Mustafakemalpaşa ilçesindeki bir kahvehanede geçen yıl aralık ayında husumetli olan Hakan Fere ve Erdem Tura arasında çıkan tartışma, silahlı kavgaya dönüştü. Kavgaya tarafların kardeşleri de dahil oldu. Erdem Tura, Hakan Fere'nin oğlu Onur ile tartışırken, olaya marketten gelen kardeşi Arif Tümer Tura da (19) karıştı. Bu sırada Hakan Fere tabancasıyla Arif Tümer Tura'yı kafasına ateş ederek ağır yaraladı.
Fere daha sonra tabancasını Erdem Tura'ya yöneltti. Ancak silah tutukluk yaptı. Erdem Tura da tabancasıyla Hakan Fere'ye ateş etti. Cinayet suçlamasıyla cezaevinde kaldıktan sonra, 3 ay önce tahliye edilen Hakan Fere olay yerinde, Arif Tümer Tura ise kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Tura’nın Mustafakemalpaşa Roman Dernekleri Başkanı Rahmi Tura'nın oğlu olduğu belirtildi.
"Defalarca tetiği çekti, ama silah patlamadı"
Soruşturma sonunda Erdem Tura hakkında ‘Kasten adam öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Tura’nın yargılanmasına Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada tutuklu sanık Erdem Tura ile avukatı Hakan Gündoğdu hazır bulundu. Mahkemede ifade veren Erdem Tura şunları söyledi:
“Olay günü kahvehanede Hakan Fere, Messenger üzerinden beni aradı. Israrla nerede olduğumu sordu. Kahvede olduğumu söyledim. Araç ile yanında Levent Aslan, Onur Fere ve tanımadığım bir genç ile geldiler. Aşırı derecede alkollüydüler. Onur konuşurken, babasının Bursa Romanlar Derneğinin Başkanı olduğunu söyledi. Davranışlarından rahatsızlık duydum ve kalkıp gitmek istedim. Masadan kalktığımda Onur bana, ‘Benim babam masadayken sen masadan kalkamazsın’ dedi. Ben de Onur’a, ‘Babanın yanında nasıl konuşuyorsun terbiyesizlik yapmanın anlamı yok’ dedim. Kardeşim Arif Tümer yanımıza gelince bizim tartıştığımızı düşünerek aramıza girdi. Aralarında itekleme başladı. Bu sırada Hakan Fere, belinden silahını çıkarıp kardeşim Arif Tümer’in kafasına ateş etti. Kardeşimin yere düştüğünü görünce silahını bana çevirdi. Ateş etmeye çalıştı ancak patlamadı. Doldur boşalt yaparak yeniden tetiği bastı yine patlamadı. Silahın kabzası ile kafama vurdu. Ben de kendimi ve kardeşimi korumak için belimden tabancamı çıkarıp Hakan Fere’ye ateş ettim. Hakan’ı öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Kendisi ile de bir husumetim yoktur. Nefsi müdafaa şartları altında suçu işledim. Tahliyemi istiyorum.”
"Müvekkilimin suçu meşru müdafaadır"
Duruşmada savunma yapan sanık avukatı Hakan Gündoğdu da “Maktul Hakan Fere’de ele geçen mermilerden bir tanesinde iğne izi bulunduğundan, olay anında müvekkilim Erdem’e ateş etmeye çalıştığı ancak silah mekanizmasının bozuk olduğundan iğnenin gereken hızda mermiye şiddet uygulayamadığından ateşleyemediği açıkça kanıtlanmıştır. Yanı başında kardeşi öldürülen Erdem olay anında henüz ölmeyen kardeşi ve kendisini korumak amacıyla, mecburen meşru müdafaa sınırları kapsamında Hakan Fere’ye ateş edip öldürmek zorunda kalmıştır. Meşru müdafaa şartları oluştuğundan müvekkilin tahliyesini talep ederiz” dedi.
Savcı, tutukluluk istedi; görgü tanıkları ve kamera kayıtlarının ardından "nefsi müdafaa" olduğu değerlendirildi
Savcı mütalaasında Erdem Tura’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Görgü tanıklarının ifadeleri ile güvenlik kamerası görüntülerini dikkate alan mahkeme heyeti, sanığın cinayeti 'nefsi müdafaa' kapsamında işlemiş olabileceği ihtimalini dikkate alarak, sanığın tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi.