MHP İl Başkanlığı tarafından bayramın 2'nci günü düzenlenen tören, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde (AKKM) yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
Programda; MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Bursa Milletvekili M. Hidayet Vahapoğlu, MHP İl Başkanı M. Cihangir Kalkancı, Ülkü Ocakları İl Başkanı Gülahmet Türk ve Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, partililer ve vatandaşlara hitap etti.
MHP MYK Üyesi Fevzi Zırhlıoğlu ve MDK üyesi Muhammet Tekin'in de katıldığı programa; MHP İlçe Başkanları ve yöneticileri ile Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi İbrahim Bulut, sendika başkan ve yöneticileri, Türk Hukuk Enstitüsü Bursa Şube Av. Ahmet Doğu, İYSİAD Başkanı Kerim Gürsel Çelebi, Ertuğrulgazi Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Ferhat Daysalı, sivil toplum temsilcileri, partililer ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Cumhur İttifakı ortağı AK Parti'nin İl Başkanvekili Mustafa Yavuz da programda yer aldı. Tören, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehitler ve gaziler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile açıldı. Sonrasında kürsü konuşmalarına geçildi.
Türk Milleti şer cephesinin farkında
Konuşmasına Bursalıların bayramını tebrik ederek başlayan MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, katılımcıların 3 Mayıs Milliyetçiler Günü'nü de kutladı. Kürsü hitabında sınır dışı ve içerisinde birçok risk ve tehlikeyle mücadele edildiğine vurgu yapan Genel Sekreter Büyükataman, “Büyük Türk Milleti, karşısına kurulan şer cephesinin farkındadır” dedi.
Bu sessizliğin nedeni merak ediliyor
Gündemdeki sözde ‘Ermeni Soykırımı' provokasyonu hakkında değerlendirmede bulunan İsmet Büyükataman, “Sözde Ermeni Soykırımı provokasyonu turnusol kâğıdı görevi görerek, kimlerin ülkesinden ve milletinden yana, kimlerin karşısında olduğunu ortaya çıkarmıştır. CHP'li bazı vekiller, bu sözde iddialara katılmakta ve Türkiye Cumhuriyeti'ni soykırım yapmakla suçlamaktadır. Selamsız Babacan, sözde Ermeni Soykırımı iddialarına katılmakta ve Türk Milleti demek yerine ‘Anadolu İnsanı' tabirini kullanarak hangi safta yer tuttuğunu göstermektedir. 6'lı masanın diğer ortakları adeta suspus olmuşlar, HDP'yi ve onun okyanus ötesindeki sahiplerinin desteğini kaybetmemek için süt dökmüş kediye dönmüşlerdir. Bu sessizliğin sebebi milletimizce merak konusudur. Her 24 Nisan tarihinde Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlamayı kendisine siyasi ikbal meselesi edinen ABD Başkanı Biden'den demokrasi dilenen çürük masanın Türkiye'ye karşı kimlerle iş tuttuğu ortadadır. Zillet İttifakı her milli meselede olduğu gibi, bu kez de gerçeklere ve ülkesine sırt dönerek yabancı başkentlere yaranma arayışındadır. Ancak söz konusu Ermeni Hınçak-Taşnak çetelerinin Anadolu'da yaptığı Türk katliamları olunca, insan hakları havarisi kesilen CHP'den de HDP'den de 6'lı masadan da ses çıkmamaktadır. Her meselede kolayca Ermeni olanlar, Yunan olanlar ne hikmetse bir türlü Türk olamamaktadır. Çünkü Türk olmak, Türk kalmak ve Türk yaşamak bir haysiyet meselesidir” ifadelerini kullandı.
Karşımızda yedi düvel var
Pençe-Kilit operasyonları ve terörle mücadele konusuna değinen Büyükataman, “Köşeye sıkışan terör örgütünün elebaşlarından biri, operasyonların devam etmesi halinde sözde savaşı şehirlere taşıyacaklarını korkakça iddia etmiştir. Bu gelişmeler üzerine Bursa'mızın Osmangazi ilçesinde, cezaevi aracının geçişi sırasında el yapımı patlayıcı ile alçakça bir saldırı düzenlenmiş, bir vatandaşımız şehit olmuştur. Bursa'mıza geçmiş olsun dileklerimi bir kez daha ifade ediyor ve şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Türk Milleti yıllardır teröre karşı dimdik durmuş ve milletimizi bölmek isteyen hainlere karşı dirayetinden asla taviz vermemiştir. Bundan sonra da vermeyecektir. Pençe-Kilit Harekâtı'nda etkisiz hale getirilen teröristlerden 8'nin Ermeni, 5'nin Fransız, 7'sinin ABD'li, 3'nün İngiliz, 2'sinin de Alman olduğu anlaşılmıştır. İşin gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yani karşımızda, yedi düvel vardır. Bu çok uluslu tablo tesadüf değildir. Arka planında derinleşmiş Türk ve İslam husumeti yatmaktadır. Küresel Baronların tetikçiliğini yapan bu şerefsiz teröristleri tarih ve Türk Milleti affetmeyecek, hesabını mutlaka soracaktır. Dünya güç dengelerinin yeniden şekillendiği, uluslararası sistemin yeniden kurulduğu ve yeni bir dünya düzenine geçişin sancılarının yaşandığı şu günlerde, Cumhur İttifakı olarak, ülkemizi hak ettiği huzura ve refaha ulaştırmayı amaçlamaktayız. Tüm çabamız ve gayemiz, Türk Milleti'nin güvenli yarınlara kavuşması ve beka mücadelesinden galip çıkarak ebediyete kadar var olması içindir” şeklinde konuştu.
