyin ölümü gerçekleşen Baki Altay’ın bağış yapılan karaciğeri, karaciğer nakli bekleyen bir kişiye nakledildi.
Yurtdışında kadavradan organ bağışının çok fazla olduğunu ancak Türkiye’de bu durumun tam tersi olduğunu ifade eden Aydın Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Hüseyin Zafer Alkaya, "Türkiye’de şu anda 28 bin kişi organ sırası beklemekte. 59 bin tane diyaliz hastası olduğunu düşünürsek organ bağışının ne kadar önemli olduğu, özellikle kadavradan organ bağışının ne kadar önemli olduğu aşikar. Bizim hastanemizde de bu konuda çalışmalarımız var. Özellikle son bir buçuk ay içerisinde tespit edilen beş beyin ölümünden 4’ü organlarını bağışlamışlardır. Bu şekilde pek çok insana hayat umudu olmuştur" dedi.
"BABAM BİZİM İÇİN ÖLMEDİ"
Babası Mustafa Düzova’nın organlarını bağışlayarak başka hastalara hayat vermekten mutluluk duyduklarını söyleyen Murat Düzova, "Babamı 56 yaşında beyin kanamasından dolayı kaybettik. O çok iyi bir insandı. Babamın öldüğünü kabullenemedik, başka insanlarda da yaşasın istedik. babam hiçbir zaman bizim için ölmedi. Hasta insanlara umut oldu hayat oldu" şeklinde konuşarak herkesi organ bağışına davet etti.
"BEYİN ÖLÜMÜ İLE BİTKİSEL HAYAT KARIŞTIRILIYOR"
Vatandaşların bitkisel hayat ve beyin ölümünü birbirine karıştırdıklarını belirten, Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Nazan Çay, "Halkımız beyin ölümü ile bitkisel hayatı birbirine karıştırıyor ve bu konuda çok fazla soru geliyor. Organ koordinatörlerinin dediğine göre çok güzel bir benzetme yapıyorlar, bitkisel hayat saksıdaki bir çiçeğe benzetiliyor, beyin ölümü ise vazodaki bir çiçeğe benzetiliyor. Beyin ölümünde çünkü bir müddet sonra organlarda fonksiyonunu yitirecek ve her şekilde geri dönüşüm olmadığı için ölümle sonuçlanacak. Vazodaki çiçekte böyle. Ama saksıdaki çiçek sulandığı süre içerisinde mutlaka yaşamını devam ettirecek ve idam ettirecektir. İkisi arasındaki fark budur. Birinin mutlak derecede 24-38 saat sonra tüm organ fonksiyonlarını yitirmesi, diğerinin ise yaşamaya devam etmesi bu fonksiyonlarının da bir kısmının devam etmesi şeklindedir" ifadelerini kullandı.
BABASININ ACISINI KALBİNE GÖMDÜ
Yüksek tansiyondan Söke’de hayatını kaybederek organları bağışlanan Baki Altay’ın kızı Cavidan Altay, "Doktorlar bize organ nakli yapıp yapamayacağımızı sorduklarına kendimi bir an organ bekleyen hastaların ve yakınlarının yerine koydum ve bağış yapmaya karar verdik. Acımızı kalbimize gömerek, başka insanlara umut olduk. Bence organ bağışına karşı olan ve hala organlarını bağışlamayanlar empati yaparak kendilerini o insanların yerine koymalı, o zaman ben inanıyorum ki en yakın sağlık kuruluşuna giderek tüm organlarını bağışlayacaklar. Babamın öldüğüne inanmak zor acısı büyük ama bir o kadar da başkalarını ayağa kaldırmak sevindirici" dedi.
BAĞIŞ YAPILAN AİLELERDEN TEŞEKKÜR
Annesi için beklenilen böbreğin bulunmasına ve annesinin sağlığına kavuşmasına çok sevindiğini ifade eden Selda Bektaş, "Beklediğimiz organ nakli sonunda gerçekleşti. Bağış yapan ailelerin acısı elbette büyük. Böyle bir karar biraz zor verilir. Herkesi organ bağışı konusunda duyarlı olmaya davet ediyorum. Annem bağışcı aile sayesinde sağlına kavuştu. Başta bağışcı aile olmak üzere herkese çok teşekkür ediyoruz. Bizle de bundan sonra organ bağışının önemini herkese anlatarak, bağış yaptırmak için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.