Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, vatana ihanet suçlamalarına, "Zengin ihanet siciline sahip olanlar, genel başkanımızın vatanseverliğini sorgulayacak kalibrede değildir" cevabını verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, partisinin Aydın İl Binası’nda İl Başkanı Hikmet Saatçi ve Efeler İlçe Başkanı Bayram İnce ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Bülent Tezcan, hükümet kanadından gelen ‘Vatana ihanet’ suçlamalarına Adana’da durdurulan Tırlar için düzenlenen gizli ibareli ifade tutanaklarıyla cevap verdi. Hükümetin vatana ihanetinin belgelendiğini ileri süren Tezcan, “Hatırlayalım hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı çıkıp ‘Türkiye hükümetinin IŞİD’e yardım ettiğinin elinizde belgesi var mı? varsa açıklayın. Eğer açıklamazsanız ‘vatan hainisiniz’ diye vatanseverliğinden hiç şüphe duyulmayan Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve genel başkanımıza hakaret edecek ölçüsüzlüğün içerisine girmişlerdir. İhanetin belgesi vardır. Söylediğimiz her sözün belgesi vardır. Türkiye’de 3 yıldan bu yana bu hükümet Orta Doğudaki mezhep çatışmasının parçası olma konusunda çok özel bir çaba harcamıştır. Orta doğu cehenneminin içerisine maalesef Türkiye sürüklenmiştir. Ne yazık ki geldiğimiz noktada 40’a yakın içerisinde şehit polislerimizin de olduğu vatandaşımızı kaybettik” dedi.
‘İHANETİN RESMİ BELGESİ VAR’
Basın toplantısı esnasında Adana’da durdurulan Tırları arama izni veren cumhuriyet savcısının askeri savcılıkta verdiği ifade tutanaklarını, tırların şoförlerinin ifade tutanaklarına ve Tırların içerisindeki malzemelere ait tutanakları gösteren Bülent Tezcan, “İhanetin belgesini soruyorlar evet belgesi var hem de resmi belge. Bu gösterdiğim Türkiye Cumhuriyeti Adana Savcısı Aziz Takcı’nın askeri savcılığında verdiği resmi ifade tutanağıdır. Bu helvacı kağıdı değildir, bu sokaktan toplanmış bir belge değildir. Adana’da görev yapan Cumhuriyet savcısının Genel Kurmay Savcılığında soruşturma sırasında verdiği imzalı resmi ifadesidir. Kırıkhan’da çevrilen Tırlara terör örgütüne silah taşınıyor ihbarı üzerine soruşturma yapılıyor ve Cumhuriyet savcısı arama izni veriyor. Arama için gidildiğinde devletin valisi, içişleri bakanı, adalet bakanı ve başbakana kadar uzayan bir silsile arama durdurmak üzere müdahale ediyorlar. Bu Tırlar Mit’in Tırı deniyor. Peki niye aratmıyorsunuz çünkü içinde silah var. Aradan 19 gün geçiyor bu kez yine bir başka ihbar ‘El Kaide ve diğer terör örgütlerine silah götürülüyor’ diye ihbar ediliyor Adana savcılığına. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Işid’e ve El Kaideye silah sağladığına dair belgeniz var mı? diyen Başbakana gösteriyorum. Bu devletin resmi belgesi Cumhuriyet savcısının verdiği arama kararıdır” dedi.
‘KILIÇDAROĞULU’NUN VATANSEVERLİĞİNİ TEST EDECEK KALİBREDE DEĞİLLER’
Tırlar ile terör örgütlerine silah taşındığının cumhuriyet savcılığındaki resmi belgelerle tespit edildiğini dile getiren Tezcan, “Bunlar resmi belgeler eğer iftira diyorsanız açın dosyaları herkes görsün. İşte onlara da yayın yasağı koydular. Hükümet olarak siz Tıra silah yükleteceksiniz MİT’i başına koyacaksınız. Görev yapan yargıçları savcıların görev yapmalarını engelleyeceksiniz. Tırları aratmayacaksınız. Savcıların önünden kaçıracaksınız ve silahların taşınmasına hükümet olarak refakat edeceksiniz. Devam eden resmi soruşturmaların üstünü örteceksiniz, yayın yasağı koyduracaksınız milletin bunu öğrenmesine engelleyeceksiniz ondan sonra bu soruşturmayı yürüten güvenlik görevlileri hakkında soruşturma açacaksınız ondan sonra çıkıp elinizde belge varsa açıklayın diyeceksiniz. Belgeleri ortadan kaldırmak için Vali, Adalet Bakanı, Başbakan herkes seferber olmuş. Bu hükümetin vatana ihaneti tescillenmiştir. Geçmişinde ihanet konusunda bir hayli zengin siyasi sicile sahip olanlar Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun vatanseverliğini test edecek tartacak kalibrede değildir. Paçanızı kurtaramayacaksınız. Türkiye’yi Orta doğudaki terör çetelerinin bir parçası haline getirip ondan sonra suçluların telaşı içerisinde sağa sola dönüp ağzınızdan salyalar saçarak başkanlarını vatana ihanetle suçlama hakkınız yok. Hiç şüphe duymuyorum ki bir gün hukuk önünde sadece ulusal değil, uluslararası hukuk önünde bunun hesabını vereceksiniz” şeklinde konuştu.