Türkiye'de 114 yıldır faaliyetlerini sürdüren Nestle, Bursa'da Türkiye'nin ilk medikal beslenme fabrikasının temellerini atılıyor.
Törene katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “250 milyon liralık yeni yatırımla kurulacak bu fabrika, doğrudan ve dolaylı 400 kişiye istihdam sağlayacak. Firmanın Çin'de buna benzer bir yatırımı bulunuyor. Çin'den sonra böyle bir fabrikayı ilk kez, ülkemizin taşıdığı potansiyeli dikkate alarak, Bursa'da kuruyorlar. En ileri otomasyon teknikleri ve en yeni teknolojilerin kullanılacağı bu fabrika, Ağustos 2021'de üretime başlayacak. Üretime geçildiğinde, medikal beslenme ürünleri ithalatımızın yüzde 63'ü artık Türkiye'den karşılanabilir hale gelecek. Yani aslında bu yatırımla, medikal beslenme alanında büyük bir yerlileşme hamlesi uygulamaya geçmiş oluyor. Doktorlarımız tarafından reçetelenen ve eczanelerde satılan beslenme ürünleri artık Türkiye'de üretilecek. Bu ürünler; çocuklardaki pediatrik alerjiden tutun da, yaşlılardaki yetersiz beslenme sorunlarına kadar farklı sağlık problemlerine çözümler sunuyor. Maalesef kanser, cerrahi müdahale ve nörolojik hastalık gibi sebeplerden ötürü, bazı vatandaşlarımız doğal yoldan beslenmede zorluklar yaşayabiliyor. Bu hastaların sağlıklı beslenebilmeleri için gereken medikal ürünler; işte bu fabrika sayesinde, artık ülkemizde üretilecek. Ben Nestle'ye; ülkemize güvenip bu kritik yatırımı kazandırdıkları teşekkür ediyorum” dedi.
Bu fabrikanın hem Nestle'ye, hem de ülkemize büyük kazançlar getireceğine inandığını belirten Bakan Varank, “Her sene 1.7 milyar doların üzerinde Ar-Ge yatırımı yapan küresel bir markadan bahsediyoruz. Buradan hareketle; Nestle'nin Türkiye'deki Ar-Ge ekibini daha da genişletip, Bursa'ya bir Ar-Ge merkezi kurmasını istiyoruz. Böylece hem sunduğumuz teşviklerden faydalanıp, hem de yetişmiş insan gücümüzün Nestle markasını daha da yukarılara taşımasına fırsat verebilirsiniz. 2020 yılını Koronavirüsün gölgesi altında geçiriyoruz. Küresel salgın, dünyadaki tüm dengeleri sarstı, doğru bildiğimiz bütün ezberleri bozdu. Üretimde sürdürebilirliği sağlamak için benzersiz adımlar attık. Emekçiler, işverenler ve vatandaşlarımız için tüm imkânlarımızı seferber ettik. Farklı destek programlarıyla, milyonlarca vatandaşımıza yaklaşık 40 milyar lira nakdi destek verdik. Kamu bankalarımız kredi musluklarını açtı. Teknoparklarda ve Ar-Ge merkezlerinde uzaktan çalışmayı kolaylaştırdık. Bu politikaların yardımıyla Türkiye, emsallerine göre daha hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Dış talepteki canlanma da, ekonomiye güç kattı. Sanayide elektrik tüketimi, siparişler, kapasite kullanım oranları, üretim ve ihracat atıyor. Yine benzer şekilde, sabit yatırımlarda da ciddi talep artışı gözlemliyoruz. İlk 9 ayda 142 milyar liranın üzerinde yatırım için teşvik belgesi verdik. Bu yatırımlar tamamlandığında 220 binin üzerinde vatandaşımıza yeni iş imkânları doğacak. Birazdan temellerini atacağımız fabrika da, bu teşviklerden faydalanan yatırımlardan sadece bir tanesi. Sanayi siciline kaydolan işletme sayısı da artıyor. Yılın ilk üç çeyreğinde Türkiye genelinde, 10 bin 802 sanayi tesisi üretime geçti, yani 2019'a göre yüzde 12'lik bir artış söz konusu. Eylül ayı ihracatımız 16 milyar doları aşarak, tüm zamanların Eylül ayı ihracat rekorunu kırdı. Ben son 1 haftada; Erzurum, İstanbul, Malatya ve Denizli'de bizzat sahadaydım, sanayicilerimizle bir araya geldim, fabrikaları gezdim. Herkes işini büyütmek istiyor. İşte bugün de Bursa'dayız. Köklü bir global marka, Türkiye'ye güvenini gösteriyor, ülkemizdeki beşinci fabrikasının temellerini atıyor. Ülkemizdeki diğer yabancı firmalara bakıyorsunuz. Hepsi, gayet verimli ve karlı çalıştıklarını, lojistik imkânlardan gayet memnun olduklarını ifade ediyor, hiçbirinin ciddi bir şikâyeti yok. Tabi bu dönemin şöyle bir özelliği var. Salgınla birlikte global firmalar, üretimde tek merkeze bağlı kalmanın sakıncalarını bizzat yaşayarak gördüler. Şu an yatırım kararlarını tekrar gözden geçiyorlar. Küresel üretimde ağırlık merkezi uzak doğudan uzaklaşmaya, daha geniş