Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, "Polis Akademisi kapanmıyor. Yanlış anlaşılma var. Polis Koleji kapanıyor ama Polis Akademisi’nin sadece bir birimi dönüştürülüyor. Böyle kapalı bir yapının ’paralel yapı’ gibi küçük grupların eline düşme riski var. Daha geniş çaplı ve toplumun her kesimine açılması gerekiyordu" dedi.
6. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu Antalya’da devam ediyor. Sempozyumda konuşan Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, "Polis Akademisi kapanmıyor. Yanlış anlaşılma var. Polis Koleji kapanıyor ama Polis Akademisi’nin sadece bir birimi dönüştürülüyor. Güvenlik birimleri fakültesi, polis amirleri eğitim merkezine dönüştürülüyor. Polis Akademisi 5 birimden oluşuyor. Bu dönüşen birim sadece birisi. Polis meslek eğitim merkezleri vardı bunlar da eğitim daireye bağlıydı. Bunlar da akademinin bünyesine alınıyor. Yani Polis Akademisi kapanmıyor aksine büyüyüp gelişiyor. Polis meslek yüksekokulları eğitimlerine devam ediyor. Polis amiri eğitimi konusunda da güvenlik birimleri fakültesi yapıyordu. Bunun artık işlerlik kazanmadığını gördük. Batıdaki modellerine bakıldığında polis amiri yetiştirmek için 14 yaşında alıp 22 yaşında polis amiri yetiştirilemeyeceğini gördük. 14 yaşında güvenlik gibi ciddi bir meslek seçilemez. Bu nedenle ağırlıklı olarak üniversite mezunu almaya yöneldik. KPSS puanıyla alacağız ve 1 yıllık eğitimin ardından komiser yardımcısı olarak yetiştireceğiz" diye konuştu.
"BÖYLE KAPALI BİR YAPININ ’PARALEL YAPI’ GİBİ KÜÇÜK GRUPLARIN ELİNE DÜŞME RİSKİ VAR"
Bu düzenlemenin ’paralel yapı’ya ilişkin olmadığını, Batılı ülkeleri rol modeli olarak aldıklarını söyleyen Prof.Dr. Çolak, şunları kaydetti:
"Çok net söyleyebilirim ki ’paralel yapı’yla ilgili bir düzenleme değil. Polis eğitiminin sivil bir iş olduğunu düşünüyoruz. Batıya baktığımız zaman polis memur ve amiri en az lise, ön lisans ve lisans mezunu olduklarını gördük. Biz artık bu modele doğru geçiyoruz. Bir polis memuru yetiştirmek için 8 yıl yatılı eğitim verip çocukları toplumdan kopararak bir eğitim modelinin çağdaş ülkelerde olmadığını gördük. Yaptığımız işin felsefesi bu. Daha demokratik bir rejimde sivil değerleri içselleştirmiş polis memur ve amirleri yetiştirmek. Şu an yürürlükte olan polis eğitimi kapalı devre, daha fazla bürokratik zihniyeti ön plana çıkaran, daha devleti merkeze alan, daha militarist bir perspektifle polis amiri ve memuru yetiştiriyor. Böyle kapalı bir yapının ’paralel yapı’ gibi küçük grupların eline düşme riski var. Daha geniş çaplı ve toplumun her kesimine açılması gerekiyordu. Polis Akademisi Türkiye’de bir tane başka akademi yok o nedenle böyle bir yapıda toplumun her kesiminden renklerin olması gerekiyordu. Demode eğitim sisteminin değişmesi gerekiyordu."