Fevzi Yavuzyılmaz, Bursa'daki 2 yıllık pandemi sürecini değerlendirdi. Milyonlarca korona testi, yüz binlerce pozitif vaka ve onların temaslı oldukları kişilerin sağlıklarına kavuşmaları için tüm sağlıkçıların canla başla çalıştığını ifade eden Yavuzyılmaz, “Salgın başladığından bu yana 2 yılı geçti. Ben bunun 1,5 yıldan fazlasını Bursa'da yaşadım, daha önce başka bir şehirde görevimiz vardı. Bugüne kadar alınan tedbirler, uygulanan yöntemler, aşılama süreciyle belli noktaya geldik. Umarım bundan sonra tekrar bir yükselme yaşamayız. Hemen hemen pandemi öncesi duruma yaklaştık diyebiliriz. Bunun birçok sebebi var insanlar bilinçlenmesi var. Alınan tedbirler, yapılan koruyucu hizmetler ve bunun başında aşı geliyor. Biz Bursa'da 4 milyon doz aşı yaptık. Bu iyi bir sayı. Bursa'nın 3 milyon 100 bin kadar kayıtlı nüfusu var. Tabi bu sayıda belli bir yaş grubu da 12 yaş altında. 12 ile 18 yaş arasındaki süreçte de ailelerin tercihi ile aşı yapıyoruz. 18 yaş üstünde kişilerin kendi tercihleri ile aşılama yapıyoruz. Bu sayıya baktığımızda Bursa'nın 4 milyon aşı demek hedef nüfusun en az 2 defa aşılanması demek oluyor. Yaklaşık 700-800 bin civarında 18 yaş altı nüfus vardır” dedi.
Zor günler geçirildiğini, sağlık camiasının 2 yılda büyük fedakarlık gösterdiğini dile getiren Yavuzyılmaz, “Pandeminin yıkıcı etkisinden insanlarımızı uzak tutmaya çalıştık. Bunda da başarılı olduğumuz kanaatindeyim. Birçok gelişmiş kabul edilen ülkelerdeki gibi hastalarımızı ‘Artık yapacak bir şey yok. Ölen ölür, kalan sahalar bizimdir' gibi bir anlayışa hiçbir zaman terk etmedik. Huzurevlerimizde, bakım evlerinde, normal vatandaşlarımıza da aynı yöntemleri uyguladık. Çocuk ve gençlere de aynı yöntemleri uyguladık. Ben Bursa özelinde söylüyorum. Günlük 7 bine yakın vakamız olduğu günler oldu. Bunun yaklaşık yüzde 10'u yatış gerektiren hastalardı. Bu da 700 eder. Bu sayının yüzde 2'si kadarı da yoğun bakım ihtiyacı hissetti. Bu da 140 kişi eder. Hastaneler açısından kolay ve yönetilebilir sayılar değil. Biz hiçbir hastamızı Bursa'dan başka bir şehre yer yokluğundan ya da ileri tedavi amacıyla göndermedik. Gönderdiğimiz belki 50-100 hasta olmuştur, bunların da gerekçeleri ailelerin başka şehirlerde yaşamasıdır. Hiçbir hastayı biz burada tedavi edemiyoruz gerekçesi ile başka şehre göndermedik” diye konuştu.
“4 bin 200 gibi sayılardan 150'ye indik”
Bazı dönemlerde hastanelerde covid-19 sebebiyle 3 bin 500- 4 bin kişinin yattığı dönem olduğunu söyleyen Yavuzyılmaz, “Bunu bizim devlet hastaneleri, üniversite ve özel hastaneler olmak üzere toplam olarak söylüyorum. 700-800 hastamızın sadece covid sebebiyle yoğun bakımda yattığı dönemler oldu. Bunun yanında trafik kazaları, kalp krizleri, felçler, yoğun bakım ihtiyacı duyan ameliyatlar durmadı. Bunları yine devam ettirdik. Bizim sadece covid yüzünden 700'e yakın yoğun bakım 3 bin 500 kadar da yatan hasta yükü geldi. Sadece Bursa özelinde. Ama alnımızın akı ile bu süreci yürüttük. Şu an bütün hastaneler için söylüyorum. Toplam 150 kadar covid sebebi ile yatan hasta var. Bunların 50 tanesi yoğun bakımda diğerleri servisler de yatmaktadır. 3 bin 500 normal yatak, 700 yoğun bakım toplam 4 bin 200 gibi sayılardan 150'ye indik” ifadelerini kullandı.
