Öğrenmede en etkili yolun bilginin hafızaya dengeli tekrarlarla kayıt edilmesi olduğu belirtildi.
Konuyla ilgili bilgiler veren Çocuk ve Ergen Psikoloğu Dr. Mesud Yalçın Güzel, çocuklarda okul başarısını etkileyen önemli faktörler olduğunu hatırlattı. İnsanın çevresine uyum sağlayabilmesi, yeni davranışlar kazanması ve istenmedik davranışların değiştirilmesine ‘öğrenme’ denildiğini ve bunun doğumla başlayıp ölümle sona erdiğini kaydeden Güzel “Aile ve okulun temel görevi bireyi geleceğe hazırlamak için kazandığı bilgileri ihtiyacına göre kullanabilmesi bunları geliştirip, her türlü yeniliğe ayak uydurup, karşılaştığı sorunları çözebilme becerisi kazandırmaktır. Bu yüzden öğrenme bazı koşullara bağlıdır. Tek tip bir eğitimle tek tip bir insan ortaya çıkmıyor. Çocuk eğitiminde anne- baba ve ev ortamı, okul ve öğretmenlerden önce gelmektedir. Çünkü çocuk 5-6 yaşına kadar evde anne-babası iledir. Onlar nasıl davranırlarsa bütün insanları öyle kabul eder. Sonradan tecrübeler ve okul ortamı ile farklılıkları öğrenir. Bu yüzden kişiliğin temeli 6 yaşına kadar atılır” dedi.
OKUL BAŞARISINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Okul başarısını etkileyen faktörler arasında motivasyonun önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Güzel “Öğrenmeyi teşvik eden sağlayan koşullara motivasyon denir. Çocuk bir bilgiyi neden öğrenmesi gerektiğini bilmeli bu bilgi ile neler kazanacağını öğrenirse öğrenme daha kalıcı olur. Teşvik ve takdir edilmeyen çocuğa bilgi zor gelir. Çocuğun hata yapmasından korkmayın, hata yapması yeni bir şey denemesi demektir. Böylece sizde çocuğunuzu daha iyi tanırsınız” diye konuştu.
“Öğrenmenin kolay olabilmesi için çocuğun bedensel-zihinsel-duygusal-sosyal açıdan bilgiyi öğrenmeye hazırlıklı olması lazımdır” diyen Güzel “Çocuklar ilgi duyduğu konuları daha iyi öğrenirler ,zorlandığı alanları belirleyip, bunları küçük parçalara ayırıp, kolaylaştırıcı eğlenceli hale getirecek teknikler bulunmalıdır. Öğrenmede en etkili yol bilginin hafızaya dengeli tekrarlarla kayıt edilmesidir. Bir bilgiyi öğrendikten sonra ilk bir saatte ilk 24 saatte ilk bir haftada ve ilk bir ayda beşer dakikalık tekrarlamalar bilgiyi yüzde 80 kalıcı yapar. Bu tekrarları yaparken, duygusal espriler renkler- şekil-grafik-ritm sağ beynin devreye girmesini sağlar ve hatırlama o daha hızlı olur. Çocuklar görsel-işitsel-dokunsal olmak üzere 3 şekilde bilgiyi hafızaya kayıt etmeyi öğrenirler. Bazı çocuklar üçünü de kullanabildikleri halde bazıları sadece bir tanesini etkili kullanabilir.Çocuğun öğrenme stilini ailelerin iyi öğrenip, bunu öğretmenlere bildirmesi lazımdır” ifadelerini kullandı.
ÇOCUĞUN OKUL BAŞARISINDA AİLEYE DÜŞEN GÖREVLER
Psikolog Dr. Mesud Yalçın Güzel, çocuğun okul başarısında aileye düşen görevleri ise şu şekilde sıraladı:
“Çocuğun her gün belli saatlerde yatıp-kalkması -yemeğini -bedeni temizliğini yapması alışkanlığını kazanması lazımdır.Yemekleri ailece bir sohbet havasında yemelidir. Çalıştığı ortam çantası düzenli olmalı, her şeyin belli bir yerinin olması, çantasının akşamdan düzenlenip, lüzumsuz kitap ve malzemelerin taşınmaması sağlanmalıdır. Okuldan geldikten sonra hafif bir kahvaltıyı beraber yapıp, biraz bedeni zihni dinlendirdikten sonra kesinlikle televizyon, bilgisayar ve cep telefonu ile oyalanmasına fırsat vermeden ‘gel bakalım bugün okulda neler öğrendin akşam yaptığımız çalışmalar faydalı oldu mu ?’ deyip o gün okulda öğrendiklerinin kısa bir özetini alıp, okulda almış olduğu bilgiyi beyne kayıt edebilmiş mi ? kontrol etmeliyiz. Ertesi günkü ders konularını beraber hazırlayıp sık sık eski konularla karşılaştırılması için anlamlı sorularla eski bilgilerinde tekrarı yapılmalıdır. Ezberlemeden ziyade dinlemeyi derse konuya odaklanmayı soru sormasını farklı yaklaşımlarla saçmada olsa cevap üretmesini sağlayın. Hata yapmasına fırsat verin böylece doğruyu daha kalıcı öğrenir.Saçma da söylese merakla dinleyin. Çocuğa hedefini yüksek tutmayı ve hedeflere ulaşabilmesi için hayal kurmasını öğretin hayal kurmayı öğrenmesi bilginin ezberlenmesinden daha önemlidir. Oyunun kurallarını öğretin sorulara farklı açıdan yaklaşmasına fırsat verin. Çocuğa hiçbir zaman ödevini yapması için bağırıp azarlamayın. Eğer bir oyunla meşgul ise oradan kaldırıp derse başlatmayın, size yardım etmesi için bir bahane ile oyundan kaldırıp o işi yaptıktan sonra teşekkür edip ödev yapma vaktinin geldiğini hatırlatın. Siz de onunla beraber derse oturun. Siz televizyon seyrederken ondan ders çalışmayı beklemeyin.”
