Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye’de yargının güç kavgalarının mücadele alanı olmaktan çıkarılması gerektiğini söyledi.
Çeşitli ziyaretlerde bulunmak ve açılışlara katılmak üzere Van’da bulunan Bakan Bozdağ, Van Valiliğinin ardından Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Van İl Başkanlığını ziyaret etti. İl binasında partililerle bir araya gelen Bakan Bozdağ, AK Parti’nin; bir köyün, kentin, ilçenin, belli bir grubun, düşüncenin ideolojinin partisi olmadığını, Türkiye’nin tamamının partisi olma yolunda önemli başarı elde ettiğini vurguladı. Türkiye’nin birliğinin, dirliğinin, kardeşliğinin çimentosu olan bir parti olduklarını ifade eden Bozdağ, emeği geçen herkese teşekkür etti.
Van’da bu dönem belediye seçimlerini kazanamadıklarını ancak Vanlıların belediyeyi AK Parti’ye kazandırmak için yeni seçimi beklediklerini söyleyen Bozdağ, "Van’da yeni bir sayfa açacağız. Yerel yönetimdeki kalkınma ve değişimi bu kadrolar yapmıştır. Biz bunları yaptığımız süreci insanlar daha fazlası için bizlere yetki verdiler. Van’da da yol kazamız oldu. Bu kazalar siyaset içinde olur ama bundan sonra Van’da yeniden başarıyı elde etmek için bizim elimizde büyük bir Van desteği var. Biz bu desteğin sandığa yansıması için gerekeni yapacağız" dedi.
“30 MART, 10 AĞUSTOS SEÇİMLERİ, MİLLETİMİZİN HÜKÜMETİMİZE VERDİĞİ BİR ONAYDIR”
Milletvekili seçimlerine az bir sürenin kaldığını ve daha fazla temsilcinin Van’dan Ankara’ya gönderilmesinin kendileri için önemli olduğunu vurgulayan Bozdağ, partilerinin kongre sürecinin başladığını, ilçe kongreleriyle ilgili takvimin hazırlandığını ve ileri noktalara partiyi taşıyacaklarından kimsenin endişesinin olmaması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin huzur ve barışının kendileri için çok önemli olduğunu ancak ülkenin her alanda ilerlemesinden rahatsız olanların bulunduğunu dile getiren Bozdağ, bütün dertlerinin milletin huzur ve refahını artırmak, ülkenin her yanının eşit kalkınmasını sağlamak olduğunu dile getirdi. Bozdağ, "Hükümetimiz, ilk kez çözüm iradesini programına koyan hükümet oldu. Bugüne kadar terörle ilgili pek çok yöntem denendi ama bir netice alınamadı. İlk kez bir cumhuriyet hükümeti çözümü, barışı hükümet programına koydu. Artık bu program meclisin de güvendiği, milletin de güvendiği bir programdır. 30 Mart, 10 Ağustos seçimleri, milletimizin hükümetimize verdiği bir onaydır. Biz bunun kıymetini biliyor ve çözüm sürecini nihayete erdirmek, barış iklimini kalıcı kılmak için her türlü adımı atacağız. Parlamentodan ilk kez çözümü esas alan bir yasa çıkardık. Bu yasa hükümet politikası olarak yürütülen seçim sürecinin millet politikasına dönüşmesini sağlıyor. Artık Van’da kardeşim ne kadar barış ikliminin kalıcı olmasını istiyorsa, Yozgat’taki, Ankara’daki Edirne’deki de aynı şekilde barışın kalıcı olmasını, kanın, şiddetin gözyaşının asla geri gelmemek üzere gitmesini istiyor. Biz de bunu tesis etmek için her türlü olumsuzluğa rağmen ülkemizin yararı için samimiyetle çalışmalarımızı yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.
“HERKES SAMİMİYET TESTİNDEN GEÇİYOR”
Barış sürecini provoke etmek isteyenlerle karşılaştıklarına değinen Bozdağ, "Bir yandan çözüm, barış, kardeşlik diyenlerin insan kaçırması, yol kesmesi, araç yakması, haraç kesmesi hem hukuk dışı hem de çözüm konusunda samimi olmadıklarını gösterir. Onun için herkes samimiyet testinden geçiyor. Türkiye yakın zamanda nasıl başka alanlarda başarı yazdıysa bütün bunların unutulduğu bir Türkiye olacaktır. Hükümet olarak bunu temin etmek için her türlü adımı kararlılıkla atacağız. Biz hukukun üstünlüğünü güçlü şekilde ülkenin her yerinde tesis etmemiz lazım. Adalete olan inanç, yargıya olan güven her yerde eşit olmalı. Eğer bunlar azalırsa o zaman hukuk devletini sağlıklı şekilde işletemeyiz. O nedenle adaleti mülkün temeli olarak görüyoruz" diye konuştu.
Türkiye’de yargı konusunun sürekli tartışılmasının, yargı görevi yapanların sürekli eleştirilmesinin hukuk devletine olan inancı da, yargıya olan güveni de olumsuz etkilediğini ve bundan rahatsız olduklarını bildiren Bozdağ, "Yargıyı tartışmaların, eleştirilerin ve Türkiye’deki kavgaların konusu olmaktan çıkarmak hepimize düşen önemli bir vazifedir" dedi.
Hukuk devletine olan inancı, yargıya güveni, hukuk güvenliğini daha güçlü tesis etmenin hükümetin en önemli politikalarından bir tanesi olduğuna vurgu yapan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yargıyı güç kavgalarının mücadele alanı olmaktan Türkiye’nin çıkarması lazım. Maalesef bugün birileri hükümetimizle, milletin iradesiyle kavgasını yargı üzerinden yapmak istiyor. Dün başkaları yapıyordu, bugün başkaları yapıyor. Yargı üzerinden bir güç kavgası yapılmasına milletimiz asla geçit vermez. Geçmişte yapılan seçimlerin tamamı bunu göstermiştir. Yargı adaleti dağıtan, hak sahibine hakkı teslim eden bir görev ifa ediyor ama bazı yanlış yapanların yaptığı yanlışları bütün yargı görevi yapanlara mal etmek, fedakarlıkla vazife yapan hakim ve savcılarımıza yapılan büyük haksızlıktır. Yanlış yapanların gölgesini yargının üzerinden kaldırmak sadece siyaset kurumunun kanun değiştirmekle başarabileceği bir şey değildir. Bu gölgeleri, bu töhmeti, eleştirileri yargının üzerinden kaldırmak, yargı görevi yapanların öncelikli, üzerinde durması gereken görev olduğuna yürekten inanıyoruz. Bu noktada önümüzdeki zaman içinde Türkiye’de hukuk güvenliğini geniş boyutta tartışmak, yargıya, hukuk devletine olan inancı daha ileri taşımak için neler yapılması gerektiği konusunda çok geniş kapsamlı çalışmaları bakanlık olarak yürüteceğiz. Bundan sonra da hukuk devletine olan inancı güçlü kılmak, ülkemizde yaşanan pek çok sorunun panzehiri olacaktır."
Konuşmasının ardından partililerle bir süre görüşerek taleplerini dinleyen Bozdağ, daha sonra Adalet Sarayı’na geçti.