“Tüm sağlık çalışanlarına şükran borçluyuz”
“Şu an bizim sağlık yükümüzde çok büyük bir hafifleme olmadı. Çünkü, bugüne kadar ertelediğimiz, pandemi gerekçesi ile acile olmayan sağlık sorunlarını şimdi halletmeye çalışıyoruz. Şu an merkezde doluluklarımız çok ciddi oranda yüksek. Hiçbir yoğun bakım ya da yatış bekleyen hastamız yok” diyerek sözlerini sürdüren Yavuzyılmaz, “Hastaneler boşaldı diyemeyiz. Diğer sebeplerle hastanelerimize müracaatlar devam ediyor. Sağlık çalışanlarına, en tepeden alt kademede görev yapan arkadaşlarıma hepsine şükran borçluyum. Ciddi bir özveri ile çalıştılar. Şunu çok net gördük, hastanedeki işi bitmemişse, ‘Benim mesaim bitti' diyerek nöbet yerini kimse terk etmedi. Ne zaman şartlar olgunlaştıysa, mesaisini bitirdi. Bu söylediklerimin içinde tüm hastanelerde görev yapan sağlıkçıları kapsayarak söylüyorum. Bu ekip işidir. Sizin oksijen sisteminizde bir sorun, tıkanıklık varsa, teknisyen oraya müdahale edemezse isterseniz 20 hekim, 500 hemşire olsun ama teknisyen o sorunu çözemiyorsa, işler aksamış demektir. Bu camianın tepeden tırnağa herkese şükran borçluyuz” şeklinde konuştu.
4 milyon test, 732 bin hasta
Bursa'da yaklaşık 4 milyon kadar test yaptıklarını bu testlerin hemen hemen 5'te biri pozitif çıktığını altını çizen Fevzi Yavuzyılmaz, “Tabi burada mükerrer olanlar da var. Yani iyileştim mi diye test yaptıran da oldu. Yaklaşık 732 bin kişi pozitif hastamız oldu. Çeşitli dönemlerde bunlardan yüzde 10 kadarı hastanelerde yatarak tedavi gördü. 3 bin 500 kadar çıkan sayılar oldu ama ara ara dönemlerde farklılıklar oluştu” dedi.
1 milyon 800 bin kişiye filyasyon hizmeti
Sadece 730 bin hastayla değil, temaslı olduklarıyla da ilgilendiklerini belirten Yavuzyılmaz, “Biz sadece hastaları değil, onların temas oldukları kişiyi de takip ettik. Bunlar filyasyon ekipleriyle yapıldı. Yaklaşık 1 milyon 800 bin kişi filyasyon hizmeti verildi. Hastaların yaklaşık 3 katına yakın bir temaslı profilimiz vardı. Değişmekle beraber en yoğun olduğumuz dönem 750 ekiple birlikte 750 ekip diyorum burada bir şoför 2 de sağlıkçı arkadaş bulunuyor. Bir ekip 3 kişiden oluşuyor. 2 bin 250 kişi sahada görev yaptı. Bunu sabah 8'den gece 12'ye kadar, bazı gruplar da gece 12'den sonra hazırlık aşamasını sabaha kadar sürdürdüler. Sabah gelen ekiplere gidecekleri adresleri ve donanımlarını hazırlıklarını yaptı. 24 saat esasına göre arkadaşlarımız görev yaptılar. Hastalarımızı evlerinde görüp ilaç vermemiz gerekiyorsa ilaç, test almamız gerekiyorsa testlerini aldık ve bilgilendirmeler yaptık. Aynı anda 750 ekip değil, iki vardiya oldukları için bu şekilde süreci götürmeye çalıştık. Bunun lojistik çok önemliydi. Başta Valimiz Yakup Canbolat olmak üzere onun da katkılarıyla iş dünyasından talepler oldu. İş dünyasındaki insanlar bize araç, şoför destekleri oldu. Bunlar yapılırken, rutin işlerimizde devam etmesi gerekiyor. İçilen suyun denetimi yapılmak zorunda. Doğan çocukların aşılarını yapmak zorundasınız. Yine rutin hasta olup sizden hizmet bekleyenlerininkini yapmak zorundasınız. Bu yüzden yerel yönetimlerin ciddi destekleri oldu. Herkes seferberlik duygusu içinde bu işler yürütüldü. Biz üçüncü ramazanı yaşıyoruz. Çevremizde bize yemek dağıtımından tutun başka ihtiyaçların karşılanması noktasında çok destekler gördük” diye konuştu.
