Bakan Yılmaz Antalya’da

Akdeniz Üniversitesi’nin (AÜ), 2014-2015 eğitim öğretim yılı açılış törenine katılan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Kalkınma Planı’nda ‘yenilikçi üretim istikrarlı büyüme’ olarak ifade edilen eksende ise Türkiye’nin artık bilgi ve teknoloji içeriği olan, katma değeri daha yüksek ekonomik yapının kurulmasının temel meselesi olacaktır. Bu kapsamda Ar-Ge merkezlerine muazzam yatırımlar yapacağız” dedi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Akdeniz Üniversitesi’nin (AÜ)Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen akademik yılı açılışına katıldı. Herhangi bir protesto olayına karşı polis salon çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Öğrenciler salona özel güvenlikçiler tarafından üzerleri aranarak alındı. Salona giren Bakan Yılmaz’ı akademisyenler ve öğrenciler karşıladı. Korumaların herhangi bir protestoya karşı ellerine şemsiye alması dikkat çekti.
İLK DERSİ VERDİ
Bakan Yılmaz, “10. Kalkınma Planı ve Antalya’nın Potansiyelleri” konulu ilk dersi vermek için kürsüye geldi. Bakan Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik atılımlar, ihracat artışı ve güçlü mali yapı gibi önemli başarılar elde ettiğini belirtti. Bu başarının yansımalarının dış politika ve sosyal politikada görüldüğünü dile getiren Bakan Yılmaz, “Bütün bu başarılar bizi rehavete sevk etmemeli. Reform, dönüşüm ve değişim sürecine devam etmemiz gerekiyor. İkinci bir atılıma, sıçramaya ihtiyaç var. Bu hükümet tarafından birçok politika dokümanında da açık şekilde ortaya kondu. Türkiye’nin temel ihraç pazarı Avrupa Birliği ülkelerinde 2008 yılında başlayan ve etkileri hâla devam eden küresel mali kriz ve Orta Doğu’da yaşanan siyasi kriz ortamında Türkiye büyümeye devam eden az sayıda ülkelerden biri olmayı başardı. Bu riskli ortamda dahi yakalanan başarı yeterli değil. Bizim iddialı hedeflerimiz var. Cumhuriyet’in 100. yılına çok daha farklı bir ülke olarak girmek istiyoruz” diye konuştu.
HEDEF YÜKSEK GELİR GURUBU ÜLKELER İÇİNE GİRMEK
Türkiye’nin sağladığı gelişmelerle şu anda üst orta gelir grubunda bir ülke olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Amacımız Türkiye’yi yüksek gelir grubu ülkeler arasına sokmaktır. Bu noktada kritik eşiği 13 bin dolar kişi başına gelirdir. Biz bunu sağlama gayreti içindeyiz. Hedefimiz kişi başına 25 bin dolardır.”
Bunu gerçekleştirmek acıyla 10’uncu 5 yıllık kalkınma planını hazırladıklarını kaydeden Bakan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Plan hazırlıkları iki yıl sürdü. 20 bin üzerinde katılımcı plan sürecinde yer aldı. 4 tane eksen belirledik. Birinci eksen ‘nitelikli insan güçlü toplum.’ İlk defa bir plana ekonomik boyutla değil sosyal boyutla başladık. Tesadüfen değil artık insan kaynağı en stratejik unsur haline gelmiş durumda”
“EN BÜYÜK SERMAYEMİZ NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞIMIZ”
Türkiye’nin doğal kaynaklarla büyüyebilecek bir ülke olmadığını sadece enerji noktasında 60 milyar dolar civarında ithalat yapıldığını aktaran Bakan Yılmaz, “Bizim en büyük sermayemiz nitelikli, donanımlı insan kaynağımız. İnsan için, insanla beraber bir kalkınma. Odağında insan olan, insan odaklı bir kalkınma anlayışını savunuyoruz” ifadelerini kullandı.
”ÜNİVERSİTELER BİRER KALKINMA KURUMU”
Üniversitelerin birer kalkınma kurumu olduğuna vurgu yapan Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversiteler için her türlü fedakarlığı yapmaya çalışıyoruz. Son 5 yılda sadece AÜ’ye gönderilen yatırım ödeneği 260 milyon lira üzerinde. Gelecek sene için verdiğimiz yatırım ödeneği 70 milyon TL. Bu büyük fedakarlık. Toplamına baktığımız zaman 2015 yılı 3.9 milyar TL yatırım ödeneği ayırdık. Yıl içi ek ödeneklere 4 milyarı rahat geçebileceğini söyleyebilirim. Personel harcamaları çok daha büyük boyutlara ulaşıyor. Sadece, son düzenlemenin yıllık maliyeti 1.1 milyar TL. ‘Feda olsun’ diyoruz ülkemizin geleceği kalkınma adına bunu fazlasıyla geri döneceğine yürekten inanıyoruz.”
