Medical Park Trabzon Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yılmaz Kanber, ateşe bağlı nöbet geçiren çocuklarını ailelerine, “Sakin olunmalı, çocuk yan çevrilmeli, eğer varsa gömlek yakası, kemer gevşetilmeli ve ağzı açmak için zorlanmamalıdır. Eğer nöbeti durdurmak için kullanılabilecek ilaçlar varsa ilk dozu verilmelidir. Bütün bu işlemlerden sonra en yakın sağlık kuruluşuna başvurup ilgili hekime olanlar ve yaptıkları uygulamalar hakkında bilgi verilmelidir” tavsiyesinde bulundu.
Ateşe bağlı nöbetin 3 ay-5 yaş arası çocuklarda başka bir nöbet sebebi ve kafa içi enfeksiyon olmaksızın ateşle birlikte meydana gelen nöbetler olarak tanımlandığını söyleyen Dr. Yılmaz Kanber, “Ateşe bağlı nöbet geçiren çocukların büyük çoğunluğu bu yaş grubu içinde olsalar da nöbetler nadir olarak daha küçük veya daha büyük yaşlarda da görülebilir. Ateşe bağlı nöbetler çocukluk yaş grubunda en sık gözlenen havale nedeni olup, çocukların yüzde 2-5’i 5 yaşına kadar en az bir nöbet geçirir. Daha önce ateşsiz nöbet geçirmiş olan çocuklardaki ateşli nöbetler febril nöbet sınıfına dahil edilmez. En önemli risk faktörleri; yaş, ateş ve genetik yatkınlıktır. Yaşam koşulları ve çevresel faktörlerin de nöbet gelişiminde rol oynadığı kabul edilir. Erkek çocuklarda kızlara göre biraz daha sık gözlenmektedir” dedi.
“NÖBETLERDE ATEŞİN BULUNMASI KURALDIR”
“Nöbetlerde ateşin bulunması kuraldır, fakat tanı için gerekli ateş düzeyi için bir kesin kanıt yoktur” diyen Dr. Kanber, şöyle devam etti:
“Nöbetler her zaman ateş başlangıcında ya da en yükseğe çıktığı dönemde görülmez, ateş düşerken de görülebilir. Ateş genellikle 39 derecenin üzerindedir ve nöbet eşiği çocuktan çocuğa değişmektedir. Ateşli viral veya bakteriyel herhangi bir enfeksiyon nöbeti tetikleyebilir. Aşı uygulanmasına bağlı ateş yükselmesi de nöbete neden olabilir. Nöbetler genellikle ateşli hastalığın ilk 24 saatinde gözlenir ve aynı gün nöbetin tekrarlama oranı yaklaşık yüzde 15’tir.”
“GENETİK YATKINLIK ÖNEMLİ BİR FAKTÖRDÜR”
Genetik yatkınlığın da önemli bir faktör olduğunu ifade eden Dr. Kanber, “Birinci derece akrabalarda ateşe bağlı nöbet varlığı en önemli risk faktörüdür. Ailede nöbet geçiren birey sayısı arttıkça risk daha da artmaktadır. Bir çocuğu ateşli nöbet geçiren ailenin diğer çocuğunda risk yüzde 10 iken, ebeveynin her ikisi de çocukluk döneminde nöbet geçirmişse bu risk yüzde 33, eğer anne babaya ek olarak bir çocukta görülmüşse diğer bir çocukta görülme riski yüzde 50’yi bulur. Çocukta önceden bulunan nörolojik anormallikler, komplike ateşli nöbetlere, nöbet tekrarlarına, ateşsiz nöbetlere ve EEG bozukluklarına zemin hazırlayabilir. Fakat ateşe bağlı nöbet geçiren çocukların çoğunluğu sağlıklı ve nörolojik gelişimleri normaldir” diye konuştu.
