Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, "Sert faiz indirimi yaparsak, vatandaş dövize yönelir" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen ‘Para Politikaları’ konulu konferansa katıldı.
Faiz indirimine yönelik konuşan Başçı, “Sert bir faiz indirimi yapsak vatandaş TL yerine dövize döner ve sert ve arzu edilmeyen etki yapabilir. Faiz oranları yeniden yüzde 4,5’e inseydi, kurda yükseliş olurdu, yine Ocak’taki durumu yaşardık. İki kere iki dört. Bu kesin. Enflasyon beklentileri kontrol altına alındı, risk primlerinden düşüş oldu, o yüzden indirim yapabildik. Kredi büyümeleri istediğimiz şekilde gerçekleşti. O yüzden de indirim yapabildik. Dikkatli olmamız gerekiyor, geri adım attıracak kararlar alınmaması gerekiyor” dedi.
Türkiye’nin dünya ihracatı içindeki payının arttığına dikkat çeken TCMB Başkanı Başçı, “Net ihracat büyümeye ve dengelenmeye olumlu katkı yapıyor. Gıda fiyatlarındaki geçici hareketlerin etkisini kaybetmesinden sonra enflasyonun düşmeye başlaması bekleniyor. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecek. Merkez Bankası reeskont kredileri yoluyla ihracata destek sağlıyor” diye konuştu.
Dış ticaret açığında iyileşme trendi olduğunu ve kademeli olarak ticaret markasının daraldığını söyleyen Başçı, her türlü dış jeopolitik riske rağmen Türkiye’nin ihracat odaklı bir büyüme sürecine başladığını vurguladı.
Enflasyonda iyileşme yaşanana kadar para politikasında sıkı duruşun süreceğine işaret eden Başçı, gıda fiyatlarındaki geçici hareketlerin bitmesinden sonra enflasyonun düşeceğini söyledi. Türkiye’nin dünya ihracatı içindeki payının giderek arttığını ve zorlu küresel koşullara rağmen ihracatın artmaya devam ettiğini belirten Başçı, “Dış ticaret açığında kademeli bir iyileşme trendi oldu. Türkiye’de ihracat odaklı bir büyüme süreci başladı. 2014 yılının iyi haberi bu oldu” şeklinde konuştu.
Gelişmiş ülkelerde çıktı açığının hala çok yüksek düzeyde olduğunu aktaran TCMB Başkanı Başçı, dünyada yavaş hızla büyüme dönemine girildiğini ve Avrupa’da deflasyon korkusunun giderek arttığını kaydetti. Başçı, ayrıca İskoçya’da yapılacak olan bağımsızlık referandumu nedeniyle G7 ülkelerinin kurlarında oynaklığın artmasına da değinerek, finans piyasaları açısından yurt dışındaki gelişmeleri yakından izlediklerini belirtti.
Büyüme rakamlarına da dikkat çeken Başçı, 2’inci çeyrek büyümesine kuraklık nedeniyle tarımın negatif etkisinin olduğunu ifade etti. Bu yüzden 2’inci çeyrekte büyüme hızında bir miktar düşüş gördüklerini açıklayan Başçı, “Bunda tüketim harcamalarının artmasını istememiz ve dış talep etkili oldu” dedi.
Son çeyreğe doğru büyüme hızının toparlanmasını beklediklerine dikkat çeken Başçı, Türkiye’de istihdamın 2009 yılından itibaren çok hızlı arttığını belirterek, “İşgücüne katılım arttığı için istihdamdaki iyileşme işsizliğe yansımıyor” şeklinde konuştu.
Başçı, ikinci çeyrek büyümesinde kuraklıktan kaynaklanan sebeplerle tarımın negatif etkisi olduğunu ifade ederek, net ihracatın ise olumlu katkıda bulunduğunu ve mevcut koşullara göre ikinci çeyrek büyümesinin iyi sayılabileceğini anlattı. Son çeyreğe doğru büyüme hızının toparlanmasını beklediklerini açıklayan Başçı, “Elimizde her türlü politika aracımız var, gerekirse karar alabiliriz” dedi.
