Başbakan Davutoğlu’ndan İşadamlarina Çağri

Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı “İnovasyon Haftası” etkinliğinde işadamlarına çağrıda bulunarak, üniversitelerin temel bilim alanlarına da katkıda bulunmalarını, burslar vermelerini istedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İnovasyon Haftası” etkinliği başladı. Programa Başbakan Davutoğlu’nun yanı sıra Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve çok sayıda kişi katıldı.
Toplantıda konuşan Davutoğlu, Hepinizi bir inovasyona davet ediyorum. İnovasyon güzel bir kelime. İngilizce olarak kullanıldığında da evrensel karşılığı olan bir kelime ama bu kelimenin de güzel Türkçemizdeki karşılığını inove etmemiz gerekiyor. Yani bir Türkçe karşılığı bularak, Türkçe karşılıkla anmamız lazım. Ar-Ge gibi bir karşılık, uygulamalı yenilik ya da uygulamalı buluş şeklinde Türkçemizde inovasyonun karşılığını bulup, onu kullanmak lazım” dedi.
Davutoğlu, inovasyonla ilgili 5 farklı aşama olduğunu belirterek, “Birinci aşaması tasavvur ya da hayal aşaması, ikinci fikir ya da tez aşaması, üçüncü aşama uygulama ya da teknoloji aşaması, dördüncü aşama ise ticarileşme ya da pazarda karşılık bulma aşaması ve beşincisi rekabet aşaması. Bütün bu aşamaları hakkıyla geçmemiş hiçbir yeni düşünce inovasyon alanında gerçek bir yenilik ortaya koyamaz. Bütün bunlar yerleşik ve statüko oluşturmuş bir düşünce biçiminin ya da bilim anlayışının değişimiyle irtibatlıdır” diye konuştu.
Eğitimi sadece malumat yığını olarak gören bir zihin ya da bir malumatın aktarım alanı olarak gören birisi için inovasyonun orada bittiğini belirten Davutoğlu, “Çünkü var olan bilgiyi aktarır. Yeni bir bilgi üretebilmek için önce düşünce yöntemi itibariyle mutlaka iki şeye sahip olmak lazım; temel bilimlere ve kurgusal bir zihne” şeklinde konuştu.
“İNOVASYONDA SIÇRAMA YAPACAKSAK TEMEL BİLİM ALANLARINDA YENİLENMEYE İHTİYACIMIZ VAR”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Matematik, Fizik, Kimya ve Biyolojik gibi alanlarda gelişmemiş bir ülkenin, teknolojide yenilikçi olamayacağını vurguladı. Üniversitelere çağrıda bulunan Davutoğlu, “İnovasyonda eğer gerçek bir sıçrama yapacaksak mutlaka temel bilim alanlarında ciddi bir yenilenmeye ihtiyacımız var. Maalesef üniversitelerimizde temel bilim alanları istediğimiz düzeyde değil. Uluslararası akademik katkı anlamında temel bilimlerde yeterli katkıda bulunuyor durumda değiliz. Genç zihinlerin, bilim adamlarının temel bilimlerden bir inovatif düşünceye geçiş için mutlaka kurgu tasavvur etme kabiliyetine sahip olması lazım” dedi.
İşadamlarına da çağrıda bulunan Başbakan Davutoğlu, “Lütfen sadece teknoparklara yönelik değil, üniversitelerimizin temel bilim alanlarına katkıda bulunun, burslar verin, laboratuvar gelişimine katkıda bulunun. Çünkü bulunulmaması halinde öğrencilerimiz için eğitim demek sadece pratik meslek sahibi olacakları bir alan demek. Onun için tasavvur ve yeni fikir üretme aşamasında eğitim sistemimizi gözden geçirmeye ihtiyacımız var. Bu hükümet olarak bizim sorumluluğumuz ama aynı zamanda iş dünyamızın da buna gerekli katkıda bulunabilmesi lazım” dedi.
Davutoğlu, Türkiye’de 2002 yılında sadece 2 tane teknopark varken, bu sayının şu anda 41’i aktif, 59 teknopark olduğunu ifade ederek, “2002 yılında sadece 3.3 milyar dolar Ar-Ge yatırımı vardı, şimdi 13 milyar. Yeter mi? Yetmez. Oran itibariyle 0.55’ti biz geldiğimizde, şimdi 0.95. Hedefimiz en kısa zamanda yüzde 3’e ulaşmak. 2002’de Ar-ge’lerde çalışan toplam bilim adamı ve uzman sayımız 29 bindi, şu anda 105 bin. Bunlar yeterli değil Daha ileri aşamaya geçmek için, sektörel dönüşüm programlarında ilan ettiğimiz AR-Ge odaklı çalışmalara teşvik vermeye devam edeceğiz. AR-Ge’ye dayanan her türlü projeyi de en önce teşvik alanları içinde gözeteceğiz” ifadelerini kullandı.
İnovasyonun günlük hayata girişiyle birlikte her bir yeniliğin insanların günlük hayatını değiştirdiğini belirten Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı döneminden örnekler vererek, “Uzun kriptolar, saatlerce beklenilen telefonlar. Bir krizin çözümü için bazen bir günde 20 Dışişleri Bakanı ile görüştüğümü hatırlıyorum. Eğer olmamış olsaydı diplomasi muhtemelen 20 görüşmeyi 5 günde, 6 günde yapmak durumunda kalırdım ve muhtemelen o kriz büyür ve çözülemez hale gelirdi ya da yeni bir kriz başlardı” dedi.
“CİDDİ SIÇRAMA YAPMAMIZ LAZIM”
Davutoğlu, yeni fikir ve inovasyonu ticarileştirme konusunda, patent, markalaşma konusunda bazı zorluklar olduğunu belirterek, “Bunu istediğimiz ölçüde başaramıyoruz. Burada ciddi sıçrama yapmamız lazım. Ama teknoloji kullanımına veya teknoloji intibakta olağanüstü kabiliyetli ve olağanüstü istekliyiz. Çok kısa sürede teknolojiye intibak ediyoruz. O sebeple dışarda üretilen bir teknolojinin ticarileşmesi sebebiyle içeride hemen yaygın alan buluyor. Bizim ithalatımızda yüksek ürünlerin payı, ihracatımızdaki paydan çok yüksek. İleri teknoloji ürünlerin bizim ithalatımızdaki payı yüzde 14.4, ihracatımızdaki payı ise sadece yüzde 3.7. Bu şunu gösteriyor; biz teknoloji alıyoruz ama aynı hızda teknoloji üretip başkalarının hayatlarına girebilecek etkinliğe sahip değiliz. Bunun değişmesi lazım. Yüksek teknolojili ürünlerin ithalatımızdaki payının, ihracatımızdaki payının neredeyse 5 misli olduğu bir durumda siz inovasyon ülkesine dönüşememişsiniz demektir. Yapılması gereken ticarileşme, markalaşma, patent hakları, fikri mülkiyet hakları da dahil olmak üzere çok ciddi bir yeni paradigmatik değişim yaşamak durumundayız” dedi.

Haberleri