Bursa'da toplam 4 bin 985 kişi vefat etti
Bursa'da 4 bin 985 kişinin virüsten dolayı vefat ettiğini belirten Yavuzyılmaz, “Türkiye ortalaması ile hemen hemen paralel gitti. Şöyle bir farklılık var. Bu vefatların yaşla direkt ilişkisi var. 65 yaş üstü insanların ek problemleri daha fazla. Buna bağlı olarak da vefatlar arttı. Mesela benim eski görev yaptığım yer Balıkesir'de yaşlı oran yüzde 18'di. Ama Bursa'da yüzde 9. Dolayısıyla hasta olana karşı ölüm oranı o şehirde daha fazla görünüyor. Nüfus ve yaşlılık ile doğru orantılı bir sayıdır. Nüfus piramidini göz ardı ederek bu sayıları değerlendirmek gerekiyor. Nüfusu yaşlı olan şehirlerin ölümleri biraz daha fazla” dedi.
“Normal vatandaştan iki kat fazla sağlık personeli bu hastalığa yakalandı”
“Bizim de korona virüsten kaybettiğimiz sağlık çalışanlarımız var. Sağlık çalışanlarında 6 bin 615 covid vakası görüldü. Özel hastaneler ve üniversite dahil toplam 30 bin sağlık çalışanımız var. Bunlar içerisinde 6 bin 615'i pozitif olmuş” diyen Yavuzyılmaz, “Kamuda bizim 21 bin personelimiz var. Özeldekilerin kayıtlarını çok tutamıyoruz. Bu 6 bin 615 sayısı bizim kamudaki sayılarımızla alakalıdır. 21 bin üzerinden hesaplarsak yaklaşık 3'te bir yapıyor. Bizim 4 bin testte oran 700 yani 5'te bir yapıyor. Sağlıkçıların korona'dan daha çok etkilendiğini göstermek için bu sayıyı söylüyorum. Biz çünkü direkt covid'in göbeğindeyiz. Biz bu toplumda yaşıyoruz, riskimiz var ama asıl risk tabiî ki de çalışma ortamımızla ilgilidir. Normal vatandaştan iki kat fazla sağlık personeli bu hastalığa yakalandı” ifadelerini kullandı.
“Covid-19'da oksijen ihtiyacı 10 katına çıktı”
Bursa Şehir Hastanesi'nin çok büyük katkısı olduğunu, çünkü bu hastanenin fiziki anlamda dönüşüm yapmaya, hareket alanı açısından çok müsait alternatifleri olduğunu işaret eden Yavuzyılmaz, “Bu bizim elimizi çok güçlendirdi. Şehir Hastanesi ekibiyle de yoğun bakım sayılarını ciddi oranda arttırdık. Çekirge, Kestel, Gürsu ve Yüksek İhtisas'ta aynı süreçleri yaşadık. Binaları eski olan hastanelerde karşınıza farklı sorunlar çıkıyor. Mesela, oksijen sisteminde öyle bir yapı var ki; oksijen sistemleri boru ile döşenmiş hastanenin bir terminalinden geliyor. Oraya oksijen tankı ile oksijen depolanıyor. Oradan da özel sistemle birlikte hastanenin tüm hastalarına dağıtılıyor. Covid-19'da öyle bir oksijen ihtiyacı var ki normalin 10 katı diyebiliriz. Dolayısıyla bütün yüksek atımlı oksijen yüklemesi yapılması lazım. Siz ne kadar yoğun bakım açmaya çalışırsanız çalışın oradaki boru sistemi oksijen yükünü kaldırmıyorsa açamıyorsunuz. Girişteki basınç ile hastaya verilen basıncın aynı olması lazım. Bu yüksek oksijen cihazını çalıştırmak için o basıncın oluşması lazım. Eski hastanede boru sistemi o yükü kaldırması mümkün değil. Normal hasta yükünü kaldırıyor ama 10 kat ihtiyaç durumunda oksijen vermek durumunda kalınca bunu taşıyamıyor. Şehir Hastanesi bu noktada elimizi güçlendirdi. Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Çekirge Devlet Hastanesi birkaç alan yoğun bakıma çevrildi. İlçelerdeki hastaneler yapacaklarını yaptılar. 20 günde kamu hastanelerinde 300 ilave yoğun bakım yatağı oluşturduk. Toplam 1100'lere çıktı. Şu an bu yataklar aktif ve kullanılıyor. Covid için ayrılan yoğun bakımının temizliği yapıldı ve normal yoğun bakıma dönüştürüldü. Servislerde de bunu yaptık. Şehir Hastanesi'nin fizik tedavi bloğunu o dönem dönüştürdük. Fizik tedavi acil hastalarını İlker Çelikcan'da çözdük” şeklinde konuştu.
