Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri, geçtiğimiz Ocak ayında Bursa Barosu'na kayıtlı avukat Hakan K.'nin yanında çalışanlarla birlikte tefecilik yaparak haksız kazanç elde ettiği iddiaları üzerine harekete geçti. Ekipler, avukatın bürosunun da aralarında bulunduğu 13 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi.
Savcı gözetiminde ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda, Hakan K.'nin avukatlık bürosu da dahil olmak üzere 2 operasyonel balistik yelek, 2 av tüfeği, 2'si ruhsatsız 5 tabanca, 960 tabanca mermisi ele geçirildi.
Şüphelilerin 'tefecilik, ateşli silahla yaralama, zorla senet imzalatma, yağma, şantaj, suç üstlenme' gibi suçlara karıştığı ileri sürüldü. Aralarında avukat Hakan K.'nin de bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin, şikayetçilerden toplam 1,5 milyonluk haksız kazanç elde ettiği iddia edildi. Bursa 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamalar sonucunda biri başka suçtan olmak üzere iki tutuklu sanık kalırken 7 sanık ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İki ayrı dilekçe sunuldu birinde örgüt lideri diğerinde suçsuz
Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Hünkar Y., başka bir suçtan hükümlü Mustafa D. ve tutuksuz sanıklar katıldı. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Hakan K., müştekilerden Ayhan A.'nın imzası bulunan iki farklı dilekçeyi mahkemeye sundu. Dilekçelerden birinde kendisinin, örgüt lideri olmakla suçlanırken, diğerinde ise suçsuz olduğunun vurgulandığını belirten Hakan K., "Eğer benden istenen parayı verseydim bu dilekçelerden suçsuz olduğum ifadeleri geçen mahkemeye sunulacaktı. Ben para vermeyince örgüt lideri olduğuma ilişkin dilekçe mahkemeye sunuldu. Benden para sızdırmak için kumpas kuruldu" diye konuştu.
Hakan K.'nin avukatı Erdal Yıldız ise, kendilerinden bazı kişilerce para istenildiğini öne sürerek, "Biz parayı verseydik iş dava boyutlarına gelmeyecekti ama biz bir kuruş para vermeyeceğiz. Biz mahkemenin adaletine güveniyoruz" ifadelerini kullandı.
Ayhan A.'nın avukatı Özgür Abatay da, müştekinin sanıklar tarafından zor duruma düşürüldüğünü, mağduriyetlerini gidermek için sanıklarla anlaşma seçeneğini de düşünüp o yüzden iki farklı dilekçe hazırladıklarını, zararları karşılanmayınca da sanığın aleyhine olan dilekçenin mahkemeye sunulduğunu vurguladı. Sanıkların tahliye ve beraat taleplerinden sonra verilen kısa bir aranın ardından mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk ve adli kontrol hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.