“AR-GE MERKEZLERİNE MUAZZAM YATIRIMLAR YAPACAĞIZ”
Bakan Yılmaz, Kalkınma Planı’nda ‘yenilikçi üretim istikrarlı büyüme’ olarak ifade edilen eksende ise Türkiye’nin artık bilgi ve teknoloji içeriği olan,katma değeri daha yüksek ekonomik yapının kurulmasının temel meselesi olacağını söyledi. Bu kapsamda Ar-Ge merkezlerine muazzam yatırımlar yapacaklarını anlatan Yılmaz, "Şimdi bunları akademik değere dönüştürme zamanı. Araştırma merkezlerinin özel sektörle yoğun çalışması, 7 gün 24 saat bu merkezlerin çalışmasını öngören bir yapıyı ülkemizin gündemine getiriyoruz. Bu kadar tartışma içinde hak ettiği kadar anlatılamadı ama önümüzdeki dönemde yaşayarak hayata geçireceğiz. Araştırma merkezlerini daha dinamik hale getireceğiz. Çok daha sürdürülebilir birimler haline getireceğiz.”
“ÖZGÜR BİR ORTAM OLMADAN YENİLİK OLMAZ”
Bakan Yılmaz, küresel düzeyde rekabet gücü elde etmek için asıl değerin kimsenin yapamadığını yapmak, farklılık ortaya koymak olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz, “Üniversite farklıların olduğu bir ortam olmak durumunda. Düşünce hürriyetinin olduğu, inanç hürriyetinin olduğu, herkesin kendi inancını ve düşüncesinin özgür bir şekilde yaşadığı ve ifade ettiği ortamlar olmak durumunda. Şiddetten uzak bir şekilde elbette. Yenilik diyorsak, girişimcilik, teknoloji diyorsak özgürlük olmadan bunlar olmaz. Özgür bir ortam olmadan yenilik olmaz. Dolayısıyla farklılaşacağız, özgür bir ortamda bu farklılıklarımızı yaşayıp, bunlardan yenilikler üreteceğiz. Geleceğe dönük yeni yeni fikirler üreteceğiz. Elbette farklılıklar içinde birliği sağlayarak. Temel hedeflerde birleşerek değere dönüştürmek zorundayız” şeklinde konuştu.
KALİTELİ İNSAN YETİŞTİRMENİN ÖNEMİ
AÜ Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe ise, küresel güç adayları arasında gösterilen Türkiye’nin bugün önünü açacak değerlerin başında kaliteli insan yetiştirmenin geldiğine değindi. Bu noktada üniversitelerin sorumluluğunun çok büyük olduğunu dile getiren Rektör Kurtcephe, “Biz bu milletin önünü açmak, bununla yetinmeyip bizi kardeş, ağabey ve zalimin karşısına dikilecek yakını gören 3 milyar insan dünyasının bizden beklentilerine cevap verebilmek gibi ağır bir görevi bize yüklemiş durumda” dedi.
İnsanı yetiştirmenin üniversitelere düştüğünü dile getiren Rektör Prof. Dr.Kurtcephe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimsenin yapamadığını yapmaya, ilklere imza atmaya talip olduğunu gerekçesiyle yönetime devam ediyoruz. Tarih asla ikincilerden ve mağluplardan bahsetmez. Tarih ilkleri yazar. Bizde geldiğimiz günden bu yana AÜ ailesi olarak kimsenin yapmadığını yapmaya talip olduk. Yorulmadan usanmadan vazifemizi yerine getirmek için çalışıyoruz. Çok güzel başarılara imza attık. Dünyada ilk rahim naklini, kompozit doku naklini yapan 4’üncü üniversite olmanın mutluluğunu yaşadık”
“62 BİLİM İNSANI BİZİMLE ÇALIŞIYOR”
Sağlık alanında başarıların üniversiteye sihirli bir hava getirdiğini ifade eden Rektör Kurtcephe, “Salgınlara karşı aşı gerçekleştirebilecek alt yapıya sahibiz. 60 bine yakın öğrencimiz var. 398 bin kapalı alana sahibiz şu an hizmete giren kapalı alan 405 bin metrekareyi geçti. Halen yatırımlarımız devam ediyor. Alt yapınız güçlü ise yarışta siz de güçlü hale geliyorsunuz. Artık tercih edilen üniversite olduk. Ülkemizin yetiştirdiği önemli 62 bilim insanı bugün bizimle çalışıyor” dedi.
“POTANSİYELİ HAREKETE GEÇİRMEK GEREKİYOR”
Antalya Valisi Muammer Türker de 12 milyon turistin ağırlandığı önemli tarım ve çok farklı özellikleri bünyesinde barındırdığını kaydetti. Kentte ciddi bir potansiyelin olduğunu ifade eden Vali Türker, “Yapacak çok iş var. Potansiyeli harekete geçirmek gerekiyor. Sivil toplum ve iş dünyası ve akademik camia ile kentte söyleyecek sözü kim varsa onlarla el ele gönül gönüle faaliyet içinde olmamız gerekiyor. Kalkınma ajanslarının bu noktada önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Klasik eğitim öğretim faaliyetlerinden daha öte şeyler beklediklerine vurgu yapan Vali Öztürk, “İnsanlığa katkı sağlayacak faaliyetler bekliyoruz. Akademik camianın bunu gerçekleştirecek potansiyeli var. AÜ bunu yapmaya müsaittir” diye konuştu.
Törene, Uluslararası Antalya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Cihat Göktepe, AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse, fakülte dekanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Haberleri