Türkiye’nin işgücüne katılma oranının giderek iyileştiğini ve yüzde 50’nin aşıldığını söyleyen Başçı, bunun sonucunda işsizliğin de düşük seyrettiğini ifade etti. Başçı, şöyle konuştu: “Bankaların borçlarını döndürmek konusunda bir sorunları yok, vade uzatma çabası var, iyi maliyetle borçlanmaya devam ediyorlar.”
Dış denge konusunda tasarrufların yüzde 12’lere kadar düştüğünü ifade eden Başçı, bu oranın çok düşük kaldığını belirterek, “Tasarruf oranları tarihi en düşük seviyesinde, bunu artırmak için çaba göstermeliyiz, bu cari açığın ilacı. Türkiye’nin 10. Kalkınma Planı’nda 2018’te tasarruf oranını yüzde 19’a yükseltmek hedefleniyor” ifadelerini kullandı.
Başçı, mevduat artışını destekleyici önlemler üzerindeki çalışmalarını ilerlettiklerini belirterek, şunları söyledi: “Enflasyonun bir miktar üzerinde faiz verilmesi gerekiyor ki, mevduat artsın. Hane halkı için geliriyle orantılı borçlanma ve taksitlendirme hedefliyoruz. Türkiye’nin makro dengeleriyle uyumlu kredi büyüme oranı yüzde 15 oldu”
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, kuruş kullanımı konusunda bilinçlendirme çalışması yapacaklarını söyleyerek, “Tüketici kredileri yüzde 15’e yakın makul seviyelerde büyüyor, ticari krediler ise yüzde 20 civarında büyüyor” diye konuştu.
Döviz kurları konusuna da değinen Başçı, döviz kurundan kaynaklanan çok sert fiyat hareketlerini kontrol altına aldıklarını ve gerekirse bunu tekrar yapmaya hazır olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Sert bir faiz indirimi yapsak vatandaş TL yerine dövize döner ve sert ve arzu edilmeyen etki yapabilir. Enflasyona bir numaralı etkinin döviz kurundan, iki numaralı etkinin beklentiden, ardından talep ve maliyet kanalından geliyor” dedi.
Başçı, şöyle devam etti: “Jeopolitik riskler nedeniyle kurda yakın zamanda biraz tedirginlik oldu ancak bunun geçici olacağını düşünüyoruz. Şu anda her ay 1 milyar doların üzerinde rezerv biriktiriyoruz, bu da Türkiye’nin risk primini aşağı çeken faktörlerden biri. İhracat için Avrupa önemli. Bu yüzden ihracatımız için önemli olan kurlar değil, Avrupa ekonomilerinin toparlanmasıdır”
MB Başkanı Başçı, “Jeopolitik riskler nedeniyle kurda yakın zamanda biraz tedirginlik oldu ancak bunun geçici olacağını düşünüyoruz. Şu anda her ay 1 milyar doların üzerinde rezerv biriktiriyoruz, bu da Türkiye’nin risk primini aşağı çeken faktörlerden biri” şeklinde konuştu.
Bankaların Merkez Bankası’nda tuttuğu zorunlu karşılılıklarla ilgili de önemli açıklamalarda bulunan Başçı, “Zorunlu Karşılıklara telafi faizi aracımızı kullanabiliriz. Zorunlu Karşılıklara telafi faizi şu anda ödemiyoruz kademeli adımlarla bunu yapabileceğimizin sinyalini vermiştik, bu çalışmamızı Kasım’da netleştirebiliriz” dedi.
Enflasyonla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Başçı, gıda enflasyonunda bu ay bir miktar yumuşamanın olduğunu belirterek, “Gıda enflasyonu varsayımı yüzde 9, en son gerçekleşme yüzde 14’ün üzerinde. Bu aşağı gelirse enflasyon da aşağı gelebilir ama yılsonuna kadar bu ihtimal düşük, gelecek sene görebiliriz” dedi.
Başçı, “Enflasyonu yüzde 5’e indirebileceğimizi göstermemiz lazım, bu yönde bir irade var. Kamuoyunu buna inandırmamız lazım, herkesi inandırmamız lazım. Enflasyon beklentileri azaldıkça faizler düşecektir” diye konuştu.
Cari açık konusu hakkında da bilgiler veren Başçı, “Bugün açıklanan cari açık verisi iyileşmenin devam ettiğine işaret ediyor” dedi.
Başçı, sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.