Çanakkale’de düzenlenen "Milli Birlik ve Dayanışma Yürüyüşü"nde konuşan Kürt kökenli bir vatandaş, kamu binalarını yakanların, polise ve askere el kaldıranların Kürt milletinden olmadığını savundu.
1915 Ruhu Gençlik Derneği, IŞİD’in Ayn El-Arap (Kobani) saldırılarını bahane ederek bazı illerde şiddet eylemleri yapanlara karşı ‘Milli Birlik ve Dayanışma Yürüyüşü’ tertipledi. İskele meydanında toplanan kalabalık grup, tekbirler getirerek, terörü lanetleyen sloganlar attı. Grup adına bir konuşma yapan 1915 Ruhu Gençlik Derneği Üniversite Sorumlusu Hamza Öner, kendisinin de Kürt kökenli olduğunu belirterek, yaşanan olayları tasvip etmediğini söyledi.
Öner, “Ben Iğdır Tuzluca doğumlu Kürt asıllı bir kardeşinizim. Bugün burada Türk ile Kürt’ün ayrılmaz bir bütün olduğunu bu iki milletin birbirine her daim muhtaç olduğunu, kısacası et ile tırnak gibi olduğunu vurgulamak için buradayız. Nasıl ki 1915’de omuz omuza mücadele ettiysek, bugün yine Çanakkale’de bu meydanda omuz omuza hep birlikteyiz. Şu bilinmelidir ki yapılan eylemlerde Kamu kuruluşlarına zarar veren, belediye binalarını yakan ve polisimize ateş açan provokatörler Kürt halkından değildir. Öncelikle bunun şuuruna varalım. Katliam dünyanın her yerinde katliamdır. Kobani, Kerkük, Musul, Doğu Türkistan ve dünyanın neresi olursa olsun, hiçbir ideoloji bir çocuğun, annenin, babanın canına kast edemez. Sağ-sol, Türk-Kürt, Şii-Sünni. O kadar çok taraf olduk ki, kimse insan olduğunu hatırlamıyor. Ve biz dünyanın her neresinde, ne zaman, ne şekilde olursa olsun, din dil, ırk, mezhep ayrımı gözetmeksizin yapılan zulümlerin karşısında dimdik duracağız” dedi.
Grup, daha sonra kordon boyunda yürüyüşe geçti. Terörü tel’in eden grup, yürüyüşün ardından olaysız şekilde dağıldı.