“NÖBETLER BASİT YA DA KOMPLEKS OLABİLİR”
“Nöbetler basit ya da kompleks olabilir” diyen Dr. Kanber, “Basit nöbetler genellikle yaygın, 15 dakikadan daha kısa ve genellikle aynı gün ya da aynı hastalığın seyri esnasında tekrarlamaz. Kompleks nöbetler ise fokal, 15 dakikadan daha uzun, aynı gün ya da aynı hastalığın seyri esnasında tekrarlayabilir. Bu çocuklarda genellikle önceden var olan anormal nörolojik bulgular vardır. Bu grupta nöbet tekrarı ve epilepsi riski daha fazladır. Ateşe bağlı nöbetlerin çoğu hekime veya hastaneye getirilinceye kadar kendiliğinden durur. Basit ateşli nöbetlerde bilinç, genellikle nöbetten sonraki 30 dakika içinde tamamen normale gelir. Tanıda öykü, fizik muayene ve gerekirse bir takım laboratuar incelemeler yapılabilir. Basit ateşli nöbet geçiren çocuğun değerlendirilmesinde rutin EEG’nin yararı ve gereği yoktur. Kompleks ateşli veya ateşsiz nöbet geçirenler ve gelişim geriliği ya da nörolojik kusurlu çocuklardaki tekrarlayan febril nöbetlerde EEG önerilmektedir. Nörolojik görüntülemeler rutin gereken incelemeler değildir. Ateşe bağlı nöbet genellikle iyi huylu bir durum olup, en önemli risk nöbet tekrarlarıdır” dedi.
“İLK NÖBETTEN SONRA TEKRARLAMA İHTİMALİ YÜZDE 30-40’TIR”
Nöbet ne kadar küçük yaşta görülürse tekrarlama şansının o kadar fazla olduğunu kaydeden DR. Kanber, “Çocukların yaklaşık yarısında nöbet ilk 6 ayda tekrarlar. Bu çocuklarda sonradan epilepsi riski sağlıklı çocuklara göre biraz daha fazla olmakla birlikte yaklaşık yüzde 97’sinde epilepsi gelişmez. Hastane kaynaklı çalışmalarda ateşe bağlı nöbet geçirenlerin yüzde 15’inde okuma, anlama ve dikkat süresi ile ilgili problemlere rastlandığı bildirilmektedir. Buna karşın toplumsal çalışmalarda bu çocukların zihinsel gelişimi, davranışları ve okul başarısı diğer çocuklardan farklı bulunmamıştır. İlk nöbet, şahit olan ebeveyn için önemli bir emosyonel travmadır ve nöbetten sonra ailede ciddi bir ateş korkusu gelişir, yaşamları olumsuz etkilenir. O nedenle aile bireylerini bilgilendirmek, bu konuda aydınlatmak ve ateşe bağlı nöbetin selim (iyi huylu) bir olay olduğuna inandırmak tedavinin en önemli adımlarından biridir. Aile, bu durum hakkında bilgilendirilmeli, geçirilen nöbetin iyi huylu bir nöbet olduğu ve 1. yıldan sonra nöbet riskinin hızla azaldığı anlatılmalıdır. Çocuğun ateşli hastalıklardan korunması, ateş tedavisi ve nöbet anında ne yapılacağı aileye öğretilmelidir. Evde gerekli ilaçların bulundurulması sağlanmalıdır” dedi.
ATEŞE BAĞLI NÖBET GEÇİREN ÇOCUK SAHİBİ AİLELERE ÖNERİLER
Hasta ateşlendiğinde yapılması gerekenleri anlatan DR. Kanber, “Öncelikli olarak ateş ölçülmelidir. Eğer ateş yüksek ise giysileri çıkarılmalı, yaşına göre uygun ateş düşürücü verilmeli ve gerekirse ılık duş aldırılmalıdır” şeklinde konuştu.
Kanber, nöbet geçirirken evde yapılabilecekler hakkında ise şu bilgileri verdi:
“Sakin olunmalı, çocuk yan çevrilmeli, eğer varsa gömlek yakası, kemer gevşetilmeli ve ağzı açmak için zorlanmamalıdır. Eğer nöbeti durdurmak için kullanılabilecek ilaçlar varsa ilk dozu verilmelidir. Bütün bu işlemlerden sonra en yakın sağlık kuruluşuna başvurup ilgili hekime olanlar ve yaptıkları uygulamalar hakkında bilgi verilmelidir.”
Nöbetin tekrarlama ihtimalini arttıran risk faktörleri hakkında Dr. Kanber, “İlk nöbetin bir yaş öncesinde geçirilmesi, iki nöbet arasında iki aydan daha kısa bir süre olması, düşük ateşte nöbet geçirilme öyküsü, ilk nöbetin kompleks tip olması, ailede ateşe bağlı havale geçirme öyküsünün olması, ailede epilepsi hastalığının olması, nöbetten önceki ateş ile nöbet arasındaki sürenin kısa olması” dedi.