Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, Çukurova Bölgesel Havaalanı inşaatının başlar başlamaz durmasının domino taşı gibi birçok yatırıma zarar verdiğini ve gelecek yatırımların durmasına neden olduğunu öne sürdü. Havaalanı inşaat ihalesini alan ve belli bir tarihte bitirmeye söz vermesine rağmen sorumluluğunu yerine getirmeyen havaalanı inşaat firmasının ihalesinin iptal edilmesi gerektiğini belirten Aşut, "Yeni bir ihale ile yeni bir firmaya bu iş verilmelidir” dedi.
MTSO Başkanı Aşut, yazılı bir açıklama yaparak, MTSO olarak İspanya’nın Barselona kentinde 26-28 Kasım 2014 tarihleri arasında düzenlenen Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (ASCAME) Akdeniz 8. Ekonomi Liderleri Haftası ile ilgili bilgi verdi. Aşut, toplantının zengin içeriği ile eko turizmden yeşil turizme, alternatif enerjilerden eğitime, serbest ve özel ekonomi bölgelerinden girişimciliğe kadar çok çeşitli konularda Akdeniz’in ekonomik gelişimi ve entegrasyonunu hedefleyen bir çalışmaya ev sahipliği yaptığını bildirdi. MTSO’nun, ASCAME Sanayi Komisyonu Başkanlığının ardından ASCAME Lojistik Komisyonu Başkanı olduğunu anımsatan, “Görevimiz süresince önemli katkılarda bulunduk ve Odamızın önerisi ile Akdeniz Özel ve Serbest Bölgeler Ağı kurulması çalışmalarına başlandı. Bu konuda çalışmalarımız sonucu ASCAME Yönetim Kurulu 8. Ekonomi Liderleri Haftası programında serbest ve özel ekonomi bölgelerine ayrı bir oturum düzenledi” ifadelerini kullandı.
Moderatörlüğünü Dünya Serbest Bölgeler Federasyonu Başkanı Joan Torrents’in yaptığı oturumda ASCAME Lojistik Komisyonu Başkanı olarak bir açılış konuşması yaptığını belirten Aşut, Mersin iş dünyasının artan bir şekilde uluslararası oluşumlarda yer almasının Mersin adına önemli bir vizyon olduğunun altını çizdi. Buralarda 22 Akdeniz ülkesinin bakanları, resmi kurum ve STK’ları ile iş insanları olarak bir araya geldiklerini vurgulayan Aşut, şunları kaydetti: “Bunlar para ile elde edilemeyecek kazanımlardır. Akdeniz Özel ve Serbest Ekonomi Bölgeleri oturumunda ilk toplantı doğrudan yabancı yatırımlara ayrıldı. Birleşmiş Milletler Endüstriyel Gelişme Ajansı temsilcisi Jeaan Claude Plana önemli bir sunum yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı da sunum yapanlar arasındaydı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odamızın Ekonomi Bakanlığı ile birlikte yaptığı etkin lobi çalışması özel sektör ve kamu iş birliğinin uluslararası alanda güzel bir örneği oldu.”
“MEDI TOUR 2016 MERSİN’DE DÜZENLENECEK”
Etkinlikte düzenlenen diğer bir oturumun da Akdeniz havzasının en büyük turizm forumu olan ASCAME MEDI TOUR Forumu olduğuna işaret eden Aşut, 2014 yılında Beyrut’un düzenleyemediği MEDI TOUR 2014’ün, 2016 yılı için onlarca kent talip olmasına rağmen, MTSO ve Mersin Turizm Platformu’nun iş birliği ile yürüttüğü etkin lobi ve profesyonel bir çalışmanın sonunda MEDI TOUR 2016’nın Mersin’de düzenlenmesine karar verildiğini kaydetti. Bu organizasyonun Mersin için oldukça önemli fırsatlardan biri olacağının altını çizen Aşut, sözlerine şöyle devam etti: “Mersin’in son yıllarda kruvaziyer turizm alanında gösterdiği çaba ve başarı, çevresindeki savaş atmosferine rağmen gelen kruvaziyer gemiler, Mersin adının kruvaziyer liman olarak destinasyon ilan edilmesi, katıldığımız fuarlar, tüm bu çalışmalar bu başarının temeli olmuştur. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Özellikle Mersin turizminin sesi olan Mersin Turizm Platformu’nun planlı çalışmaları, paydaşların iş birliği, kamu ve yerel yönetimin desteği bu çalışmaların payandaları olmuştur.”