“Şehir Hastanesi salgında Bursa'nın amiral gemisi oldu”
Bursa Şehir Hastanesi'nin salgında Bursa'nın amiral gemisi olduğuna vurgu yapan Yavuzyılmaz, “Bizim şehrimizin amiral gemisi oldu. Şehir Hastanesinin toplam yatak kapasitesi bin 350. Ama bunda çocuk yoğun bakımı, servisler, onkoloji gibi ertelenmeyecek hizmetler de var. Onları yine yürüyor. Acil ameliyatlar devam etti. Yüksek İhtisas da büyük hastanemiz. Kalp damar cerrahisi yatakları bile belli dönem zaruri olmayan ameliyatları biraz daha geciktirerek Covid'de kullandık. Çekirge hastanesi yoğun bakımlarını arttırarak merkezdeki yükü toparladı. Bunun yanında ilçedeki Gürsu, Kestel gibi hastanelerimize uygunluk durumuna göre hastalarımızı nakil ettik. İnegöl, Yenişehir, İznik'e nakil yaptık. Hiçbir hastayı yatak bekler durumda bırakmamak için Mudanya, Karacabey gibi ilçelerimize hastalar verdik. Bu dönüşümü sürekli yaptık” dedi.
Hastalığın 3 dönem pik yaptığını ve gelinen noktada Bursa'da günlük 4 bin 950 vakaya ulaştığını sözlerine ekleyen Yavuzyılmaz, “Ondan sonraki pikte de o kadar yükselmedi, biraz daha sakin geçti. Ama bu en son Omicron varyantı ile beraber 7 binli rakamları aştığımız günler oldu. Şunu diyebiliriz, 7 bin vakada yatış ve yoğun bakım sayısı 4 bin 950'deki seviyeye çıkmadı. Bunun bence Omicron varyantı hafif deniyor ama aşı ve tedbirler sürece katkı sağladı. Aşıya rağmen pozitif hastalar oldu ama seyri çok daha hafif geçirdiler. Aynı hastalar aşı olmasaydı yoğun bakım kullanımı olacak ve kayıplar daha çok olacaktı. Bu manada aşının bize ciddi katkısı var” ifadelerini kullandı.
Günde 70 bin aşıdan 700 aşıya
Fevzi Yavuzyılmaz, sözlerini şöyle tamamladı;
“Şu an e-nabız sistemi üzerinden aşı hakkı gelenlerin aşıları yapılıyor. Ama orada da ciddi düşüşler var. 70 bin aşı yaptığımız gün vardı, şu an maalesef 700 aşı yapıyoruz. Artık Turkovac da var. Bu aşıyı da yapıyoruz. Öncesinde Sinovac ya da Biontech olması fark etmez. Hatırlatma dozlarını Turkovac da olabilirler. Vatandaşımızda şöyle bir algı oluştu; ‘Zaten bu iş bitti'. Sürecin hekimler olarak bitmediğini görüyoruz. Nereye gideceğini de yüzde 100 öngörmemiz mümkün değil. O yüzden tedbirlik dikkatli olmakta fayda var. Peyderpey tedbirler sıkıydı, şimdi gevşetiyoruz. Açık alan maske durumu kaldırıldı. Şu bilinç insanlarda oluştu, kalabalık ortama girildiğinde refleks olarak maskesini takıyor. Maske sadece Covid'de değil, solunum yolu ile bulaşan diğer hastalıklardan da koruyuculuğunu net şekilde gördük. Bunu özellikle Dörtçelik Çocuk Hastanesinde çok net gördük. Çünkü solunum yolu ile bulaşan dönemsel çocukluk hastalıkları çok daha az karşımıza geldi.”