Avrupa-Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner, Mersin ve Çukurova bölgesinin turizmde çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Mersin’i EXPO’ya aday yapın. Dünyada lüks otel dönemi bitti. Mersin’in her yerine butik oteller yapın. Burası para kazanarak bütün bölgeyi şaha kaldıracak bir yer” dedi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) çatısı altında, Mersin Turizm Platformu koordinatörlüğünde,
Mersin Turizm İşletmecileri Derneği (MERTİD) ve MTSO Meslek Komitesi işbirliğinde geliştirilen proje çerçevesinde çeşitli temaslarda bulunmak üzere Mersin’e gelen Avrupa-Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner, Mersin’deki sektör temsilcileriyle de bir araya geldi. Baraner, MTSO Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen sohbet toplantısında, Mersin turizminin gelişmesi için turizm işletmecilerine önerilerde bulundu.
Toplantıda Mersin Turizm Platformu Başkanı Numan Olcar’ın, Baraner’i tanıtmasının ardından konuşan MERTİD Başkanı Hamit İzol, Mersin’in turizm alanında layık olduğu yere bugüne kadar bir türlü gelemediğini dile getirdi. Daha önce Kuzey Irak ve Suriye ile turizm alanında çalışma başlattıklarını anımsatan İzol, “Bizim en büyük şanssızlığımız savaşın içinde oluşumuz. Orta Doğu’daki bu savaş ve gelişen IŞİD olayı gerçekten turizmimizi olumsuz yönde etkilemekte. Ama bu olumsuzlukları Sayın Hüseyin Baraner gibi tecrübeli insanların tecrübelerinden yararlanarak aşacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
“DÜNYA KİLİTLENMİŞ DURUMDA”
Avrupa’nın en büyük tur operatörlerinin Türkiye temsilciliğini yürüten ve halen Avrupa-Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı olarak görev yapan Hüseyin Baraner ise sadece 2015’te dünyada Akdeniz’de ağırlıklı olmak üzere 2 bin 500 otel açılacağını, projelendirilmiş otel sayısının da 5 bin 713 olduğunu söyledi. Son 10 yılda dünyada anlayışlar, piyasalar dahil birçok şeyin değiştiğine işaret eden Baraner, yılda 40-45 ülkeye birkaç kez giden bir iş yaptığını ve olayları yerinde görme fırsatı bulduğunu kaydetti. Baraner, “2015’te baktığımızda dünya kilitlenmiş durumda. Kimse kimseye de o kadar fazla saygı göstermiyor şu an. Bu her yer için eşit derecede geçerli. Çok gereksiz yorumlar, önyargılar olduğunu ve arttığını da görebiliyoruz. Bugünkü piyasalarda ‘güzel otelim, güzel odam, güzel yemeğim var’ diye bir destinasyonu pazarlamak, 10 yıl öncesine nazaran daha da zorlaştı. Şimdi din, kültür ön plana çıkıyor. Bulunduğun ülkenin siyasetinin hangi blokta olduğu bile bir rol oynayabiliyor” ifadelerini kullandı.
“ÇUKUROVA DOĞRU ÇALIŞMALARLA GELECEKTE ÇOK BÜYÜK TURİZM POTANSİYELİNE SAHİP”
Kültürler ve dinler arasındaki diyalogun turizmdeki önemini yıllar önceden gördüğünü vurgulayan Baraner, diyalogun ve insanların, toplumların birbirlerini sevmesinin son derece önemli olduğunun altını çizdi. Mersin’e ilk gelen turistlerin de buranın insanlarını, kültürlerini, sıcaklığını sevdikleri için geldiklerini ifade eden Baraner, “Buna da biraz yatırım yapmak gerekiyor. Bu konuda da bazı projelerimiz var. Mesela ‘Kardeş Şehirler Turizm Zirvesi’ yapacağız Mersin’de. Mersin Valimiz ile yaptığımız görüşmede de birçok konuda karar aldık ve önerilerimi sundum kendilerine” şeklinde konuştu.
Çukurova bölgesinin turistik altyapısını bilen biri olduğunu belirten Baraner, şöyle devam etti: “Çukurova bence gelecekte doğru çalışmalar yapılırsa çok büyük bir turizm potansiyeline sahip bir bölge. Anamur’dan Osmaniye’ye kadar uzanan bir büyük havzada, ortada da o büyük, muhteşem havalimanı ile bütün zenginlikleri, Çukurova paketinin içine dahil ederek gerçekten ciddi, büyük bir destinasyon oluşturabiliriz. Çünkü büyük destinasyon oluşturmak mecburiyetindeyiz. Zira bu bölge küçük ebatlara oynayamaz, çünkü kendisi büyük.”
“MERSİN’İ EXPO’YA ADAY YAPIN”
Bu bölgede hiçbir yerin tek başına bir destinasyon olamayacağına, bir tek bütün olarak Çukurova bölgesinin olabileceğine ve doğrusunun bu olduğuna dikkat çeken Baraner, Mersin için önerilerini de anlattı. Mersin Valisi Özdemir Çakacak’a, Mersin’i dünyanın en büyük uluslararası etkinliklerinden biri olan EXPO’ya aday yapmalarını önerdiğini aktaran Baraner, şunları söyledi: “Bu 15-20 yıllık bir süreç ama size yepyeni bir heyecan getirir. Çukurova’nın gelecek yıllarda altyapısı hazırlanarak bütün içinde barındırdığı zenginlikleriyle EXPO’ya aday olması, buraya çok farklı bir bakış getirir, değişik yatırımcıların ilgisini çeker, birçok kurum, kuruluş buraya maddi ve manevi yardımlarını hızlandırır. Çünkü Çukurova’nın büyük oynaması, büyük düşünmesi lazım ama küçük ürünler mozaiği yaratması lazım.”
“BURASI PARA KAZANARAK BÜTÜN BÖLGEYİ ŞAHA KALDIRACAK BİR YER”
Bugünkü dünyada artık lüks oteller döneminin bittiğinin altını çizen Baraner, Türkiye’nin yeni bir tahsis modeline geçmesi, bir kişiye 150 dönüm vermek yerine, işletmecilere 2-3 dönüm vererek, butik otel dönemine geçmesi gerektiğini kaydetti. İleride bilinen anlamda otelciliğin biteceğini de dile getiren Baraner, Mersin için ikinci önerisinin de 10-15 tane büyük, lüks otel yerine Mersin bir ucundan diğerine butik yapması olduğunu söyledi. Mersin’in tarihi zenginliğinin dünyanın birçok noktasında olmadığına da işaret eden Baraner, en iyi kahvaltısı, en iyi yemeği, doğası, insan ve kültürü zenginliğiyle Mersin’in dünya ile diyalogunu artırması gerektiğini kaydetti. Baraner, “Her şeyiyle Çukurova bölgesi çok güçlü, çok güzel bir yer. Bunu sizin de hissetmeniz lazım. Onun için EXPO’ya aday olun. İç piyasayı da küçümsemeyin. Dünyada artık tatil kavramı kabuk değiştiriyor. İnsanlar artık betondan kaçıp 3-4 gün farklı şekillerde tatil yapıyor. Lüks otel odasının zamanı geçiyor ve Mersin için uygun değil bundan sonra. Buna oynayamazsınız. Mersin’i butikleştirmeye çalışın. Bunun altyapısını bugünden kurun. Dünya çürük markalarla dolu, artık büyük, lüks oteller bitti. İşiniz kolay değil ama burada çok büyük bir turizm potansiyeli var. Burası para kazanarak bütün bölgeyi şaha kaldıracak bir yer” dedi.