“İHALE İPTAL EDİLMELİ, YENİ İHALE AÇILMALI”
Bütün bu çabalarına rağmen Mersin’deki önemli turizm yatırımlarının durmasını da eleştiren Aşut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Turizmde kendi dinamikleri ile çabalayan Mersin için hayati bir proje olan Tarsus-Kazanlı Turizm Bölgesi’nde firmalara yapılan tahsisler iptali geç kalmış bir karar olarak gündeme geldi. Kaybolan yedi yıl var. Tutulmayan sözler var. Yatırımcılar başka yerlerdeki yatırımlarını tamamlarken, Mersin’e bir çivi çakmamış ve Mersin’i oyalamışlardır. Bu konuda onlarında beklentileri olması doğaldır. Ancak, bu nedenler bir mazeret kabul edilemez. En temel nedenlerden birisi Çukurova Uluslararası Bölgesel Havalimanı’nın inşaatının yarım kalmasıdır. Havaalanı inşaatının başlar başlamaz durması domino taşı gibi birçok yatırıma zarar vermekte ve gelecek yatırımların durmasına neden olmaktadır. Bu anlamda, nasıl ki sorumluluğunu yerine getirmeyen Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi yatırımcılarının tahsis ihaleleri iptal edildiyse, aynı şekilde havaalanı inşaat ihalesini alan ve belli bir tarihte bitirmeye söz vermesine rağmen sorumluluğunu yerine getirmeyen havaalanı inşaat firmasının da ihalesi iptal edilmeli ve yeni bir ihale ile yeni bir firmaya bu iş verilmelidir.”
"GECİKEN MERSİN’İN DEĞİL TÜRKİYE’NİN PROJELERİ"
Havaalanının Mersin ve bölgesi için sanayiden tarıma, gıdadan turizme tüm sektörlerde büyük bir dönüşüme neden olacak bir yatırım olduğuna dikkat çeken Aşut, sözlerine şöyle devam etti:
“Geciken sadece Mersin’in değil, Türkiye’nin projeleridir. Kaybolan sadece Mersin’in değil, Türkiye’nin zenginliğidir. Eğer bu havaalanı zamanında bitseydi bugün Mersin kesme çiçekten dış mekan süs bitkilerine kadar bölgenin Hollandası olma yolunda büyük bir adım atmış ve yeni bir katma değer zinciri oluşturmuştu. Her şeye rağmen bu yeni sektör çalışmaya devam ediyor, kümeleniyor, ihracat yapıyor. Eğer bu havaalanı zamanında bitseydi muhtemelen otel yatırımları da ona paralel devam edecekti. MEDI TOUR gibi dünyanın en büyük turizm forumundan birisi olan böylesi önemli bir etkinliği Mersin’e kazandıran bir Oda olarak havaalanı olmayan bir turizm kenti olmanın mantığını dünyaya anlatmakta zorluk çekiyoruz. Eğer bu havaalanı zamanında bitseydi, Mersin’in tarımda en katma değerli ürünleri olan taze sebze ve meyve ihracatı kat ve kat artacak, gidemediğimiz pazarlara birkaç saatte ulaşacaktık. Çiftçi kazanacaktı, aracı kazanacaktı, ülkemiz kazanacaktı.”
Sorun ne olursa olsun hiç kimseye küsme lüksleri ve böyle bir anlayışları olmadığını da dile getiren Aşut, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mersin olarak taleplerimizi doğru bir şekilde anlatmaya devam edeceğiz. Pes etmek yok, birlik ve beraberlik içinde, her kafadan çıkan ilgisiz seslerin oluşturduğu kakafoniyi iyi yöneterek herkesin dinleyeceği bir senfoniye çevireceğiz. Çünkü tek yumruk olmayan Mersin’i hiç kimse dinlemez.”