Türk Milleti'ne inanıyoruz ve güveniyoruz
“Milletimiz için tarihi öneme sahip 2023 seçimlerine doğru ilerliyoruz” diyen Büyükataman, “Cumhur İttifakı olarak, ülkemizin bağımsızlığı ve milletimizin bekası yolunda verdiğimiz mücadeleyi bir adım dahi geri atmadan ileriye taşımaya kararlıyız. Bağımsızlık mücadelemizi hedef alan Türkiye düşmanlarından da onların yerli işbirlikçilerinden de çekinmediğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Biz kararlı duruşumuzu, inancımızı ve gücümüzü Türk Milleti'nden alıyoruz. Dünyaya Ankara'dan bakıyor, Ankara'dan görüyoruz. Bağımsızlığımız uğruna karşımıza çıkarılan her engeli korkusuzca aşıyor ve Büyük Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bu mücadelede en büyük dayanağımız, Türk Milleti'nin feraseti ve bağımsızlığına olan düşkünlüğüdür. Biz Türk Milleti'ne inanıyoruz, Türk Milleti'ne güveniyoruz. Türk Milleti'nin bir kez daha Cumhur İttifakı'nın azimli yürüyüşüne eşlik ederek, milli iradeden taviz vermeyeceğini biliyoruz. Eminiz ki bu necip millet, Cumhur İttifakı'na olan güvenini tazeleyecek ve zillet ittifakını hak ettiği yere, siyasi tarihin utanç sayfaları arasına gömerek iradesini ortaya koyacaktır. Liderimiz Devlet Bahçeli'nin söylediği gibi; ‘Türkiye 2023 yılında Lider ülke, İstanbul'un Fethi'nin 600.yılı olan 2053 yılında ise Süper Güç olacaktır.' Amacımız, ülkümüz, gayemiz ve tüm çabamız bunun içindir” diyerek konuşmasını tamamladı.
Biz, bu ülkeyi karşılıksız sevenleriz
Konuşmasına bayram tebriki ile başlayan MHP Bursa Milletvekili M. Hidayet Vahapoğlu 3 Mayıs Milliyetçiler Günü'ne vurgu yaparak “Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin o ülkenin milliyetçileri, birinci sınıf vatandaştır. Saygı ve takdir görür, baş üstünde taşınır. Ama maalesef Osmanlı'dan günümüze kadar ‘Türk'üm' demenin eleştirildiği bir coğrafyadayız. Devletimizin adı Türkiye ama ‘Türk Milliyetçisiyim' demenin yıllarca suç olduğu dönemleri yaşadık. Sayın Genel Başkanımızın müdahalesiyle devletin çok gizli olan ve kamuoyunda ‘kırmızı kitap' olarak bilinen belgesinde zararlı unsur olmaktan çıkarıldık. Hâlbuki biz, bu ülkeyi karşılıksız seven ve ülke uğruna seve seve can verebilecek nesilleriz. Biz, baş tacı edilmesi gerekenleriz ama sürekli üzerine oyun oynanan bir kitleyiz. Kâşgarlı Mahmud, Dîvânu Lugâti't-Türk'te diyor ki ‘Tanrı, yani Yüce Allah, onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzünde ilbay, yani yönetici kıldı. Zamanımızın hakanlarını onlardan çıkardı. Dünya milletlerinin idaresini onların eline verdi. Onları herkese üstün eyledi.' Biz, dünyayı yönetmek zorundayız. Özellikle Türk ve İslam Coğrafyası olmak üzere şuanda 36 ülke ve bölgede iç çatışma var. İnsanlar birbirini kırıyor. Bu dünyaya huzurun gelebilmesi için Türk tarafından idare edilmesi gerekiyor” dedi.
Milliyetçi hareket mensuplarının uyuma gibi bir lüksü yok
Yurtdışından fonlanan yabancı menşeili sivil toplum kuruluşları tehlikesine değinen Vahapoğlu, “Biz hep uyanık olmak zorundayız. Eski Mo'ların bir sözü var; ‘Rüzgârsız havada dönen fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır.' Bu memlekete tırnak kadar hizmeti olmayan bir hanımefendinin Türkiye gündemine oturtulduğuna şahit oluyoruz. 6,5 ay içişleri bakanlığı yapmış bir hanımefendinin Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük içişleri bakanı olarak sunulduğunu görüyoruz. Uluslararası kabul gördüğünü, sabah akşam yabancı elçilerle oturup kalktığını görüyoruz. Öyle ki Bursa il başkanına kadar o büyükelçiliğin istihbarat şefi ziyaret gerçekleştiriyor. Dedem Korkut diyor ki ‘Oğuz'un başına her iş uykudan geldi.' Biz de askerlik yaparken evlatlarımıza derdik ki ‘uyuma uyursan ölürsün!' Uyuma Türk Milleti! Bu milletin lokomotifi ve beyni olması gereken Milliyetçi Hareket mensuplarının uyuma gibi bir lüksü yok. En uyanık biz olmak zorundayız” dedi ve yakın tarihte yaşanan olaylardan örnekler verdi.
