Panik atak, aniden başlayan ve düzenli olarak ortaya çıkan bir korku hissi ve anksiyete bozukluğu olmaktadır. Panik atağın aniden başlayan ve 10 dakikada en yüksek düzeye çıkan korku ve kaygı olduğunu ifade eden Özel Esentepe Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Psk. Dildade Demirören, “Birçok ruhsal ve bedensel rahatsızlık panik atağa benzer belirtiler gösterebilmektedir. Bu nedenle belirtiler mevcut ise öncelikle bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir” uyarısında bulundu.
Her insanın belli zamanlarda korku ve panik hissi yaşayabileceğini söyleyen Demirören, “Bu his gergin, stresli veya tehlikeli durumlarda beynin verdiği doğal bir tepkidir. Fakat panik atak bozukluğu olan bir kişi anksiyete, panik, korku ve stres duygularını hem düzenli olarak hem de genellikle sebepsiz yere hisseder” dedi.
Kalabalık açık alan ve mekân korkusu da eşlik edebilir
Bazı insanlarda panik atağın yanında, ‘agorafobi’ olarak adlandırılan kalabalık açık alan ve mekân korkusunun da eşlik edebileceğine dikkat çeken Uzm. Psk. Dildade Demirören, “Agorafobinin nedeni, kişinin atak anında içinde bulunduğu durum ve panikten çıkamayacağını hissetmesinden dolayı ortaya çıkmaktadır” açıklamasında bulundu.
Panik atak belirtileri nelerdir?
Panik atak belirtilerinin kolayca başka hastalıkların belirtileri ile karıştırılabileceğini söyleyen Demirören, semptomlara dikkat edilmesi ve iyi analize edilmesi gerektiğini vurguladı.
Panik atak belirtileri hakkında açıklamalarda bulunan Uzm. Psk. Dildade Demirören, şöyle devam etti: “Panik atak rahatsızlığında en yaygın olarak görülen belirtiler arasında çarpıntı, kalp atışlarının duyulması, terleme ve sıcak basması, titreme veya sarsılma, nefes darlığı, göğüs ağrısı, bulantı veya karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik, kontrolünü kaybetme hissi, uyuşma, ölüm korkusu ve ürperme bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Panik atak kişinin hayatını nasıl etkiler?
Tedavi edilmeyen panik atağın yaşam konforunu ciddi anlamda bozabileceğine dikkat çeken Demirören, “Panik atak, kişinin sosyal hayatını olumsuz etkilemektedir. Özellikle yoğun korku ve kaygı hissi yaşam kalitesini düşürür” dedi.
Panik atağın etkilerinden bahseden Uzm. Psk. Dildade Demiören, “Araç sürmekten korkmak, sık sık tıbbi bakım alma isteği, sosyal ortamlardan kaçınma, iş ve okul hayatında çeşitli sorunlar, depresyon, anksiyete, intihar düşünceleri, alkol ve madde kullanımı ve finansal problemler, panik atak rahatsızlığı yaşayan kişinin hayatında olumsuz etkiler olarak ortaya çıkmaktadır” açıklamasında bulundu.
Tedavisi mümkün
Panik atağın tek başına bir hastalık olmadığını dile getiren Demirören, hekim tarafından değerlendirme yapıldıktan sonra psikolog veya psikiyatri desteği alınması gerektiğini vurguladı.
Panik atak tedavisi hakkında bilgiler veren Özel Esentepe Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Psk. Dildade Demirören, şöyle devam etti: “Bazı durumlarda yalnızca psikoterapi yeterliyken, hastalığı yoğun yaşayan kişilerde ilaç desteği düşünülmelidir. Tedavi bittikten sonra şikayetlerin tekrarlayabilme riski vardır. Bu nedenle; tekrar ilaç kullanılmaya başlansa bile bilişsel davranışçı terapi önerilir. Bu terapinin etkinliği hakkında birçok araştırma mevcuttur ve oldukça etkili olduğu kanıtlanmıştır.”