İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İmar Kanunu’nda yapılacak değişikliğin hem kamu vicdanını rahatlatacağını, hem de yerel yönetimlere ciddi kaynak oluşturacağını söyledi. Başbakan Davutoğlu’nun “İstanbul’a özel yasa hazırlanabilir’’ şeklindeki açıklamalarına da değinen Topbaş, “İstanbul için bu yasa dar gelmekte ve yetersiz kalmakta” dedi.
Başkan Kadir Topbaş, CNR EXPO’da katıldığı “28’nci Anne Bebek Çocuk Fuarı”nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmar Kanunu’nda yapılacak değişikliğin sorulması üzerine konuşan Topbaş, “Sayın Başbakanımızın açıklamalarında, bizimde üzerinde bir mimar olarak durduğumuz konulardan bahsetti. Bu açıklamalar sadece İstanbul’u kapsayan değil tüm Türkiye’yi kapsayan plan süreçleri ile ilgili bazı noktalara temas etti. Bizim arzu ettiğimiz bir anayasa niteliğinde olması gereken bir plan. Başbakanımızın açıkladığı gelinen son nokta da imar rantlarının artık kişilere göre bir rant alanı oluşturmak yerine, kamuya rant sağlayacak. Plan bütüncüllüğü içerisinde getirilen değerlemelerde, bir rant varsa bununda kamuya aktarılmasını talep ettik. Atılacak bu adım kamu vicdanını rahatlatacaktır bunun üzerinde durmalıyız” dedi.
Bir gazetecinin, “Yapılacak olan bu değişiklik Fikirtepe ve Tarlabaşı gibi kentsel dönüşümü devam eden yerleri nasıl etkileyecek?” şeklindeki sorusu üzerine ise Topbaş şunları söyledi: “Münferit parsellerde, parsel bazına bir değerlenme yerine genel ve bütüncül bakılacak. O bölgenin etkileşimini, altyapısını ve geleceğini düşünerek bir düzenleme yapmak gerekiyor. Getirilecek yeni yerleşim mantığının, kentsel dönüşümün kentin diğer noktalarını rahatsız etmemesi gerekir. Bugüne kadar yapılan planlar var. Bu planlar devam ediyor ama bundan sonra yapılacak olan süreçte rahatsız edecek olan adımlar atılmayacak. İstanbul ölçeğinde her tarafta yüksek yapılar olmaması lazım. Yüksek yapı yapılacak yerlerin belirlenip, orada bu yüksek yapı yapmak isteyenlerinde elde edilen rantı yerel yönetim ile paylaşarak yüksek yapıların yapılabileceği bölgeyi belirlememiz gerektiğini her daim söylüyorum. Yapı dokusunu bozan yapıların yükselmesi yerine böyle bir düzenleme. Bu düzenleme hem kamu vicdanını rahatlatacak hem de yerel yönetimlere ciddi kaynak oluşturacak.”
“BU YASA İSTANBUL’A DAR GELİYOR”
Başkan Kadir Topbaş, Başbakan Davutoğlu’nun “İstanbul’a özel yasa hazırlanabilir’’ şeklindeki açıklamalarını da değerlendirdi. Türkiye’deki 30 büyükşehrin yasasının aynı olduğunu kaydeden Topbaş, İstanbul için bu yasanın dar geldiğini ve yetersiz kaldığını söyledi. “İstanbul bazı beklentilerini dile getirdiğinde diğer büyükşehirler bundan rahatsız olmakta” diyen Topbaş, “Diğer büyükşehirler de İstanbul’un farklı bir yasa ile yönetilmesini arzu etmekte. Yani 15 milyon nüfusa varmış, dünyanın 127 ülkesinden büyük ekonomiye sahip bir İstanbul’un daha farklı yasal düzenlemeler ile ayrıştırılmasını talep ettik. Paris ve Londra’da nasıl yasal düzenlemeler varsa İstanbul ‘da bu düzenlemeler olmalı. İstanbul bu şehirler ile rekabet içerisinde ise yönetim tarzının daha ileride farklı bir biçimde ortaya koyması lazım. Trafiği denetleme ve kontrol etmek gibi arzu etimizi de dile getirdik. Başbakanımız bu konuya sıcak bakıyor” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL’DA BELİRLEDİĞİMİZ BAZI NOKTALARA HAVARAY YAPILACAK”
İstanbul’a yapılacak olan Havaray sistemi ile ilgili soruyu da yanıtlayan Topbaş, “Arazide yani yollar açma imkanınız yoksa istimlak bedeli çok yüksek ise ve daha kestirme yollarda gitmek gibi çözümleriniz var ise o zaman bu sistemi düşünürsünüz. Bizim İstanbul’da belirlediğimiz bazı noktalar var Havaray yapılacak. İnsanların 7 metre kadar yükseğe çıkmaları gerekiyor bu istasyonları kullanmaları için. Tabi bayağı zorlukları var bu sistemin. İstanbul’daki ulaşım hedefimiz metro ağırlıklı. Her mahalleye yarım saat yürüme mesafesi olacak şekilde metro istasyonu olsun. İnsanlarımız yer altından ulaşımını sağlasın yer üzerindeki yoğunluğa takılıp kalmasınlar ’’ dedi.
Başkan Kadir Topbaş, Fransa’daki saldırıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, “Küçülen bir dünya var, internetten çok daha küçülttü ve dünya insanlığının kaderleri birbirine bağlı. Dünyanın herhangi bir yerindeki olumsuzluk bütün dünyayı etkiliyor, ekonomik açıdan ve yaşam açısından. Bu bakımdan tüm insanlığa çağdaş olduğumuz her bireye dünyanın huzur ve barışı için katkı sunmak düşer. Depreşip, sıkıntılar çıkararak kan ve gözyaşını ortaya koyacak olumsuzluklardan kaçınmaları gerekiyor. Birileri tiraj hesabı yapabilir, birileri başka türlü hesaplar yapabilir ama doğru olan insani değerlerin ölmemesidir. Fransa’daki olayları hepimiz kınadık. Huzursuzluktan tatmin olanlar var maalesef. Üzerinde durmak, takip etmek, devamlı gündemde tutmak onun sürekliliğini sağlar. Gündemden düşürmek gerekiyor, yeni gündemler koymalıyız mutluluk, huzur ve güzellikleri yansıtan” şeklinde konuştu.