Bursa, Türk Milleti'nin yanında
MHP İl Başkanı M. Cihangir Kalkancı kürsü konuşmasında Bursa'nın Türk tarihi ve kimliği açısından önemine vurgu yaparak “Bursa, Türk Milleti'nin yanında Türklüğün tarafında ve vahdetin yolundadır. MHP de her türlü kumpasa, her türlü kirli oyuna rağmen hamdolsun diridir ve dimdik ayaktadır” dedi.
2023, Milletimizin varlık yokluk seçimidir
Başkan Kalkancı, hitabını şu ifadelerle sürdürdü: “Gerek pandemi şartlarından gerekse global etkilerden kaynaklı olarak Türkiye'nin içinden geçtiği bu geçici sancılı dönem, çok yakında geride kalacaktır. Cumhur İttifakı her düzeyde açılan yaraları saracak, Milli bir seferberlikle onarım ve inşa dönemi başlatacak ve Türk Milleti'ni yeniden kazandıracaktır. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına tevafuk eden 2023 yılında gerçekleştireceğimiz seçim, devletimizin ve milletimizin adeta varlık yokluk seçimi olacaktır. Bu sorumluluk bilinciyle bizler, Bursa teşkilatları olarak geçirmiş olduğumuz mübarek Ramazan Ayı'nı milat olarak belirledik ve gelecek olan seçim için şimdiden canla başla çalışmaya başladık. Ramazan Ayı'nı MHP Bursa teşkilatlarına yakışır şekilde istisnasız 17 ilçemizde durmaksızın hemşerilerimizle hemhal olarak tamamladık. Bu vesileyle başta ilçe başkanlarım olmak üzere teşkilatımızın her ferdine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bugünden sonra da MHP Bursa teşkilatları olarak fitne ve tahriklere aldırmadan bütün mesaimizi önümüzdeki seçimlere yönlendirmeye devam edeceğiz. Bu amaçla kapı kapı dolaşarak ayak basmadık hane bırakmayacağız. Tüm vatandaşlarımızın vicdanlarına seslenecek, bir gönül seferberliği başlatarak kalplerini kazanacağız. Ancak o zaman vatan ve millet sevgisiyle çarpan temiz yüreklerimizle Türkiye'ye sahip çıkacak ve Türk Milleti'ne vefa borcumuzu ödeyeceğiz. Başı dik, alnı açık, gönlü yüce, yüreği vatanı ve milleti için çarpan; inancının, ülküsünün tavizsiz takipçileri olan değerli ülküdaşlarım, saydığım sebeplerle bizleri daha fazla çalışma, daha fazla gayret ve daha fazla fedakârlık beklemektedir. Bu milletin derdiyle dertleniyoruz. Her bir vatandaşımızın derdini kendi derdimiz sayıyoruz. Sevdamız yüce Türk Milleti'ne, sevdamız Bursa'mızadır.”
Yapacağımız çok iş var
“Türkiye, yeni bir döneme girmiştir. Türkiye yalnızlığa itilmekte Cumhur İttifakı'nın aleyhine kurulan cephe sürekli genişlemekte ve milli onurumuzu incitmektedir. Bunun üstesinden hep birlikte gelebiliriz” diyerek Bursalılara seslenen Başkan Kalkancı, “Yeni bir ruh, yeni bir heyecan ve en önemlisi de halkımıza gerçekleri anlatarak başarıyı elde edebiliriz. Vatan ve bayrak ortak paydasında başlattığımız uzlaşma ve gönül beraberliği, milletimizde mutlaka teveccüh görecektir. İnancımız budur. Büyük milletimizin, milli kimlik ve kardeşlik ekseninde bir kucaklaşmayı başaracağına eminiz. Ne var ki yapacağımız çok iş vardır. Yolumuz; engeller, istismarlar, ihanetler, sapmalar ve entrikalarla doludur. Bunun farkında olmalıyız. Türkiye'yi kuşatılmışlıktan kurtarmanın yöntemi, çevremizi sarmış gizli emelleri tanımaktan geçmektedir. Bunları bilmeliyiz. Ülkücü Hareket'e düşen sorumluluk, Türk Milleti'ne rehberlik yaparken sinsi tuzaklara düşmemektir. Uyanık olmalıyız” mesajıyla hitabını tamamladı.
Programda Ülkü Ocakları İl Başkanı Gülahmet Türk ve Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın da kısa bir konuşmayla partililer ve vatandaşların bayramını kutladı. Kürsü konuşmaları sonrası bayramlaşma turuyla program tamamlandı.