Osmangazi ilçesi Hocahasan Mahallesi Bahçe Sokak'taki apartman dairesinde 2013 yılında meydana gelen doğalgaz faciasında Çetin Mete (37), oğlu Metehan Mete (4), Çetin Mete'nin ikinci eşi Fadime Madenci (36) ve ilk evliliğinden olan kızları Gülben Şeker (14) ve İpeksu Şeker (7) hayatını kaybetmişti. Yaşanan facianın ardından babası ve kardeşini kaybeden Sinem Koçer, hukuk mücadelesi başlatmıştı. Uzun yıllar süren davada; yaşanan olayın ardından ev sahibi N.A. ve gaz firması yetkilisi A.T. hakkında “taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçlamasıyla dava açıldı. Bilirkişi, evdeki menfezlerin kapatıldığı ve doğalgaz tesisatının kimin tarafından yapıldığına dair yeterli delillerin bulunmadığı yönünde rapor vermişti. Raporu dikkate alan mahkeme, 3-15 yıl arası hapisleri istenen her iki sanığın beraatine karar vermişti.
Uzun yıllar süren davada bir sonuç alamayan; sorumluların ceza alması için işin davanın peşini bırakmayacağını ifade eden Sinem Koçer, "Babam, kardeşim ve aynı aile içinden 5 kişinin hayatını kaybettiği bir doğalgaz zehirlenmesi yaşadık. Ben babamı ve kardeşimi bu kazada kaybettim. 10 yıla yakın bir zamandır süren dava sürecinde; yetkili gaz firması son gelen Yargıtay kararıyla birlikte suçsuz bulundu. Bu durum bizi çok üzdü, ilk bilir kişi raporunda yetkili gaz firmasının kusurlu bulunduğu belgelendirilmişti. Daha sonra bilirkişi raporu değiştirilip bilirkişi raporunu düzenleyen ve değiştiren kişinin firmanın çalışanı olması; davanın bu süreçte yanlış yönlendirilmesinin bilerek ve kasten olduğunu düşünüyoruz. Babam ve kardeşimiz taşındıkları gün hayatını kaybetmişti. Biz ilk verilen bilirkişi raporunun göz önüne alınarak karar verilmesini istiyoruz. Ben bu işin peşini bırakmayacağım" dedi.