Aydın Tabip Odası, Muğla’da gerçekleşen Ege Tabip Odaları toplantısına katıldı.
Ege Tabip Odaları’nın geleneksel toplantısı Muğla Tabip Odası’nın sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Isparta-Burdur, Afyon ve Antalya Tabip Odası temsilcileri katıldı. Türkiye’deki sağlığın durumunun konuşulduğu toplantıda; kamu hastaneler birliği ve afiliasyon uygulamalarıyla sağlığın ticarileştirildiği, tıp fakültelerinin özerkliğinin ortadan kaldırıldığı, tıp eğitiminin ikinci plana atıldığı, performans paylaşımının sağlık çalışanları arasındaki barışı bozduğu, halkın sağlık hakkına ulaşımının katkı ve katılım payları ve benzer durumlarla zorlaştırıldığı, bu duruma tabip odaları olarak seyirci olamayacağımızın bilinmesi gerektiği vurgulandı.
Ege Tabip Odaları toplantısından çıkan sonuçlar hakkında bilgiler veren Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, “I. basamak sağlık hizmetlerinin bir ekip faaliyeti olmaktan çıkarılıp aile hekimi ve çalışanın sırtına yüklendiği, aile hekimlerinin çalışma şartlarının gün geçtikçe ağırlaştırıldığı, esnek çalışma adı altında sabah 08.00 akşam 20.00 mesai dayatmasının kabul edilemeyeceği, aile hekimlerine yüklenen angaryaların dayanılamaz boyutlara ulaştığı, ilgililerin bu durumu bir an önce fark etmelerini sağlamanın çabası içerisinde olacağımızı belirtmek istiyoruz. Özellikle mevcut iktidar döneminde, bilimsel ve kanıta dayalı tıp uygulamalarının değersizleştirilmesi yönünde girişimlerin yoğunluk kazandığı görülmektedir. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp başlıkları adı altında üzerlerine vazife olmayan kişi veya kişilerin ilerde telafisi mümkün olmayacak bir şekilde sertifikasyon programlarıyla hastalar ile hastalıklara müdahalelerine yol açacak uygulamalara seyirci kalınmayacaktır. Sağlık ortamı üfürükçülere, sülükçülere, hacı ve hocalara bırakılmayacaktır. Hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin her geçen gün arttığı ülkemizde hedef gösterilmekten, kimliğimizin değersizleştirilmesinden, sunduğumuz sağlık hizmetlerinin önemsizleştirilmesinden, toplumsal saygınlığımıza gölge düşürülmesinden patlama noktasına geldiğimizin bilinmesini istiyoruz. Can güvenliği, iş güvencesi, çalışma ortamlarımızın iyileştirilmesi, iş barışını bozacak girişimlerden kaçınılması ve insanca yaşayabileceğimiz emekliliğimize de yansıyacak ücretlendirme sistemini getirilmesini talep ediyoruz. Bu taleplerimizin karşılık bulmaması durumunda üretimden gelen gücümüz de dâhil olmak üzere odalar olarak üzerimize düşeni yapacağımızın bilinmesini istiyoruz. Sürekli yaşıyor olmamıza rağmen deprem, iş kazaları ve cinayetleri ile savaş gibi olağan dışı durumlarda sağlık hizmetlerinin sunumunda ülke olarak sıkıntılar yaşamaktayız. Savaş başta olmak üzere tabip odaları olarak olağan dışı durumlara hazırlıklı olma durumundayız. Başta çocuk ve kadınlarımız olmak üzere savaşın etkilerinden insanlarımızı korumak, emperyal güçlerin savaş çığırtkanlıklarına karşı durmak, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya oluşturmak için güçlerimizi birleştirmenin önemini biliyoruz” dedi.
Tabiplerin Soma, Ermenek başta olmak üzere iş cinayetlerinin ve çevre katliamlarının sorumlularını yakından tanıdığını kaydeden Aydın, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği alanında tabip odalarını ve Türk Tabipleri Birliğini etkisizleştirme girişimlerinin faturalarını toplum olarak çok ağır ödeme durumunda bırakıldık. Buradan bir kez daha haykırıyoruz: ücretini işverenden alan işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve denetçilerle işçi sağlığı ve iş güvenliği sorununu çözemezsiniz. Kamuyu tamamen devre dışı bırakan taşeron sistemiyle iş cinayetlerini önleyemezsiniz. Gölgesinden korkan bir yaklaşımla çalışanları sendikasızlığa, örgütsüzlüğe sürükleyemezsiniz. Ege Tabip Odaları olarak çatı örgütümüz Türk Tabipleri Birliği, diğer meslek örgütleri, sendikalar, partiler, sivil toplum örgütleri ve halkımızla birlikte bir mücadele ağı örme kararlılığımızı bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu.