Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan, Muharrem ayının, İslam alemi ve tarihsel süreç içerisinde önemli bir yerinin olduğunu söyledi.
10 Muharrem’in Kerbela katliamından sonra matem günü olarak anılmaya başladığını ifade eden Doğan, "Muharrem ayının tarihsel gelişimi içerisinde bir önemi var. Birde İslam alemi için önemli bir yeri var. Geçmişe dönecek olursak, Hz. Adem’in tövbesinin kabul edilmesi, Nuh Tufanı’nın sona ermesi, Hz. İbrahim’in Nemrut’un ateşinden kurtulması, Hz. Yusuf’un kurtulması gibi birçok kutlu günler var. Bunların hepsi 10 Muharrem’e denk gelir. Nuh Tufanı’nın sona ermesinden dolayı gemide kalan artık erzaktan aş yapılır ve bu aşın ismine de ’aşure’ denildiğini biliyoruz. Ancak Hicri 61, 10 Muharrem ile beraber yalnız İslam tarihinin değil, belki insanlık tarihinin en kanlı, en vahşi katliamlarından birisi yapılmıştır. Alemlere Rahmet Cenabı Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin ve aile efradının büyük bir kısmı ile yarenleri Yezid’in askerleri tarafından, Kerbela’da günlerce susuz bırakılarak, katledilmişlerdir. Bu vesileyle 10 Muharrem, Kerbela katliamından sonra İslam alemi için artık kutlu bir gün olmaktan çıkmış, Cenabı Peygamberimize olan biraz da ümmet borcu neticesi bir matem günü olarak anılmaya başlanmıştır. Kerbela olayında Hz. Hüseyin’i ve aile efradının büyük bir kısmını kaybettik. Fakat Hz. Ali ile başlamak üzere 12. İmam Muhammed Mehdi’ye kadar ki, Muhammed Mehdi’nin sır olduğuna inanılır. Tekrar İslam alemini kurtarmaya geleceğine inanılır. Diğer Ehli Beyt İmamlarının da hepsi şehit edilmiştir. Kimi kesilerek, kimi zehirlenerek şehit edilmiştir. Bu vesileyle, Muharrem ayındaki matem orucumuz, bir yerde de 12 İmamlar orucu olarak anılmaya başlanmıştır. Her imama atfen bir matem orucu. 12 imam için 12 gün ve 12. günden sonrada geleneksel 10. gününde vurulması gereken aşure 12’den sonra vurulmaktadır. Birde Kerbela katliamında sağ kurtulan ve dolayısıyla Peygamberimizin soyunu devam ettiren İmam Zeynel Abidin’in kurtuluşuna, bir şükran borcu olarak bir kurban Allah rızası için kesilip, ikram edilir. Bu şekilde Muharrem matemi sona ermiş olur" dedi.
Doğan, Muharrem orucundaki temel esasın, nefse hakim olmak olduğunu dile getirerek, "Oruç, Farsça anlamıyla nefsi terbiye etmektir. İnsanların da yaşadıkları sürece en büyük mücadelesi bana sorarsanız, kendi nefsiyle olan mücadeledir. Kendi nefsinizi zaten siz yenebildiyseniz, Allah ile hemhal olursunuz. Çünkü Şeytan ile Rahman bir arada olmaz. Rahman’ın gönlünüzde olması için, içinizdeki Şeytan’ı kovmanız gerekir. Bunun için de nefsinize hakim olmanız gerekiyor. İşte Muharrem orucundaki esas temelde, nefsine hakim olup, her çeşit beşeri eğlenceden, beşeri zaaflardan, matem ayı boyunca kendinizi saklayabilmenizdir. Onu yapabildiğiniz de takdirde o matem, matemdir. Yoksa aç kalma olayı değildir" ifadelerini kullandı.