ÇOCUKLARINIZIN ARKADAŞLARINA DUİKKAT EDİN, ONLARIN AİLELERİNİ ARAŞTIRIN
Anne ve babalara çocuklarının arkadaşlarının yanı sıra ailelerini de tanımaları gerektiği uyarısında bulunan Güzel “Arkadaşlarına dikkat edin, onların ailelerini araştırın. Sizin gibi ilgili aile çocukları ile ailece dostluk kurup beraber ders çalışma eğlenme partileri hazırlayın. Çalışkanlık, disiplin, güzel ahlak bulaşıcıdır. Farkında olmadan çocuklar birbirlerini taklit ederler, zıddı da böyledir. Haftada en az bir kere okula gidip öğretmenlerden ve arkadaşlarından çocuğunuz ile ilgili bilgi alın. Ama bu bilgiler sizde kalsın, olumsuz ifadeleri çocuğa söylemeyin. Çocuğunuzdan da bilgi alın ama bu sizin için kesin bilgi olmasın. Kesinlikle kıyaslama yapmayın. Olumlu duyduklarınızı söyleyerek sizde bıraktığı memnuniyeti dile getirin. Onu takdir edin. Böylece o davranışların artmasını sağlarsınız. Olumsuz davranışları üçüncü şahısa mal ederek aile ve öğretmenlerin iyi karşılamadığını söyleyin. Hafta içi ders çalışma öncesi ödevlerini yapmadan kesinlikle televizyon, bilgisayar oyunu ve cep telefonu oyunları ile meşgul olmasına fırsat vermeyin. Burada kesin kurallar koyun. Haftada bir gün eğitici ders alınacak çocukta ideal geliştirecek filmleri araştırıp birlikte izleyin. Oradaki olayları kritik edin. Onun söylediklerine de kıymet verin. Alt yazılı filmler daha faydalı olur. Beyne hız kazandırır. Okul dışında boş zamanlarında yorulunca dinlenebileceği ebru-hat-tezhip, oymacılık sanatları ile meşgul olmasını, spor yapmasını bilhassa uzak doğu savunma sporlarını yapmasını sağlayın. Kendine güven duygusunu geliştirmiş olursunuz” şeklinde konuştu.
ÇOCUĞUN HAFIZASINDA İYİ İZLER BIRAKIN
Aile içinde eşlerin devamlı birbirlerine saygılı olup, küçük bir yardıma teşekkür etmeyi hata yapınca da özür dilemeyi gelenek haline getirmeleri gerektiğini ifade eden Güzel, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Aile içinde çocuk yanında başkaları hakkında dedikodu, gıybet, suizan yapılmamalıdır. Sizin fikirleriniz değişse de çocuk o kimseleri hafızasına hep kötü kalacak şekilde kayıt eder. Çocuğunuza verdiğiniz harçlıkların bir kısmını bir kutuda biriktirip, bu para ile yardıma muhtaç kimselere yiyecek ihtiyaç maddesi almasını, huzurevi çocuk yuvası gibi yerleri beraber ziyaret edip, yardım etmesini sağlayın. Böylece hem kendi sahip olduklarının kıymetini anlar hem de merhamet ve yardım duygusu gelişir. İnsanların dualarını almayı öğrenir. Kalbi yumuşar, merhametli olur. Peygamber efendimizin, evliya zatların hayatlarını güzel ahlaklarını anlatan kitapları ona okutarak dinleyin. Bu yaşantıların kritiğini yapın. Zamanımızda görülen kötülüklerin böylece nelerden kaynaklandığını onun düşünmesini sağlayın. Böylece zamanımızda görülen kötü alışkanlıklardan kurtuluş çarelerini de kavramasını sağlayın. Çocuğunuzu ne bir başkası ne de kardeşleri ile kıyaslamayın. Onun beğendiğiniz davranışlarını ön plana çıkarın. Onu doğru ve güzel davranış yapınca hemen takdir edin. Bu davranışın sizi ne kadar memnun ettiğini belirtin. İstemediğiniz bir davranışa ceza vermeniz gerekirse onu sevdiği şeylerden geçici olarak mahrum edin. Cezayı onun kişiliğine değil, davranışına verdiğinizi belirtin ki kişiliği zedelenmesin. Çocuğa bir hakimiyet alanı belirleyin. Onda mülkiyet mefhumu oluşturun. Nelerin kendisine ait olduğunu ve bunları ne ölçüde nereye kadar kullanabileceğini öğretin. Ailedeki yerini mesuliyet duygusunu geliştirin. Anne-babadan biri kızdığı zaman diğerinin hemen çocuğa sahiplenmemesini, olay yatıştıktan sonra gidip özür dilemekle bu işin olacağını öğretmesi lazımdır.”