coğrafyalara yayılmaya başlıyor. Yeni merkezler ortaya çıkacak, güç dengeleri değişecek. Türkiye, çok güçlü bir bölgesel üretim ve inovasyon merkezi olabilir. İnanın bunun önünde hiçbir engel yok. Güçlü sanayi altyapımız, iyi yetişmiş insan gücümüz ve mükemmele yakın işleyen tedarik ağlarımızla, ülkemize yatırım yapan hiç kimseyi yarı yolda bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Salgında Türk sanayisi kendini ispatladı. Acil durumlara müdahale kapasitesiyle gücünü gösterdi. Zor zamanlarda nasıl inovatif çözümler üretebileceğini kanıtladı. Biz de Bakanlık olarak aktif, öngörülebilir ve şeffaf bir ekonomi diplomasisi izliyoruz. Sektörlerle istişare etmeden, asla karar almıyoruz. Fikirden ürüne, üründen pazara girişimcinin, yatırımcının yanındayız. Uyguladığımız politikalarda yerli ya da yabancı ayrımı da yapmıyoruz. Önümüzdeki aylarda; küresel değer zincirlerinden daha fazla pay almak ve dış yatırımları daha güçlü bir şekilde ülkemize çekmek için önemli atılımlarımız olacak. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisiyle birlikte, ülkemizin Doğrudan Yabancı Yatırım Stratejisini hazırlıyoruz. Yeni dönemin ruhunu yakalayıp; sonuç ve etki odaklı bir stratejiyle, inşallah hızla yol alacağız. Elbette Bursa, bu noktada bizim en önemli yol arkadaşlarımızdan biri olacak” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin ilk organize sanayi bölgesinin doğduğu 1960'lı yıllarda bu topraklarda, şimdi 17 OSB'nin olduğunu belirten Varan, “192 binin üzerinde vatandaşımız buralarda çalışıyor. Son 8 senede Bursa'da, 57 milyar liranın üzerinde özel sektör yatırımına teşvik verdik, sadece bu yatırımlarla 60 binin üzerinde ilave istihdam oluşmasını sağladık. Bursa, verdiğimiz yatırım teşviklerinde her zaman ilk 5'te yer aldı. Burada teknopark ve Ar-Ge merkezlerinin kurulmasını sağlayıp, katma değerli üretimi destekledik. Yine sanayide yalın üretimi ve dijital dönüşümü teşvik etmek üzere, Türkiye'nin ikinci model fabrikasını Bursa'ya kurduk. Günün ilerleyen saatlerinde; yine Bakanlığımızın yeni yatırımları olan; Gökmen Uzay Ve Havacılık Eğitim Merkezi ile İleri Kompozit Malzemeler Araştırma ve Mükemmeliyet Merkezi'nin resmi açılışlarını gerçekleştireceğiz. Bursa; sanayide ve teknolojide ülkemizin gözbebeği illerinden biri olmaya devam edecek. İnanıyorum ki, bugün temellerini attığımız bu fabrika da, Bursa'nın potansiyelini daha da yukarı taşıyacak. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi noktalarken;
Bu yatırımın hayata geçmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Medikal Beslenme alanında Temmuz 2007'den beri Türkiye'de faaliyet gösteren Nestlé Health Science'ın, medikal beslenme ürünlerini Türkiye'de yerel olarak üretmeye başlayan ilk şirket olduğunu söyleyen Nestlé Health Science Türkiye Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Hanzade Yaz: “Türkiye'de, geçen yıldan beri başlattığımız yerel üretim çalışmalarımız 10. Kalkınma Planı çerçevesinde T.C. Sağlık Bakanlığı'nın Sağlık Endüstrilerinde Yerlileşme Eylem Planı'na dayanıyor. Nestlé Health Science olarak bu kapsamda iki adım attık: Bunlardan ilki, Medikal Beslenme Ürünlerimizin ilk yerel üretimine Balıkesir'de sözleşmeli bir üreticimiz ile 2020 yılında başlamamız oldu. Türkiye'de medikal beslenme ürünlerini yerel olarak üretmeye öncülük etmekten gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bugün burada temelini atacağımız fabrikamız ise yerlileştirme hareketinin ikinci adımı olarak hem Nestlé Health Science hem de Türkiye için tarihi bir değer taşıyor. Program doğrultusunda açılan yeni fabrikamız ile medikal beslenme ürünleri üretiminde yeni bir dönemin başlatılmasına öncülük edecek, ilgili tüm teknoloji birikimini ülkemize transfer edeceğiz” dedi.
Ağustos 2021'de faaliyete geçirilmesi hedeflenen fabrikada, şirketin 29 adet olmak üzere tüm oral medikal beslenme ürünleri üretilecek. Önümüzdeki üç yıl içerisinde toplam 250 milyon TL yatırım yapılması planlanan fabrika, yüksek seviye teknolojiye sahip güçlü alt yapısıyla aynı zamanda Nestlé Health Science'ın ürün geliştirme üssü olacak.