Partisinin Nevşehir’deki il kongresine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ülkeyi yönetmek için 4 yıl isteyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na, milletin 4 dakika bile ülkeyi emanet etmeyeceğini söyledi.
Damat İbrahim Paşa Spor Salonu’nda yapılan tek adayın bulunduğu İl Kongresine Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel ve milletvekilleri katıldı.
Başbakan Davutoğlu, Nevşehir İl Gençlik Kolları’nın yazıp seslendirdiği ve dana önce ders verdiği görüntülerin de bulunduğu videoyu izlerken duygulandı. Videonun sonunda Başbakan Davutoğlu, seslendirmeyi yapan Emine Şimşek ile görüştü.
Başbakan Davutoğlu, “Biraz önce Emine kızımızın o güzel seslenişiyle artık her yer derstir. Her yerde ben de öğrencilerimle birlikteyim” dedi.
Başbakan Davutoğlu, “Her nesil bir diğerine emanettir. Arzu ettiğimiz tablo bu. Biz hiçbir zorluk karşısında, Rabbimizi ve milletimizi arkamızda gördükçe eğilmedik ve eğilmeyeceğiz” diyerek şu şekilde konuştu:
“Bir çok karanlık kabus senaryoları çizenler oldu. Geziydi, 17 Aralık’tı bu tür senaryolardan Ak Parti kadroları bunların içinden çıktı kendi bütünlüğünü koruduğu gibi milletin bütünlüğünü de korudu. Bizim için Türkiye’nin her bir köşesi aziz. 20’yi aşkın vilayeti ziyaret ettim Başbakan olduktan sonra. Bizim gibi devlet idare etmiyorlar, yurt dışı temaslar yapmıyorlar. Son 3 ayda Kılıçdaroğlu’nu Bahçeli’yi halkla buluşarak gördünüz mü? Türkiye’nin her köşesine gidebildiler mi? Siyaset onlar için Ankara’da, partilerinin etkin olduğu yerde yapılır. Bizim için ise halkımızın olduğu her yerde yapılır.
Görevlerini aşk ile yapanlar sendelemez ve tökezlemezler. Meclis’te Abuzer’den bahsediyor Kılıçdaroğlu ama o dönemler için ortaçağ karanlığı diyordu. Biz aydınlık çağlardan aydınlık geleceğe gidiyoruz. Daha babalarının yazdığı mektupları okuyamayanlar Osmanlıcaya tepki gösteriyorlar. Burada da gençlerimiz beni Osmanlıca ile karşılıyorlar. Bizim tarihimizde ayrımcılık yok.
Bunların tarihle problemi var, çünkü kendi kimlikleri ile problemleri var. Türkiye Cumhuriyeti Selçuklu-Osmanlı çizgisinde istiklali ile, bütün kadim geleneğine sahip çıkan devletimiz dünyanın her yerinde mazlumlara sahip çıkmaya devam edecek.
Öylesine imtihan içinde geçen günler yaşıyoruz ki, geçen gün mecliste bir tartışma çıktı. Onlara Mısır yönetimini desteklediniz dediğimde sinir uçları olduğu için, yaraları olduğu için ayağa kalktılar. Zannettiler ki sözümüzden tereddüt edeceğiz. Biz ayağa kalktığımız zaman herkes selam durur. Bakınız, Kılıçdaroğlu’na sorma vakti, madem darbeci değilsiniz 27 mayıs yanlıştı, yüreğiniz yetiyorsa Adnan Menderes’i idam eden cuntacılara karşıyız deyin. Neden kendi geçmişinizle yüzleşemiyorsunuz. 27 Mayıs Türk demokrasisine vurulan bir hançerdir deyin ben de alkışlayacağım. Ama diyemiyorsanız sesinizi çıkarmayacaksınız. 27 Mayıs Türk demokrasisine vurulan bir darbedir demedikçe biz de size darbeci diyeceğiz.
12 Mart’ın hemen sonrasında kurulan hükümetlerde CHP vardı. 28 Şubat’ta post modern darbede CHP’den darbeye karşı tek bir ses duydunuz mu? Post modern darbede başörtülü kardeşlerimizin ikna odalarına götürüldüğünde Nurserter de vardı. Kendi milletvekilleriniz ile yüzleşin, “Yaptığınız yanlıştı ve özür dileyin” diyin biz de darbeci demeyelim. Kendi geçmişinizle yüzleşin.
Kılıçdaroğlu o dönemler bizi ilgilendirmez diyebilir. 27 Nisan e muhtırası verildiğinde Sayın Başbakanımız o zaman dimdik ilk defa Türk siyasi tarihinde dimdik durduğunda, bir CHP Genel Başkan Yardımcısı ‘Genl Kurmayın tespitleri bizim tespitlerimizden farklı değil altına imzamızı atarız’ demişti. 27 Nisan’da CHP yöneticileri dolaylı darbe tekrar olur mu? AK Parti kapatılırse bize iktidar kapısı açılır mı diye beklediler. Hiç ümitlenmeyin Kılıçdaroğlu kimi yanınıza alırsanız alın bu millet size iktidar yüzü göstermeyecek.
17-25 aralık kumpasları olmuş, Gezi olaylarının öncesinde bir cHP millet vekili, ‘Eskiden ihtilaller olurdu şimdi o komutanları da tavsiye ettiler. ,kurtuluş yolu da kalmadı’ diyor. Eğer biz dönüp siz de darbecisiniz dediğimizde Mısır’ı kast etmiştik. Yaralarından gocundular. Ayağa kalktılar. Siz ne kadar ayağa kalkarsanız kalkın. Milletin gösterdiği milli iradeye saygı göstermezseniz sizi yerinize oturturuz.
28 Şubat’a 27 Mayıs’a her türlü darbe girişimine karşıyız deyin yoksa darbeci ünvanından kurtulamazsınız.
Kılıçdaroğlu kendi milletvekillerinin söylediğini takip edemiyor olabilir. Kendi milletvekili ile ilgili bilgisi kendisine soru soran muhabir kadar. Cumhurbaşkanımız ona Genel Müdür diyordu ama benim notum daha kıttır onu bile diyemeceğim. Kılıçdaroğlu daha sonra özellikle kendi döneminde imtihansız kimsenin alınmadığı iddiasında bulundu.
14 Temmuz 1998 kemal Kılıçdaroğlu SSK Genel Müdürü, Sınava ihtiyaç olmadan 90’lı yıllarda herkes iş ararken sınavsız şekilde alınan elemanlar var. Bizi iktidarlarımızı kimse özellikle bu konularda ilzam edici ithamlarda bulunamaz. Kılıçdaroğlu’nun genel müdürken yapılan bu uygulamalarda onlarca yakını, il başkanlığı yapanlar için davetiye usulü ile verilen ihalelerin belgeleri elimizde. Sayın Kılıçdaroğlu biz 12 yıl da IMF önünde eğilmekten kurtaran küresel bir ekonomi haline getirdik. Siz ise karda aldığınız SSK’yı trilyonlarca dolar borçla devrettiniz.
Kılıçdaroğlu 4 yıl istiyor. Neden biliyor musunuz AK Parti dönemlerinde hazine doldu. Ekonomi bereketlendi. Rezervlerimiz rekor düzeyde. Gelecek rezervleri harcayacak alıp şapkasını gidecek. Yok öyle yağma. Değil 4 yıl 4 dakika bile bu memleket size ülkeyi emanet etmez".