Aydınlı Tabipler Üniversite Hastanelerinin Son Durumunu Dğerlendirdi

Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alparslan Ünal, “Üniversite hastanelerinin finansal sorunlarının ana nedeni gelir gider arasında yüzde 30’u aşan eşitsizlikten kaynaklanmaktadır” dedi.
Aydın Tabip Odası ADÜ’den Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alparslan Ünal, sağlıkta dönüşüm sonrası üniversitelerin geldiği son durum ile değerlendirmelerde bulundu. Aydın Tabip Odası il binasında gerçekleşen basın toplantısına Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, yönetim kurulu üyeleri Dr. Güneri Kuruöz, Prof. Dr. Alparslan Ünal ve Dr. İsmail Hakkı Ertin katıldı.
Sağlık sistemi içinde yer alan üniversite hastanelerinin en ileri düzeyde sağlık hizmeti veren sağlık kuruluşları olduğunun altını çizen Ünal, “Üniversitelerin eğitim ve araştırma yapma fonksiyonları, geleceğin hekim ve uzman hekimlerine uygulama merkezi olma rolleri önemlerini daha da arttırmaktadır. Türkiye’de sağlığa bütçeden yüzde 6-7 pay verilmekte bunun ise sadece yüzde 10-12’si üniversite hastanelerine gitmektedir. Son 7-8 yılda kişi başı sağlık harcamaları 3 kat artmıştır. Sağlık Bakanlığı hastanelerinin sağlık harcamalarından aldığı pay 5, özel hastanelerin 8, üniversite hastanelerinin payı ise 3 kat artmıştır. Üstelik bu dönemde üniversite hastanelerine müracaat eden ve yatan hasta sayısı diğer hastanelerden daha fazla olmuştur” dedi.
“ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN GİDERLERİ SON 4 YILDA YÜZ 100 ARTTI”
Üniversite hastanelerinin en acil sorunları arasında personel ve finans sorunları olduğunu kaydeden Ünal, “Üniversite hastanelerinin finansal sorunlarının ana nedeni gelir gider arasında yüzde 30’u aşan eşitsizlikten kaynaklanmaktadır. Yani gelirler giderleri karşılamamaktadır. Sağlık hizmetleri için sadece SGK kaynağı kullanılması, SGK’nın da son 7 yıldır SUT fiyatlarını güncellenmemesi nedeni ile yüzde 34 düşük fiyatlı hizmet verme durumu, fakat tıbbi malzemelerde yüzde 56’ya varan artışlar, üniversitelerin genel hastanelerden yüzde 30 daha pahalıya hizmet üretmesi, sadece üniversitelerde yapılan ve bu yüzden SUT kapsamında olmayan yani fatura edilemeyen işlemlerden dolayı yüzde 25, global bütçe nedeniyle yüzde 18, tam gün yasasından dolayı yüzde 40, hastalardan alınan öğretim üyesi katkı payının alınamamasından dolayı yüzde 15 gelir kayıplarının hepsi üniversitelerde ciddi gelir azalmasına sebep olmaktadır. Artan personel harcamaları, eğitim, yatırım, onarım, bakım ve araştırmaların döner sermayeden ödenmesi, yeni maliyet kalemlerinin ortaya çıkması, toplu mal ve hizmet alamamaktan yüzde 25 daha fazla ödeme yapılması nedeniyle döner sermaye üzerinde gider yükü fazlalığı oluşmaktadır. Üniversite hastanelerinin gelirleri azalırken giderleri son 4 yıl içinde yüzde 100 artmıştır” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTE HASTANELERİ BATMA NOKTASINA GETİRİLDİ”
Üniversite hastanelerinin birer işletme haline getirildiğini iddia eden Ünal, “Üniversite hastanelerinde çalışan personelin önemli bir kısmının eğitim veren veya alan personel olduğu ana amacının eğitim, verilmekte olan sağlık hizmetinde bu kapsamda verildiği düşünülürse, üretilen işin ne kadar büyük ve karşılığında alınan bedelin ise ne kadar yetersiz olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Üniversite hastaneleri mali açıdan devasa kuruluşlardır. Eğitimden de sorumlu olmaları, devletin sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmayı, kalite ve ulaşılabilirliği arttırmayı hedef gösterirken üniversitelere destek olmaması aksine mali açıdan çıkmaza sokması nedeni ile üniversite hastaneleri bu gün yönetim, hizmet, personel, eğitim, finansal sorunlar yüzünden adeta batma noktasına getirilmişlerdir. Bu nedenlerle üniversite hastanelerinin gelirleri giderlerinin ancak üçte ikisini karşılayabilmekte, bu hastaneler hizmet sundukça zarar eden ve borçlanan birer işletme haline bilerek getirilmektedir. Türkiye’de nüfusu 850 binin üzerinde olan 22 il var. Bu 22 ilden 18 tanesinde bulunan üniversite hastaneleri bugün işletilemediği için Sağlık Bakanlığı ile ortak işletim protokolü imzalamak zorunda kalmışlardır. Üniversite hastaneleri yaşanan finansal problemlerin nedeni değillerdir. Neden sağlıkta dönüşüm ile sağlığın ticarileşmesi, kamu ve üniversite hastaneleri sağlık hizmeti veremiyor algısı oluşturarak Sağlık Bakanlığı’nın sağlık hizmet sunumunda tekelleşmesi, bilahare sağlık hizmet sunumunun tamamen özel sektöre devir edilmek istenmesidir” ifadelerini kullandı.
“ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN FİNANSAL SORUNLARI ACİLEN GİDERİLMELİ”
Bugün Türkiye genelinde üniversite hastanelerinin 2.7 milyar TL borcu olduğunu dikkat çeken Ünal, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Üniversite hastanelerinin finansal sorunları acilen giderilmelidir. Ayrıca; SUT fiyatları derhal güncellenmeli, SUT dışında üretilen işlemlere değerinde ücret uygulayabilme yetkisi verilmeli, SGK dışı gelirler arttırılmalı, eğitim ödeneği altında genel bütçeden en az yüzde 20 ödenek tahsis edilmeli, döner sermaye üzerindeki personel yatırım ve araştırma yükleri kaldırılmalı, üniversite hastanelerinin ücretlendirmelerinde farklılık olmalıdır”

Haberleri